|
Bahçeli BahçeliKategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | Yazan: Metin Atamer | 12 Ağustos 2024 13:09:49 1960'lı yıllarda Ankara’da trafik ışıklarının olmadığı günlerde, Kızılay Meydanı'nın tam ortasında bir trafik kulübesi vardı. Bu kulübenin içinde bulunan trafik polisi Mustafa, bu kavşaktaki trafik düzenini sağlardı. Polis memuru Mustafa, bu kavşağı o kadar güzel idare ederdi ki; Dikimevi yönünden gelip Bakanlıklar yönüne gidecek araçları yönlendirir, Maltepe istikametinden gelip Ulus istikametine dönecek araçlara yol verirken her bir araca dönüşte nerede duracağını parmağıyla gösterirdi. Kendisini tanıyan şoförlerin verdiği selamı alır, bilhassa mesai saatleri başlangıç ve bitişinde meydana gelen yoğunluğu maharetle idare ederdi. Çok yorulduğunda yuvarlak kulübesinden çıkar, Ulus Sineması'nın yanında bulunan Cevat Restoran'ın önündeki sandalyesinde dinlenirdi.
Gençlik dönemlerimizi yaşadığımız o yıllarda, Ankara’da iki ana hat vardı. Biri Ulus-Bakanlıklar, diğeri ise Dikimevi’nden başlayıp Bahçelievler’de biten hat. Dikimevi-Bahçelievler hattında ‘station wagon’ diye adlandırılan, içine yedi yolcu alan araçlar çalışırdı. Bu araçlarda şoför sadece aracı kullanır, yolculardan para toplama ve yolcunun nerede ineceğini şoföre iletme işini muavinler yapardı. Dikimevi’nden hareket eden aracın camından başını uzatıp yolcu toplama amacıyla ‘Bahçeli Bahçeli’ diye bağıran muavin, yolcuyu tespit edince şoföre hitaben ‘Ağır ol abi, yolcu var’ diyerek aracın durmasını sağlardı. Bütün güzergah boyunca ‘Bahçeli Bahçeli’ kelimesi aracın istikametini tayin ederdi. Araç Bahçelievler’e ulaşıp dönüş yoluna geçtiğinde ise bu sefer muavin, ‘Dikimevi Dikimevi’ diye bağırmaya başlardı. Bizim mahalleden bu araçlara binip Ulus Sineması’nın önüne kadar yaptığımız yolculukta 60 kuruş öderdik. Aracın ön koltuğuna binmek yerine, arka tarafta bulunan üç kişilik koltuğa geçmek akrobatik bir maharet isterdi. Araca biner binmez araç hareket ederdi ve zaman kaybetmemek adına yerinize çömelerek geçerdiniz. O tarihte genç olduğumuz için bu akrobatik hareketleri yapmak zordu ama mümkündü. Bugün aynı hareketleri yapmaya cesaret bile edemem. Bu araçların hepsi Kızılay’daki göbekten geçerken kulübenin içinde bulunan polis memuru Mustafa’ya mutlaka selam verirdi. Bir gün Mustafa’nın dinlenme sürecinde kendisiyle sohbet etmiştim. Kısa hayat hikayesini dinlemiştim. Yeterli tahsili olmadığından memur olarak kalmak zorunda olduğunu söylemişti. Ancak biz, kendisinin son derece başarılı bir şekilde trafiği yönettiğini söyleyerek onu kutlamıştık. Kimi zaman kış günlerinde Ulus Sineması’nın önünde arkadaşlarla buluşur, çeşitli etkinlikler yapardık. Polis Mustafa’yı kulübesinde gördüğümüzde kendisine çikolata götürüp ikram ederdik. Bize çok teşekkür ederdi. ‘Bahçeli Bahçeli’ çığrışları arasında onun bu görevi düzgün yapmasını izlememiz, ışıklı trafik lambalarının kurulmasına kadar devam etti. Daha sonraları Mustafa’yı bir daha görmedik. Dikimevi ile Bahçelievler arasına metro hattı inşa edilmesi ve trafik ışıklarının devreye girmesi, dolmuşların tarihin sayfalarında yok olup gitmesine neden oldu. Ülkemde bu yaşıma kadar birçok çarpıklığa şahit oldum. Ama son on beş yıl içinde olanlara daha önce hiç rastlamamıştım. Bu olayların unutulmaması ve tarihin tozlu sayfalarında kaybolmaması için tarihe birkaç not bırakmak isterim: - 10 Ekim 2015’te Ankara Garı önünde saat 10.04’te meydana gelen patlamayı istihbarat teşkilatı neden önceden tespit edemedi? - 15 Temmuz 2016’da yapay bir askeri ayaklanma adıyla bir jet uçağının Beştepe’deki Saray yerine neden Meclisi bombalaması konusu ve bunun arkasındaki sis perdesi için Meclis araştırmasına neden izin verilmedi? - Türkiye’nin yıllık üretimi kümülatif olarak 1.28 trilyon doların sadece %10’unun ülkemin kalkınmasında kullanılması düşünülürken, Merkez Bankasındaki 128 milyar dolar rezervin nasıl buharlaştığını Meclis araştırmasına neden izin verilmedi? - Ülkemin 80 yılda kazandığı yatırımların neden yabancılara hangi koşullarda verildiğinin araştırılmasına neden izin verilmedi? - Çorlu’da meydana gelen tren kazasında sorumlu olanlar hakkında Meclis araştırmasına neden müsaade edilmedi? - Maden ocaklarında hayatlarını kaybeden işçilerin ölümüne sebep olanlar hakkında bir Meclis araştırma önergesi neden reddedildi? - Haziran 2016’da Atatürk Havalimanında meydana gelen saldırılar için Meclis araştırma önergesi neden reddedildi? - Bazı siyasilerin oğullarının kurdukları işletmelerde vergi kaçırdıkları konusunda ciddi iddiaların var olduğu göz önüne alındığında Meclis araştırması önergesi neden reddedildi? - Temmuz 2018’de Fethullah Gülen hareketinin siyasi ayağının araştırılması önergesi Meclis gündemine alınması üzerine yapılan çalışma neden reddedildi? - Hayattan hunharca koparılan Sinan Ateş dosyasının araştırılmasını Meclis gündemine alınmasını kabul etmeyen bir zihniyeti nasıl kabul edersiniz? Tıpkı gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın, İstanbul’da Suudi Arabistan Konsolosluğunda yok edilmesiyle ilgili dava dosyasını elleriyle Suudi Arabistan’a götürüp sunanlar, gün gelecek bu bilinmeyenleri cevaplayacaklar diye bir sözüm geldi söyledim, hem nalına hem mıhına.
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|