AİHM sağlık haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle mahkemeye başvuran 2 binden fazla İsviçreli kadını haklı buldu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), iklim değişikliğinin insan yaşamı üzerindeki etkisiyle ilgili olarak görülen ilk yargı sürecinde önemli bir karara imza attı. Mahkeme, iklim değişikliğine karşı yeterince adım atılmamasının insan hakkı olup olmadığı konusunda açılan üç davayı bir arada değerlendirdi.
Her üç davada da avukatlar Strazburg mahkemesinin, Paris iklim anlaşmasının hedefleri doğrultusunda, küresel ısınmanın sanayi öncesi seviyelerin 1.5 santigrat derece üzerinde tutulmasını sağlamak için ulusal hükümetlerin yasal bir görevi olduğuna karar vermesini umuyordu. Ancak 17 hakimden oluşan mahkeme heyeti davaları farklı hükümlerle karara bağladı.
Üç davada karar
Mahkeme bu kapsamda iklim değişikliğiyle yeterince mücadele etmeyen İsviçre hükümetinin sağlık haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle mahkemeye başvuran 2 binden fazla İsviçreli kadını haklı buldu.
Ancak mahkeme, altı Portekizli gencin ve eski Fransız belediye başkanı Damien Careme'in açtığı davaları geri çevirdi.
Portekizli gençlerin davası, Avrupalı liderleri iklim değişikliğini önlemek için daha iddialı adımlar atmaya zorlamayı hedefliyordu. Eski Grande-Syntheise belediye başkanı Careme de ulusal hükümetlerin iklim değişikliği konusunda uluslararası anlaşmalardan doğan taahhütlerini yerine getirmesi gerektiğini savunuyordu.
Her ne kadar bu iki dava geri çevrilmiş olsa da, İsviçreli kadınların hukuki başarısının Avrupa kıtası ve ötesinde bir dalgalanma etkisi yaratabileceği belirtiliyor. Buna göre davaya ilişkin karar AİHM'e taraf 46 ülke için emsal oluşturabilir.
İsviçreli kadınların davası nedir?
İsviçre'de İklim Koruma için İleri Yaşlı Kadınlar hareketinin 2 binden fazla mensubu, hükümetlerinin iklim değişikliğiyle mücadele konusundaki yetersiz çabalarının kendilerini sıcak hava dalgaları sırasında ölüm riskiyle karşı karşıya bıraktığını savunuyor.
İsviçre hükümetinin sera gazı salımlarını azaltmasını isteyen kadınları davayı geçen yıl AİHM'e taşımıştı.. Mahkeme kararında İsviçre hükümetinin iklim değişikliğiyle mücadele etmek için yeterli iç politikaları uygulamaya koymayarak insanın özel ve aile yaşamı hakkını ihlal ettiğini belirtti.
Bu politikaların karbon bütçesi yoluyla veya başka bir şekilde ulusal sera gazı emisyon sınırlamalarını belirlememeyi de içerdiği sonucuna varan mahkeme ayrıca, İsviçre hükümetinin hedeflere ulaşılmasını sağlayacak tedbirleri uygulamaya koymayarak geçmiş sera gazı emisyon azaltım hedeflerini tutturamadığını da ifade etti.
Temyiz yolu kapalı olan AIHM kararı, İsviçre hükümetini Paris Anlaşması'nın ısınmayı 1.5 santigrat derece ile sınırlandırma hedefine uygun hale getirmek için 2030 emisyon azaltım hedeflerini revize etmek de dahil olmak üzere emisyonları azaltma konusunda planladığındna daha erken ve daha fazla adım atmaya zorlayabileceği belirtiliyor.