Türkiye'de sabah eline gazete alıp da insanın beynine kan fişkırmaması olası değil. Manşetteki başbakan, cumurbaşkanı, ekonomi haberleri zaten alışkanlık yapmış, herşey normal kabul ediliyor. Ama köşe bucaktaki iki satırlık haberler insanın gelecek umutlarını elinden alıyor.
Kötü bir raslantı mı bilmem ama bugün Cemil Eren’i ziyarete gideceğiz. Cemil abi Çayyolunda oturuyor. Sabah elimde Cumhuriyet gazetesi göz gezdiriyorum. Kenarda kalmış bir haber gözüme takılıyor: Nü, Başbakanlık, Sergi ve Çayyolu kelimeleri ilgimi çekiyor, okuyorum.
Haber aynen söyle:
“Hazine Sanat Galerisi’nden sansür! ‘Nü’ resimler kaldırıldı! Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’nın sanat galerisinde sanata yine sansür uygulandı. Çayyolu Platformu gönüllülerinin, ressam Sema Sanal öncülüğünde yaptığı “nü” resimler, galeri yönetimi tarafından sergiden kaldırıldı.
Çayyolu Platformu gönüllülerinin, ressam Sema Sanal öncülüğünde yaptıkları karma resim sergisi dün Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’nın sanat galerisinde açıldı. Ancak sergideki “nü” eserler, açılış öncesinde sergiden kaldırıldı. Çayyolu Platformu’nda resim öğretmenliği yapan Sema Sanal, sergideki “nü” resimlerin, Hazine Sanat Galerisi’nin sözleşmesinde yer alan, “Galeride sergilenecek eserlerin, politik ve ideolojik amaçlara yönelik, manevi değerler ve inançlar gibi hususları zedeleyici, ulusal değer yargılarını küçültücü, kışkırtıcı, sömürücü, gelenek ve göreneklere aykırı olmaması gerekmektedir” maddesine dayanılarak kaldırıldığını söyledi. “
Haber aklıma bir kaç ay önce Ayorum’da da yer alan Gaziantep’teki sergi haberini çağrıştırdı. Orada da Nü resimlerinin üstleri “ahlaka mugayir” diye örtülmüştü.
Birden düşünüyor insan. Politik ya da ideolojik olmayan, kimsenin manevi değerlerine veya inançlarına dokunmadan, ulusal değerleri sorgulamadan ya da sömürmeden (yalakalık yapmadan) gelenek göreneklere aykırı olmadan özgürce sanat yapmak...!!!
Eğer konu resimse sanırım düz beyaz tuval asmaktan başka bir yöntem yok. Yeşil bir armut çizsen birileri yeşil renk bunu anlatır, armut da birinin yüzünü anımsatıyor diyebilir.
Hem iktidarın yerini koruma korkusu, hem sanatçının iktidarlar ve sansür politikaları karşısında aldığı tavır, hem de sanatseverlerin verdikleri tepkiler açısından söylenecek çok şey var. Belki de söylenecek çok şey varken hiç bir şey söylemediğimiz için güç sahibi olanlar anlaşmalara böyle maddeler koyma hakkını bulabiliyor.
Sanat sağolsun !!!