A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

BABAM

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 15 Mart 2024 03:59:36

Bilir misiniz, her mart ayı geldiğinde beni derin bir hüzün sarar. Hatta bir Mart ayında, bu hüznü yerinde hissetmek için Çanakkale’ye de gitmiştim. Bir de kısa bir zaman evvel 30 Ağustos’ta Çanakkale yüzme maratonuna, bu hüznü daha katmerli duymak için katılmıştım. Her kulaç attığımda, Kilit Bahir tabyasının arkasında tepedeki dev ‘DUR YOLCU’ Asker Anıtına selam verdim.



Tarihin derinliklerine bir göz atmakta yarar var. 14 Mart 1827 tarihinde Sultan II. Mahmud tarafından bizim bildiğimiz Tıp Fakültesi, ‘Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Mamure’ olarak açılmış. Şehzadebaşı’ndaki Tulumbacı Konağında tedrisatına başlayan okulun ilk Nazırı Hekim Başı Mustafa Behçet Efendi.

Bina denilen sadece bir konak. Bu nedenle konağın üst katı Tıphane olarak tanzim edilmiş. Alt katı ise Cerrahhane olarak düzenlenmiş. Bu binadaki tababet ile ilgili alet ve edevatın bir kısmının Cerrahpaşa’da olduğunu söylerdi dostlarım.

Ancak 1848 senesinde Gaziantep’te Dr. Azariah Smith tarafından kurulan Amerikan hastanesinde bulunan ve kuruluş yıllarının hekimlik aletleri, bir müzeyi canlandıran cam kenar dolaplar içinde sergilenmektedir. Hayranlıkla izlemiştim bunları. Aslında basit mantıkla üretilen bu aletlerin yerine bugün bilgisayarlı sistemler çalışmakta.

Çanakkale ve İstiklal savaşına katılan çocuk yaşta askerler, vatan savunmasında destan niteliğinde kahramanlık örnekleri vermişlerdir. Birçoğu çelik çomak oynama yaşında vatanı müdafaa etmek mecburiyetinde, korkusuzca destan yazmışlar.

Bu çocuklar çocuk yaşta ama, milli şuur içinde, vatan müdafaası konu olunca, hani derler ya, gerisi teferruat diye, işte onlar bu teferruatın peşinde koşmuşlar.

Antep’te Kebapçı Said Ağa’nın oğlu Mehmet, Şahin Bey'in oğlu Hayri, şehit Yolağası’nın oğlu Küçük Mehmet, Antep’in savunmasında destan yazmışlardır. Çoğu zaman düşman hatlarının içine sızıp istihbarat bilgileri toplayarak, Antep milis güçlerinin baskın yapma ve hedeflerini bulma becerisinin verimini artırmış olmaları adına bilgi ve istihbarat temin etmeleri, savaşın kaderini belirlemiştir.

Urfa’lı 14 Yaşında Bozan isimli çocuk, Fransızları kovalayan Kuvay-i Milliye’nin önünde savaşa katılmıştır. Onun bu kahramanlığı, türkülere konu olmuş, destanlar bile yazılmıştır.

Çanakkale savaşına Galatasaray Mekteb-i Sultan-i, Konya İdadisi ve İzmir İdadisi son sınıf talebeleri de, silahlanıp, cepheye gitmiş olduklarını unutmamak gerekir. Hatta Çanakkale’de, Binbaşı Halit Bey'in kızı Nezahat`ın, onbaşı rütbesi ile elinde silah, asker olarak çeşitli çatışmalara 70.inci Piyade alayı mensubu olarak katıldığı bilinir. Bilhassa çok iyi ata bindiğinden, cepheler arasında koşturarak, cephane taşıyarak, bilgi aktararak yardım eden Nezahat, mensubu olduğu alayın ‘KIZIL ALAY’ adı ile bölgede nam salmasını sağlamıştır.

Bir başka önemli gerçek ise Çanakkale destanının yazılmasında, bugünkü İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinin eski adıyla Darul Fünun öğrencilerinin özel bir yeri olduğudur. 1915 yılında Darul- Fünun öğrencilerinden 1. sınıftaki bütün talebeler, vatan müdafaası için cepheye koşmuşlardır. 2500 Tıbbiyeli genç nesil, ellerinde silah, vatan müdafaasında en ön sırada, Conk Bayırı'nda, Arıburnu'nda, Kocatepe'de, Anzak Körfezi'nde velhasıl nerede bir gedik varsa orada dimdik ayakta, düşmana aman vermemiş.

1921 senesinde Darul Fünun yani Tıp Fakültesi hiç mezun vermemiştir. Unutmamak gerekir ki onlar, ülkemizi istila etmek isteyen harici düşmana karşı hayatlarını ortaya koymuş kahramanlardır. Hiç kimsenin bu kahramanlardan daha fazla vatanlarını sevdiklerine inanmamaktayım.

Düşünün bir kere, gencecik bir tıbbiyelinin ne çok hayalleri vardır. Doktor olup insanlığa hizmet etme emellerinin daha baharında, ülkesi için vatan toprağına şehit düşmek, ne kadar büyük talihsizlik. Bir hastanede boynunda steteskobu, üstünde beyaz gömleği, hastaların arasında dolaşıp şifa dağıtma yerine, vurulup alnından tertemiz vatan toprağında yatmak. Bir hilal uğruna yarab, ne güneşler batmış.

Bir başka efsane Çanakkale’li küçük Mehmet 9 yaşında, İsmail ise 7 yaşında. Dilenci kıyafeti ile düşman saflarında dolaşıp bilgi toplarlar. Bir gün düşman askerleri yakalar bunları. Onların ellerinden kurtulup kaçarken her ikisi de vurulur. Mehmet ile İsmail zor da olsa yaralı olarak kaçıp kurtulurlar. Hemen hastaneye kaldırılır. Mehmet’in bir ayağı kesilir, İsmail ise yaşama tutunamaz.

Öyle çok kahramanlıklar anlatılır ki bu vatan mücadelesinde, akıllara durgunluk verir. Dr. Binbaşı Kazım Bey, Çanakkale savaşı sürecinde, Alçıtepe Hilal-i Ahmer sahra hastanesinde görev yapar. Cepheden getirilen yaralı askerlerin, elinden geldiği kadar, imkansızlık içinde de olsa yaralarını sarmaya çalışır. Sahra Hastanesi denildiğinde gözünüzün önüne büyük otağ gibi bir çadır gelmesin. Dört tekerli bir at arabasından biraz büyük bir yapıyı düşünün. İmkansızı başarmaya çalışan bir başka vatansever, Binbaşı Kazım.

Herkese derman verirken, şarapnel parçaları ile çok yara almış bir asker getirirler sedye ile. Yapılacak bir şey kalmadığını anlar. Erin kanlar içinde olan yüzüne bakar, gözünü açan asker yalvaran bitap bir sesle ‘BABA’ der. Doktor Kazım oğlunun kapatabildiği kadarı ile yaralarla işini bitirdikten sonra, sedye onbaşısına ‘Bir zeytin ağacının altına götürün ve yatırın, ağacı da işaretleyin’ der. Gün batarken zeytin ağacının altına gider, oğlunu toprağa verir.

Bugün bunca yaşanmışları bir kenara itip, ülkemize ihanet edenlere, demokrasiyi, insan haklarını, Anayasayı hiçe sayan bir idareye karşı yurdum insanının, var olma mücadelesi vermekte olduklarına inanmaktayım, tıpkı Çanakkale’de, Urfa’da, Gaziantep’te düşmana verilen var olma mücadelesi gibi, diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Erdoğan'ın tek hedefi iktidarını korumak…
İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli

Avustralya Eylül'de Filistin'i devlet olarak tanıyacağını açıkladı.
İsrail'in Gazze Şeridi'nin işgali kararına tepkiler büyüyor.
E-imza ile sahte diploma: Devleti kandıran ağ nasıl kuruldu?
On binlerce kişi Sidney Limanı Köprüsü'nde Filistin yanlısı yürüyüşe katıldı.
Üremeyi Kim Hak Ediyor? Koşullu refahın arkasındaki tehlikeli mantık...

ABD'de gümrük gelirlerindeki artış, Temmuz'da rekor harcamalarla yükselen bütçe açığını frenleyemedi…
Çin yapay zekayla “yumuşak gücünü” artırıyor.
Avrupa nasıl Çin'le ABD'nin arasında kaldı?
Elon Musk yeni parti kurduğunu duyurdu…
Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak

Yeni Zelanda'dan yeni turist politikası…
Dünyanın en eğlenceli 40 ülkesi seçildi.
Dedikodu neden toplumda 'olumlu' bir rol oynar?
Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"

MÜNİH, 30 EYLÜL
DİL DEMİŞKEN
BABAM
YAZ-IN SÖZLÜ TARİHLE YAZ-IN SÖZLÜ TARİHLE YÜRÜMEK
İKİ DİRENİŞ

DİPLOMA
Güzel Sözler
YANGIN
DEVLET NEDİR
Kim Kimi Kandırmakta

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git