
Bugün, 8 Mart 2025'te, Fransa'da yüz kadar ayrı mekanda, köy, kasaba ve kentte, 170 eylem düzenlendi. Kadınların çoğunluğu oluşturduğu gösteriler kadınların haklarına sıkı sıkıya bağlı olduklarını ve son elli yılda tanınan haklarının ellerinden alınmasına asla izin vermeyeceklerini ispat etti. Gösteri ve ürüyüşleri ve toplantıları düzenleyen "Le Collectif Grève Féministe" adı altında biraraya gelen elli kadar kadın örgütünün ve derneklerin birincil amacı kadın haklarının korunması konusunda bir tür bekçilik görevini yerine getirdiklerini dosta ve düşmana göstermekti. Bu konuda başarılı oldukları söylenebilir.
Genç kadınların ve erkeklerin kümeler halinde, bir sloğanın eşliğinde, bir derneğin bayarağı ile yürümesi etkileyiciydi. Kaldırımlarda ve balkonlarda gösteri ve yürüyüşleri izleyenlerin yürüyenleri dostça ve içtenlikle alkışlamaları da kayda değer.
Günün cömertçe güneşli ve bir 8 mart için "sıcak" olması da katılımın geniş boyutluluğunu belirledi. İnanılır gibi değil, Paris'te öğleden sonra 19 derecede, yaz havası içinde, yürüdü gençler ve çocuklar, kadın ve erkek... Güle oynaya.
Gençler ve çocuklar yürüyüşün en neşeli, en güleç parçalarını oluşturuyordu.
Düzenleyenlerin verdiği rakamlara göre Fransa genelinde 250 bin kadın ve erkek, genç ve yaşlı yürüdü. Paris'te 120 bin kişi. Balkonlarından sarkanları, alkışlayanları, kaldırımları dolduranları saymıyoruz.
Son yıllarda ABD'de birkaç federe devlette, Polonya'da ve daha bir dizi ülkede tutucu veya aşırı sağcı veya ırkçı veya üç sıfatı birden toplayan başabela iktidarların kadın haklarında geriye, eskiye dönmeleri, kadın haklarını sınırlamaları, Fransa'da çok yakın bir geleçekte olası bir cumhurbaşkanlığı seçiminde veya milletvekili seçimlerinde ırkçı partinin iktidarı alması tehlikesine karşı genç ve yaşlı kadınlar alarm işareti vermek kararlılığını gösteri ve yürüyüşlerde gözler önüne serdiler. Kadınlar haklarının tavizsiz bir biçimde korunması konusunda kararlı.
Kadın meselesi sadece siyasetcilere, iktidarlara bırakılamayacak derecede önemli. 8 Mart 2025'te Fransa'da bu bir kez daha vurgulandı.
Kadın ve erkek çocuklar da, geleceklerini etkileyecek bu mücadelenin içinde. Onların da bu konuda söz almaları anlamlı.
Gösteri ve yürüyüşlerde kadın ve erkek ücretleri arasındaki kadınlar aleyhine eşitsizliğe son verilmesi de bir kez daha sloganlar, şarkılar ve bandrollarla yinelendi.
CGT (La Confédération Générale du Travail. Genel İş Konfederasyonu) genel sekreteri (bizdeki genel başkanlık) Sophie Binet ile CFDT (La Confédération Française Démocratique du Travail. Demokratik Fransız İş Konfederasyonu) genel sekreteri Marylise Léon, ikisi de bayan, kadın haklarının korunması konusunda işçi sendikalarının ve konfederasyonlarının düzenli ve kararlı bir şekilde bekçilik görevini yerine getirdiğini ve hep aynı kararlılık içinde bekçilik görevini sürdüreceğini yinelediler.
Sendikalar, dernekler ve eylemler içinde kadınların kararlı ve mücadeleci çabaları ve başarıları, Fransa'daki en önemli işçi sendikaları konfederasyonu'ndan ikisinin son genel kurullarında iki bayan emekçiyi genel başkanlığa seçmeleriyle perçinlendi. Örnek olsun.
Evet kadınlar da mücadele ediyor. Kadınlar kendilerine özgü konularda ve toplumsal mücadelerin kiminde başı çekiyorlar. 8 Mart'larda ve önce ve sonra da. İşte ispatı.