A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Kadim dost

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 14 Mart 2024 09:59:21

Çok sevdiğim bir dostumdu Necdet Tokatlıoğlu, hani kardeşim kadar desem yalan söylememiş olurum. Necdet Tokatlıoğlu, İzmir ili Güzelbahçe beldesinde 1933 yılında doğmuş, çocukluk hayatı da İzmir’de geçmiş biriydi. Çok genç yaşta müzikle tanışmış, onbeş yaşında İzmir Musiki Cemiyeti'ne kaydolmuştu. Güzel sesi ve notaya olan yeteneğiyle Ahmet Aksoy ve İlyas Tonguç'tan özel nota ve usul dersleri almış, daha sonra ud dersleri de alarak Ankara Radyosu'na girmeyi başarmıştı. Radyoda Müzik Yayın Şefi olarak görev alması sırasında tanışmıştık.

Evleri Fevzi Çakmak Sokağı'ndaki 31 numarada bulunuyordu. Bizim şirketin ofisi ise 33 numaradaydı. Bahar gelince Necdet, salonun penceresini açar ve ud eşliğinde şarkılar söylerdi.



Bazen bu ses, sokaktan geçen Hergelen Meydanı esnafının "Eskiciiii" diye bağırışı ile karışır, bazen de kamyonet arkasında soğan ve patates satan köylünün sesiyle harmanlanırdı. Necdet'in hem sesi güzeldi, hem de besteleri. Bazı bestelerinde eşinden şikayet eder anlamlar bulunabilir, ancak eşi BİRGÜN'ü çok sevdiğini hepimiz bilirdik. Birgün Hanım, Necdet'in içkiye olan düşkünlüğünü sevmezdi, ama hiçbir zaman bunu dile getirmezdi.

Ankara Radyosu'nda bazı kilometre taşları vardı. Bunlardan biri Ruşen KAM, diğeri Çinuçen Tanrıkorur'du. Radyoda "Tonmayster" olarak adlandırılan stüdyo yayın yerinde, bir camla ayrılmış bölmede ses kontrol odası bulunurdu. Burada ses düzenini ayarlayan hem müzikten hem de sesten çok iyi anlayan ustalar görev alırdı.

Necdet Tokatlıoğlu ile aynı zamanda Turan Özek de bu kontrol masasında çalışmış, aynı zamanda ses sanatçısı olarak Ankara Radyosu'nda görev yapmıştı. Genellikle ses kayıtları "küçük stüdyo" olarak adlandırılan stüdyoda kaydedilir, daha sonra üst kattaki redakte odasında düzeltilir ve yayına verilirdi. Çok eskiden magnetik tel ses kayıt sistemi kullanılıyordu, ancak daha sonra magnetik şerit bantlar kullanılmaya başlandı.

Hepsini rahmetle anıyorum; Turan Özek, Necdet Tokatlıoğlu, Çinuçen Tanrıkorur ve Metin Akol yakın dostlarımdılar. Ben onlardan yaşça daha küçük olduğum için, Metin Akol'a "büyük Metin", bana ise "küçük Metin" derlerdi. Metin Akol aynı zamanda Ankara Radyosu'nun yetiştirdiği nadir halk müziği sanatçısı Nevin Akol'un kardeşiydi.

Necdet Tokatlıoğlu, bazen ofise gelirdi, sohbet ederdik. Kimi zaman yazdığı güfteleri okurdu, hayran kalırdım. O tarihlerde benim şiirlerim bazı dergilerde yayınlanırdı ama, beste olacak türde değildi. Serbest vezinle kaleme alırdım şiirlerimi. Şiirlerimin besteye dönüşmesi hiç aklımdan geçmemişti, çünkü serbest vezinle yazıyordum.

1981'de emekli olduktan sonra Necdet Tokatlıoğlu, Fevzi Çakmak Sokağı'ndaki evlerini satarak İstanbul'a yerleşti. Dostluğumuz bu mesafede de devam etti. İstanbul Radyosu'nda Türk Sanat Müziği programları yanı sıra Kabataş Necdet Tokatlıoğlu Türk Sanat Müziği Korosu'nun da şefliğini yürüttü. Ayrıca İstanbul Koç Allianz Korosu'nun da şefliğini yapmıştı. Yaptığı birçok besteyle Türk Sanat Müziği repertuarına büyük katkıları olduğuna inanıyorum.

27 Eylül 2008'de İstanbul'da vefat ettiğinde, yaklaşık 95 beste yapmış olduğunu ve bunların 68'inin TRT repertuarına girdiğini biliyoruz. Necdet'in İzmir'de Yelki'de toprağa verildi. Belediye, Necdet'in heykelini Yelki'ye koyarak bir vefa örneği sergiledi.

Birçok eserini Hicaz, Hüzzam, Nihavent ve Muhayyer Kürdi makamlarında bestelemiştir. Bu eserlerin birçoğunu kendi sesiyle radyoda seslendirdiğini, kimi zaman kendi çaldığı udla sahnede söylediğine şahit olmuştuk.

Bugünlerde ülkemde duyduğum konuşmaları anlamakta zorlanıyorum. Yaşadığım bu kadar senede hep ülkemin bir Cumhurbaşkanı vardı ve konuştuğu zaman hedefler belirtirdi. Bir büyüğümden dinlediğim çarpıcı bir tanımlamaya hayranım. "Küçük adamlar detaylarla uğraşırlar, büyük insanlar hep projeler yaparlar, liderler ise hedefler belirlerler."
Bu günlerde bir Cumhurbaşkanına yakışmayan sözler duyuyoruz ekranlarda. ZÜBÜK. Bu kelimenin anlamından ziyade, kelimeyi kullanan kişide özdeşleşmesi, bizi derinden yaralamakta. Aziz Nesin'in aynı isimdeki romanından esinlenen, çarpık düzenli insanları tanımlayan bu sözcüğün, kişiye hakaret içermediği kayıt olunur. Ancak bir Cumhurbaşkanına yakışır mı bu sözcük? Hicap duyuyorum. Genellikle insan karşısındakini kendisi gibi bilir, diye bir deyim vardır. Bunu unutmamak gerekir.

Bir başka gerçek ise, bu adamın sözlerine körü körüne inanan binlerce saf Anadolu insanının bulunmasıdır. Onların artık Saray'ın yalan sözlerini dinleyerek akıllanmaya başladığına inanıyorum. Necdet Tokatlıoğlu'nun çok güzel bir Hicaz makamında eseri vardır. Bugünlerdeki yurttaşın, mevcut Cumhurbaşkanına olan bu saflığını anlatmaktadır.
"Yalancının birine, kapıldı kandı gönül, inandı yandı yine, çekilmez oldu ömür,
ne gözlerin yeşili, ne saçların sarısı, geçti yolun yarısı, çekilmez oldu ömür."

Ya parti başkanı ol, ya da Cumhurbaşkanı, diye geçti bu kadar ömrü derbederim, deftere kaydettim bunları utanarak, hem nalına hem de mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı

Hint - Pasifik'teki Güç Oyunları: Dörtlü İttifak ve Deniz Hakimiyeti İçin Mücadele
Suriye, Irak ve İran'daki PKK uzantıları ne olacak?
Hindistan-Pakistan Savaşı Senaryosu
Hindistan - Yeni Zelanda: Sessiz ama Kritik Bir Ortaklık
Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!

İKİ DİRENİŞ
Bu sistemdeki bir kusur değil, sistemin kendisi
Post-truth dünyada adalet nedir?
1919-1922'de Bir Mayıs’lar, Gösteriler, Yürüyüşler
Türkiye halkı otokrasiye direniyor. Sessizlikten daha fazlasını hak ediyorlar.

ŞEHR-İ İSTANBUL
MECLİS PAKETİ
Bir Fırtına Tuttu Beni
MAGNA CARTA
KURBANIM BUGÜN

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git