A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Ayaktayız

Kategori Kategori: Ayorum Güncel | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Deniz Günal | 25 Mart 2025 13:31:28

Aslında bu yazının başlığı başka olacaktı. Bugün gazeteleri incelerken, sosyal medyadaki paylaşımları izlerken içimden ağlamak geldi. İnsanlarımızın en haklı nedenlerle ve yasal haklarını kullanarak yaptıkları gösterilerin nasıl çarpıtılmak istendiğini görünce, halkım adına utandım. Gezi’de de bunlar olmuştu. İftiralar, karalamalar, yalan yanlış haberlerle haklı bir karşı duruşu çürütmeye çalışmışlardı. Gezi, Türk halkının tarihine gurur duyacağımız parlak bir sayfa olarak geçti. Gezi’ye halkımızı zorlayanlar ise henüz tarih sayfasındaki doğru yerlerini almadılar. Bu konuda da söyleyeceklerim var. Yazının sonunda.



Evet, bu yazının başlığı başka olacaktı. İçimden haykırdım haberleri okurken:

SİZ İNSAN DEĞİL MİSİNİZ? Sizi de bir ana doğurmadı mı? Hiç mi sevilmediniz, oynamadınız, gülmediniz?

NEDEN KÖTÜLÜĞE BU KADAR EĞİLİMİNİZ VAR? Neden kendinizi yalnızca insan olduğunuz için, insanüstü olmadığınız için, düşüncesi, özlemleri, korkuları olan gençlerimizin, anne babalarının yerine koymuyorsunuz?

Oysa en kolay şey sevmektir. En ucuz şey, en mutluluk verici şey sevebilmektir. Neden, neden birazcık da olsa bu ülkeyi, insanlarını sevmiyorsunuz?

Size ne kadar çok şey verdi bu ülke. Koca kültürü ve kaynaklarıyla baş tacı yaptı sizi. Kandırdınız onları ama olsun, azıcık bile minnet duymuyor musunuz?

Oysa ne kadar çok şey yapabilirsiniz oturduğunuz koltukta! Mecliste adamlarınız, danışmanlarınız, gazetecileriniz var. Güvenlik güçleriniz var.

“Halkımın burnunu kanatmayacaksınız, yalan konuşmayacaksınız.” deseniz, ne olur?

Ne kadar çok paranız var. Emrinizde korumalar, uşaklar, özel sürücüler, temizlikçiler, sağlıkçılar var.

“Artık biraz durayım, yeter.” deseniz, ne olur?

Deseniz ki: “Biz yanlış yaptık, özür dileriz.”

Neden hâlâ kin ve nefret, yalan ve yanlış ile insanları ayırmak istiyorsunuz?

Safça sorular soruyorum, evet, ama gerçekten anlamıyorum. Bu kadar hırs nereden geliyor?

Belki de bu kadar güç ve zenginliğe ulaşabileceğinize inanmadınız. Elinizdekini korumak için daha fazla güç, daha fazla zenginlik gerekti.

Ve şimdi o muhteşem zenginlik ve güç, onları kaybetmenin dehşetine yol açıyor.

Ama sana ait olmayan, senden gider mutlaka!

Bak sokaklara. Kendini onların yerine koy. Kaybedecek yalnızca canları kaldı.

Yitirecekleri ne kaldı? Ülkenin tüm kaynaklarını iktidarınızı ayakta tutmak için kullanırken, gençlerimizi, anne babaları korkuyla, yoksullukla yaşamaya mahkûm edip; kalan son büyük zenginlikleri olan umutlarını çalmaya kalktınız.

Şimdi sokaklarda umut edebilmek için direniyorlar.

Anayurtlarında itilip ötelenmeden yaşama umudu.

Birbirlerini korkmadan, incitmeden sevebilme umudu.

Bilgi ve emekle yetiştirilip, değer üretme, ürettikleri değerlerle güzel yaşama umudu.

Yaşamlarını, duygularını, düşüncelerini korkmadan paylaşabilme umudu istiyorlar.

Kendi ülkelerinde, kendi topraklarında birer birey olma umudu istiyorlar.

Umut edebilmek istiyorlar. Ne olursa olsun, yaşamayı değil, güzel yaşayabilmeyi umut etmek istiyorlar.

Demokrasilerde iktidarlar gelir ve gider. Toplumun isteklerine ters düşen iktidarların gitmesini istemek, işledikleri suçlar varsa bunlardan onları sorumlu tutmak halkın yasal hakkıdır ve sorumluluğudur.

İktidarın gitmesini istemek değil, ne olursa olsun iktidarda kalmaya çalışmak suçtur.

Milyonlarca insanımız sokaklarda haklarına sahip çıkıyor, sorumluluklarını yerine getiriyor.

Halkın üstüne kolluk güçlerini sürmek, onları halka şiddet uygulamaya zorlamak suçtur.

Kendini ülkenin, kaynaklarının, halkın efendisi sanmak suçtur.

İktidarının yaşam anlayışını dayatmak, ülke kaynaklarını bu dayatma doğrultusunda harcamak suçtur.

İktidarda kalabilmek için ülke kaynaklarını kullanmak, şiddete başvurmak, yalan haberlerle nefret saçmak suçtur.

Ayaktayız!

Tarihi kimlerin yazdığına gelelim biraz da.

Kötülükten beslenenler, kötülük saçanlar değil, insanlığı yarınlara taşıyanlar yazarlar gerçek tarihi.

İnsana ve insanlığa hizmet edenler unutulmaz. Onların adları mücevher taşa kazınır.

Diğerleri ise belki dipnot olur, belki ibretlik masal olur, belki de küfür olur.


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 2 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı

Hint - Pasifik'teki Güç Oyunları: Dörtlü İttifak ve Deniz Hakimiyeti İçin Mücadele
Suriye, Irak ve İran'daki PKK uzantıları ne olacak?
Hindistan-Pakistan Savaşı Senaryosu
Hindistan - Yeni Zelanda: Sessiz ama Kritik Bir Ortaklık
Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!

İKİ DİRENİŞ
Bu sistemdeki bir kusur değil, sistemin kendisi
Post-truth dünyada adalet nedir?
1919-1922'de Bir Mayıs’lar, Gösteriler, Yürüyüşler
Türkiye halkı otokrasiye direniyor. Sessizlikten daha fazlasını hak ediyorlar.

ŞEHR-İ İSTANBUL
MECLİS PAKETİ
Bir Fırtına Tuttu Beni
MAGNA CARTA
KURBANIM BUGÜN

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git