|
Tanrının BuyruğuKategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | Yazan: Metin Atamer | 10 Aralık 2024 12:19:14 Okula sabahın kör karanlığında gitmek mecburiyetinde bırakılan bütün çocuklara çok üzülmekteyim. Kimi zaman İstanbul’da karanlıkta servis araçlarına binip okullarının yolunu tutan çocuklara bakarım. Oturduğu koltuğun pencere tarafına okul çantasını koyup, başını çantaya yaslayıp uyuyan çocukları seyrederken içim sızlamakta. Bu çocukları böyle hırpalayan yönetime de lanet etmekteyim. Kış aylarında yaz saati uygulamasının hiçbir ekonomik değeri yoktur. Salt çocuklara eziyet çektirmek için yapılmakta olduğuna inanmaktayım.
Yoksa bu çocuklar sabahın kör karanlığında zaten derslerde uyuklamaktalar. İlk birkaç dersten bu çocuklara bir hayır gelmediği muhakkak. Hani enerji açısından düşünürsek, burada son derecede tutarsız bir durum bulunmakta. 2024 yılı itibari ile Türkiye’nin kurulu gücü 114.599 MW olarak kayda geçmekte. Bu değerin %36.2 kömür santralları, %21 doğal gaz santralları, %19.3 hidroelektrik santralları, %10.3 rüzgar santralları, %3.4 jeotermal santraller ve %3.2 diğer santraller diye sınıflandırılmakta. Bu santralların iki türü atmosfere ciddi sera gazları bırakmakta. Bu santrallerin, ürettikleri elektrik enerjileri ile ekonomiye verdikleri olumlu katkıları, çevreye verdikleri zararla bir terazide tartmanın zamanı olduğuna inanırım. Kömürün dünyada oluşması için milyonlarca seneye ihtiyaç varken, termik santrallerde bir saatte tonlarca kömür yanmaktadır. Sera gazı yanında ortaya çıkan külden kurtulmak da ayrı bir konudur. Ayrıca sistemin soğutulması için gerekli su, kullanıldıktan sonra çok yüksek bir ısıda nehirlere veya denize geri bırakılmaktadır. Denizlerimize bu boşaltımın nelere sebep olduğu yeterince incelenmemektedir. Ülkemizde üretilen elektrik enerjisinin 2024 değerlerine bakmakta yarar var. TUİK rakamlarına inanmadığım için başka kaynaklardan elde ettiğim rakamlar çok ilginç. 2023 yılı ile 2024 yılı enerji tüketim değerleri karşılaştırıldığında, tüketilen enerjide %4.37 artış görünmekte. Ancak bu değerler 2024 yılı içinde aylar arasında mukayese yaparsanız, Eylül 2024 ayında tüketilen enerji 28.574.866 MWh, Ekim 2024’de tüketilen elektrik enerjisi ise 25.752.716 MWh olarak kaydedilmiş. Düşen miktar 1.697.224 MWh olarak %5.94 görülmüş. 2022 yılından 2024 yılına doğru kurulu güç artışı %0.8 olarak verilmekte. Bu değerler bize çok önemli birkaç bilgiyi vermekte. Seneler önce Türkiye için nükleer santraldan çok temiz enerjiye ihtiyacımızın olduğunu çeşitli platformlarda dile getirdik. Nükleer santrallerin yapım ve devreye alınmalarının 10 seneden fazla zamana ihtiyacı olduğunu, bu zaman zarfında diğer alternatif enerji santrallerinin boşluğu kapatacağını dile getirdik. Bakın ne kadar doğruyu gördüğümüz ortada bütün çıplaklığı ile durmakta. %0.8 enerjide büyüme, bize yatırımların durduğunu hatta enerji yatırımlarında gerilemeye doğru bir gidişin izlendiğini göstermekte. Zaten nükleer santralların bir ihtiyaçtan yapılmasından ziyade, Rusya’ya Akdeniz’de bir askeri deniz üssü tahsis edilmesi konusunun mazrufu olduğuna inanmaktayım. Kimse ortaya çıkıp bunun aksini iddia etmeye kalkmasın. Nükleer santraldan inşaatından evvel limanın yapılmış olması sizce hangi anlama gelmektedir? Amerika’ya İncirlik ve Malatya’daki Erhaç hava üslerinin tahsis edilmesine karşın Rusya’ya Taşucu’nun verilmesini siz anlayabildiniz mi? Rusya’ya en yakın yer Sinopken, buradaki nükleer santrala talip olmayıp Taşucu nükleer santralına talip olmasını başka nasıl değerlendirebilirsiniz? Ülkeyi yönetenlerin doğru ve adaletli olması gerekmektedir. Hatırlayın, partinin oluşumunda Adalet ve Kalkınma Partisi'nin genel ilkesi olarak kabul edildi. Sonra bunu beceremediklerinden, AK olarak değişime uğradı. Bacının başörtüsünü bayrak edip, halkın 20 sene uyutulduğunu seyir ettik. Bütün dinlerde Adalet konusu işlenir. Tevrat’ta, İncil’de ve hatta Kur’an’da da Adalet, birçok surenin ayetlerinde dile getirilir. Tanrı adaletli olmayanları sevmediğini söyler ayetlerde. Adaletle ilgili bütün ayetleri burada sıralamak istemiyorum. Ancak bazıları önemlidir, dikkate alınmalıdır. Ali İmran Suresi 18. Ayet: Allah, Adaleti ayakta tutarak kendinden başka hiçbir ilahın olmadığına bizzat şahittir. Nisa Suresi 58. Ayet: Şüphesiz Allah size emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde Adaletle hükmetmenizi emrediyor. Nisa Suresi 127. Ayet: …çaresiz kalmış çocuklar hakkında ve yetimlere karşı Adaleti yerine getirmeniz hususunda gerekli hükmü vermektedir. Nisa Suresi 135. Ayet: Ey iman edenler! Kendinizin, ana babanızın ve yakın akrabalarınızın aleyhinde bile olsa, Allah için doğru şahitlik yaparak Adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun. Maide Suresi 42. Ayet: Onlar yalan ve iftirayı dinlemeye pek meraklı, haram yemeye çok düşkündürler. Şayet bir dava için sana vururlarsa, istersen aralarında hüküm ver, istersen onları kendi halinde bırak. Müracaatlarını geri çevirdiğin takdirde sana hiçbir zarar vermezler. Ama hüküm verecek olursan, aralarında Adaletle hükmet. Çünkü Allah, adaletli davrananları sever. Adalet konusunda Kur’an’da dikte edilen onlarca ayet bulunmakta. Bir siyaset kurumunun adında Adalet varsa ve bu siyasi kuruluş bunu bayrak olarak sallıyorsa, Tanrı buyruğu Adalet’i sağlamak mecburiyetindedir. Bebek cinayetleri, Narin’in katledilmesi, 10 ayda 377 kadının cinayete kurban gitmesi, suçsuz insanların siyasi tutuklu olarak hapislerde kalması, resmi kişilerin insan kaçakçılığı hatta altın kaçakçılığı yapması, haram yemeleri, genç neslin bilinerek uyuşturucu tuzağına itilmesi, demokrasinin açıkça katledilmesi, insan haklarının ayaklar altına alınması, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına karşı çıkılması gibi adaletsiz uygulamaların olduğu ülkem yönetiminin isminde Adalet olmamalı diye bir sözüm geldi söyledim, hem nalına hem mıhına.
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|