En önemlisi yöre halkı üreticiler balın markalaşması içinde gayret göstermemiş.

Bütün bu olumsuzluklar yaşanırken Türkiye’nin Kafkas Balı ihtiyacını da gideremez duruma düşmüş.

 

Geçen yıl Türkiye'nin ihraç edip "sahte bal" olduğu gerekçesiyle geri gönderilen ve Türkiye'nin Dünya Bal Pazarı’nda önemli bir prestij kaybına neden olan balları incelemek için çaba gösteren usta gazeteci Uğur Dündar, yaptığı araştırmalar sonucunda, Türkiye'nin bir kaç ilinin balını ekrana taşımış ve yarıştırmıştı. ARENA Programında ki yarışmada Ardahan balı Türkiye'de birinci olmuştu.

 

Gerek Türkiye'nin ihraç ettiği sahte balın acılarını yaşayan Türk halkı ARENA'da birinci olan Kafkas balının sevincini yaşayamadık. Zira Bu zaman zarfında iki ayrıntı üzerinde ne devlet nede siyasetçilerimiz bir duruş sergilemediler. Devlet Özellikle Ardahan ve Artvin'i "Kafkas Arı Irkı Gen Bölgesi" ilan etmiş, Türkiye’ne yüz akı olacak balın üretimin tetikleyecek bir gelişmeyi başlatamamıştır.

 

Ne acıdır ki Kafkas arı ırkının yetiştirilmesi ve Kafkas arı balıyla Türkiye'nin ihtiyacını karşılamak için ne Türkiye'deki yetkililer, ne Türkiye’deki siyasetçiler, ne özel teşebbüsler ne de KAI siyasetçileri harekete geçmiştir.

Kafkas arı ırkını perişan eden, ürettikleri şekerli balları “Kars” "Ardahan Balı" olarak satarak bizim balımıza leke süren, hiçbir şey olmamış gibi bu yıl yine yabancı arıcılara kiralık yer veren Kars Ardahan'daki yetkililerin bu duruma artık  "dur!" diyeceğine inanıyorum.

 

Eline mikrofonu alınca, KAI kurtaran   siyasetçiler!.. Bu bölgenin insanlarının geçim kaynağı olan tarım, hayvancılık ve arıcılığını kurtarmak için eline vicdanlarınıza koyup yeni projelerle Türkiye’nin ve Bölge halkının karşısına çıkıp Balın namusunu kurtarmalılar

 Şimdi Türkiye'de bal stokları tükenince Türkiye'de bal sektörünün önde gelen kuruluşları bal ithalatına başladı. Ancak Bal Parmak firması elimizde ihtiyacımızın yüzde ikisi kadar bal kaldığının ve ithal izninin Türkiye'nin ancak 15 günlük ihtiyacını karşılayacağını söylüyor.

Basına bir açıklama yapan Bal Parmak Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak; "Ocak başında bu gidişle 'Türkiye'de satacak bal kalmayacak!' diye uyarmıştık. Türkiye'de simdi arıcının elinde gerçek ve kaliteli bal kalmadığını herkes gördü. Rafları hileli sahte ve kaçak ballara terk etmemek ve Türkiye'yi balsız bırakmamak için bal ithalatına başladık" diyor

Altıparmak; Mart 2008 itibariyle bal fiyatlarının geçen yılın aynı dönemine göre 2.5 kat arttığını, üreticinin elinde kalan sağlıklı ve gerçek balın yıllık ihtiyacının yüzde 2 sinden bile az olduğunu ve ithal izninin Türkiye'nin ancak 15 günlük bal ihtiyacını karşılayabilecek düzeyde olduğunu ifade etti.

           

Altıparmak; Kasım 2007'den bu yana tüketicilerin talebini karşılamakta zorlandıklarını ve iç piyasadan yeterince bal bulamadıkları için Bal Parmak kalitesine uygun balları temin etmek amacıyla geçici bir sure için ithalat yapmak zorunda kaldıklarını belirterek. "Türk arıcılarının sağlıklı ve gerçek balları yeterli miktarda ve kalitede olduğu sürece Bal Parmak için her zaman öncelik taşımaktadır. İthalat girişiminin arıcılara karşı değil, aksine onları ve tüketicileri sahte ve kaçak bal satanlara karşı koruma amaçlıdır".

 

Özen Altıparmak, uzun araştırmalardan sonra tüketicinin alıştığı damak tadına uygun balı, başta Arjantin'in en kaliteli ballarının üretildiği Buenos Aires, Cordoba, La Pampa ve Santa Fe bölgeleri olmak üzere diğer Latin Amerika ülkelerinde tespit ettiklerini söyleyerek, Dünya'nın diğer ucu sayılabilecek uzaklıktaki Latin Amerika ülkelerinden ithal işlemlerine başladıklarını, en iyi akasya balları için ise Macaristan ve Romanya'yı tercih ettiklerini söylüyor Diğer taraftan yurtiçi bal tüketimini karşılamak ve fiyatlardaki olağandışı artışın önüne geçmek amacıyla Tarım ve Köy işleri Bakanlığı tarafından 6 Şubat'ta ithal tebliği çıkmıştır. Yalnız verilen ithalat izninin Türkiye'de yıllık tüketimin ancak yüzde 4'üyle sınırlıdır. Kısaca bu izin ancak 15 günlük bal ihtiyacını karşılayabilir. Türkiye "Yeni sezon bal üretimi" için temmuz ayını beklemek durumundadır.

 

Önümüzdeki üç ayda yurtiçi tüketim 12 bin ton civarında. Türkiye'deki üreticinin elinde ise en fazla bin ton bal var. 2 bin ton olarak verilen ithalat izni ise şu anda Türkiye'nin ancak ve ancak 15 günlük ihtiyacını karşılayabilecek düzeyde olduğunu tekrarlıyorum ve bu önemli konuyu dikkate alıp Kars,, Ardahan Iğdır' da ki kaliteli bala sahip çıkıp "Ülkemizin yüzünü ak edecek Kafkas balının hızla üretilmesi ve markalaşmasının tam zamanıdır!" diyorum..

 

Mustafa Küpeli