A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

TAKSİ DURAĞI

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 26 Mart 2024 10:29:24

Ankara’nın belki de Türkiye’nin ilk kadın taksi şoförü Hacer Öçlü, Kızılırmak sokakta otururdu. Koyu renk, arkası yatık bagaj kısmı olan bir OPEL marka arabası vardı. Hem taksi olarak hem de dolmuş aracı olarak Ulus ile Kızılay arasında çalışırdı. Aracı ile çalıştığı saatler sabitti. Akşam olunca evininin önüne çekerdi arabasını. Kızılırmak sinemasının verev karşısında otururdu. Aynı caddenin ilerisinde ise Orhan Şeref Apak otururdu. Aynı binada Zeki Müren’in bir dairesi vardı. Zeki MürenAnkara’ya geldiğinde kimi zaman bu evde, kimi zaman da Şahap’ın evinde kalırdı.



Şoför Hacer‘i sadece mahallede oturan insanlar değil bütün Ankara halkı tanırdı. Tipik bir taksi şoförü hüviyeti vardı,  Hacer hanımın. Yaz günleri aracın açık camının üstüne sol kolunu koyar, bir eli ile hem direksiyona hakim olur, hem de vites değiştirmeyi sağlardı. Opel marka araçları oldum olası severdim, hem de ehliyetimi bir Opel araç ile aldığımı hatırlarım. O tarihlerde otomatik vitesli araçlar yaygın olmadığı için, sınavda debriyajlı araçla ehliyet almak mecburiyeti vardı. Bayırda araç durdurulur, tekrar aracı geri kaydırmadan yola devam etmek sınanırdı. Bu imtihanı veren, ehliyeti hak etmiş sayılırdı. Ben de böyle bir sınavdan geçmiştim. Ancak Şoför Hacer çok usta bir otomobil sürücüsü idi.

Aslında aile olarak evlenmeden evvel yaşadığı İstanbul Suadiye’de, hem baba mesleği hem de ağabeyinin mesleği şoförlük olduğundan, küçük yaşta araçlarla büyümüş. Bostancı Kadıköy arasında taksi  dolmuşlar işlerdi, hatta Kadıköy - Bostancı arası tramvay da aynı hatta çalışırdı. Evleninceye kadar Hacer bu ortamda büyümüş. Daha sonra Asker olan Hamdi bey ile evlenmiş. Ankara’ya tayini çıkan Hamdi beye ekonomik katkı olsun diye taksi şoförlüğüne 1949 yılında başlamış. Hacer hanımın kullandığı OPEL marka araca birkaç kez bindiğimi hatırlarım.

Önce yadırgamıştım ancak aracı çok iyi kullandığını seyredince hoşuma gitmişti. Çok kibar bir kadındı. Kimi zaman Kızılay ile Ulus hattında çalışırdı. O hatta çalışanlar Hacer hanıma saygı duyarlardı. Opel aracını hiç değiştirmediğini hatırlarım. Yıllarca araç kullanan Şoför Hacer hanımın hiçbir trafik cezası olmadığını da hatırlarım.  

1960lı senelerde çevrilen ve baş rolünde Sezer Sezin’in oynadığı Şoför Nebahat filminin, Hacer hanımın hayatı ile doğrudan ilişkisi olmasa da , kadınların erkekler gibi taksi şoförlüğü yapabileceği konusunu işlemesi bakımından, güzel bir senaryosu olduğuna inanırım. Şimdi ise sadece otomobil değil belediyelerde otobüs şoförlüğü de yapan kadınların başarılara imza koyduğu muhakkak. Yerde yürüyen araçlardan tutun da gökte uçan yolcu uçaklarına kadın kaptan pilotları gördükçe gurur duymaktayım.

Bu gururumun başlangıç yeri tabiidir ki taksi şoförü Hacer Öçlü’yü tanıdığım gündür. Kadınlar bir işi yaparken en ince ayrıntısını düşünmeden işe genelde başlamazlar. Yaptıkları işte ise en ince ayrıntıyı akıllarından çıkarmaz, ön sezilerini de kullanarak, en düşük riskler bile olsa, işi şansa bırakmazlar diye düşünürüm. Hani satranç oyununda birkaç hamle ilerisini hesap edersiniz ya, işte tam bu oyuna uyar, kadınların riskli işlerde çalışma ilkeleri.

Değişen ANAyasamızda, üzüldüğüm değişen önemli bir madde bulunmakta. Ülkemizdeki seçimlerle ilgili çok kritik bir madde vardı anayasamızda. Madde 114. Seçimlerden önce kritik mevkiler olan Ulaştırma Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İç İşleri Bakanlığının tarafsız kişiler tarafından yürütülmesini öngörmekte idi. Hatta kamu kaynaklarının partilerin lehine kullanılmaması için düşünülen bir çok düzenlemelerin var olduğunu hatırlamaktayım. Bugün seçimlerde devletin bütün imkanlarının iktidar partisi tarafından kullanılmasının ne kadar doğru olduğunu, sorgulamamız gerekir.

Ülkemde demokrasinin sükût ettiği gerçeğinden hareketle, Osmanlı Devletinin son senelerinde memalik-i  Osmaniye’de görülmemiş bir istibdatla, bugün ülkemizin yönetildiğini söylemem gerek. Değil haykırmak, pankartla bile ‘İsrail’le Ticaret Utancı Sonlandırılsın’   yazısına tahammül edemeyen bir siyasi anlayışla karşı karşıyayız.

Tıpkı 1934 senesinde  NAZİ Almanya’sında, Hitler’in emri ile Hermann Göring tarafından kurulan GESTAPO teşkilatının, HİTLER’in yaptığı bütün mitinglerde, değil pankart açılmasına izin vermeyi, toplanan halk arasında Hitler aleyhinde konuşanları toplaması gibi.  

1933-1945 yılları arasında GESTAPO tarafından toplanan 800,000 genç Alman’dan, 77,000’nin akıbetini Alman’lar bile  bilmemekte. İstanbul meydanlarında iktidar sahiplerinin topluma ‘ Yerel Yönetim Başında Bulunan Hırsızlardan Şehri Kurtarın, Oyunuzu Bize Verin’ diyen bir Cumhurun sözlerine güleyim mi ağlıyayım mı bilemedim.

İstanbul yerel seçimlerinde halkın oyu çok önemli olduğu için bütün Bakanların işlerini bırakıp İstanbul’a yerleşmiş olması ne kadar komik. Hatta ulaşımdan sorumlu bir bakanın da,  gidip taksi durağında, gelen telefonlara cevap vermek adına, Şoför Nebahat’ı oynarcasına meşgul olmasına güleyim mi ağlayayım mı diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Erdoğan'ın tek hedefi iktidarını korumak…
İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli

Avustralya Eylül'de Filistin'i devlet olarak tanıyacağını açıkladı.
İsrail'in Gazze Şeridi'nin işgali kararına tepkiler büyüyor.
E-imza ile sahte diploma: Devleti kandıran ağ nasıl kuruldu?
On binlerce kişi Sidney Limanı Köprüsü'nde Filistin yanlısı yürüyüşe katıldı.
Üremeyi Kim Hak Ediyor? Koşullu refahın arkasındaki tehlikeli mantık...

ABD'de gümrük gelirlerindeki artış, Temmuz'da rekor harcamalarla yükselen bütçe açığını frenleyemedi…
Çin yapay zekayla “yumuşak gücünü” artırıyor.
Avrupa nasıl Çin'le ABD'nin arasında kaldı?
Elon Musk yeni parti kurduğunu duyurdu…
Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak

Yeni Zelanda'dan yeni turist politikası…
Dünyanın en eğlenceli 40 ülkesi seçildi.
Dedikodu neden toplumda 'olumlu' bir rol oynar?
Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"

MÜNİH, 30 EYLÜL
DİL DEMİŞKEN
BABAM
YAZ-IN SÖZLÜ TARİHLE YAZ-IN SÖZLÜ TARİHLE YÜRÜMEK
İKİ DİRENİŞ

DİPLOMA
Güzel Sözler
YANGIN
DEVLET NEDİR
Kim Kimi Kandırmakta

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git