A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

RAPOR: BİR | AH! AH (!) RUPA AH!

Kategori Kategori: Ayorum Güncel | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: M. Şehmus Güzel | 02 Ocak 2024 03:59:47

Bir yıl böyle geçti: Gelişmeleri, kötüye gidişleri izlemekten başka şey yapmaya zaman ayırmak zorlaştı. Son aylarda Fransa’da, İtalya’da, Almanya’da ve Avrupa genelinde kimi açılardan 1939 havası esiyor, büyük kıyımlar, büyük felaketler kapıdaymış gibi: İşte birkaç örnek veri: Fransa’da altına hücum var: Tuzu kurular altına yatırım yapmayı tercih ediyor. Bu tavır büyük yıkımlar, büyük savaşlar öncesi takınılan tavırdır.



Bu bile tek başına yeni felaketlere karşı öngörülü olmak, tedbir almak ve hazırlık yapmak anlamına geliyor.

Temel gıda maddeleri istifi aldı başını gidiyor: Süpermarketlerde kimi gün kimi ürünün rafları boş. Kimi üründe geçici bile olsa birkaç gün süren kıtlık oluyor. Kiminin fiyatı yüksek oranda arttırıldı: Makarnanın fiyatına yüzde 57 zam geldi. Ununkine yüzde 20’den fazla. Ete el yakıyor...

Noel ve yeni yıl ve yılbaşı tatilini nerede geçireceksiniz diye sorduğumuz dost ve tanıdıklar umutsuzca ve pek inanmadan bir ski merkezinin, bu mevsimde bile sıcak bir ülkenin adını veriyordu ama hemen sonra “üçüncü dünya savaşı çıkmazsa”yı da ekliyordu. Aklı başında olanlar tedirğin.

Avrupa’da ultraliberal ve liberal yöneticilerden ve yönetim biçimlerinden yaka silkiliyor, nefret ediliyor. Seçimlere ilgi azalıyor. Bir seçimden diğerine sandık başına gidenlerin sayısı düşüyor. Temsili demokrasi sarsılıyor.

Bugün Avrupa’da İtalya, Avusturya, Macaristan, Hollanda, İsveç, Sırbistan, Slovakya ve daha birçok ülkeyi ırkçılar, aşırı sağcılar, apaçık faşist veya nazi siyasi partiler yönetiyor veya yönetime ortak oluyor ya da “dışarıdan destek veriyor”, ırkçıların ve partilerinin yüz karası programları, önerileri yasalaştırılıyor.
İşte Danimarka’da bunun bir örneği verildi: İktidar, “Yurttaşlar böyle istiyor” diyerek ırkçı ve aşırı sağçı partinin programından kimi unsurları yasalaştırdı, yürürlüğe koydu ve uygulamaya başladı.

Önceki gün, 19 Aralık  2023’te, Fransa’da da benzeri yapıldı: Makron ve hükümeti ırkçı partinin “yabancılara” ilişkin zırvalarını bir kanun tasarısıyla Senato ve Meclis’ten geçirdi: Meclis’teki oylamada ırkçı parti ile klasik sağ parti, “bu ne de olsa bizim önerilerimizden  alındı” yaklaşımıyla, tam takım kanun tasarısına oy verdi; oysa Macron partisinden 27 milletvekili partilerinin, hükümetlerinin, cumhurbaşkanlarının tasarısına red oyu verdi, 32’si oylamaya katılmadı. Macron’un Meclis’teki göreceli çoğunluğu hakikaten sarsıldı. Senato’da ise çoğunluk zaten klasik sağ partinin ve ortacıların. Böylece Macron, hükümeti ve partisinin “yabancılara” ilişkin, “yabancıların” bu ülkeye girişini, çalışmasını, ailesini getirmesini zorlaştıran, kanun tasarısı ırkçıların, aşırı sağın ve klasik sağın oylarıyla kabul edildi. Ne kadar garip. Bunun üzerine 2022’deki cumhurbaşkanlığı seçiminde ikinci tura kalan ve ikinci turda yüzde 40’tan fazla oy toplayan ırkçı parti lideri Bayan, “ideolojik zafer kazandık” dedi.

Fransa’da aşırı sağın, ırkçıların yıldızı yükseliyor. Bugünlerde fransız medyaları bu partiden üç ögün söz ediyorlar. Bayan Le Pen’in geleçek cumhurbaşkanlığı seçimini mutlaka kazanacağı, partisinin iktidarı alacağı ileri sürülüyor.

Macron’un partisi çatırdıyor. Karizması çizildi.

Anayasa Mahkemesi birçok hükmü Anayasa’ya aykırı bu yasayı büyük ihtimalle onaylamayacak. Bu karar beklenirken 32 ilde il özel idareleri başkanları bu kanunu uygulamayacaklarını duyurdular. Aydınlar, sanatçılar, hatta kimi işveren yasaya karşı çıktılar. İşçi sendikaları konfederasyonları sivil itaatsizlik çağrısı yaptılar, protesto gösteri ve yürüyüşleri düzenleyeceklerini ilan ettiler.   

Bugün Avrupa Birliği nüfusunun yarısına yakınının veya yarıdan çoğunun bu tür iktidarların yönetimi altında olduğunu söylemek abartma olmaz. Bu nüfusun yarısının ve yarıdan çoğunun ırkçılara oy verdiği ise ispatlı: Lütfen seçim sonuçlarına bakınız.

Fransa, Almanya Federal Cumhuriyeti, İtalya ve Hollanda’da ırkçıların oyları seçimden seçime düzenli bir biçimde artıyor. Bitleri kanlanıyor.

Sembolik anlamı güçlü olduğu için, geçen Pazar, 17 Aralık 2023’te Almanya Federal Cumhuriyeti’nde kırk bin kişisiyle orta boy nüfuslu, Pirna kentinde yapılan belediye seçimini AfD (Almanya için Alternativ) isimli partinin kazandığını, bu parti oylarının düzenli bir biçimde arttığının yeni bir örneği olarak verebilirim: Dahası seçimde ikinci turda yarışan üç partinin de aşırı sağcı, dinci, ırkçı ve tutucu olduğunu geçerken ekleyeyim: CDU (Hırisiyan-Demokrat Birliği) adayı oyların yüzde 31,4’ünü aldı, ultra tutucu (“Freie Wühler”/”Özgür Seçmenler”) yüzde otuzunu. Doğu Almanya’da, Dresde ile Çek Cumhuriyeti sınırı arasındaki bu kentte SPD ve Yeşiller’in ortak çıkardığı aday yüzde 9,9’da kaldı. Seçime ilgi azdı: Katılanlar seçim sandıklarında kayıtlı olanların yüzde 53,8’ini oluşturuyordu. 1930’ların hayaletleri henüz Berlin’de dolaşmıyor ama Doğu ve Güneydoğu Almanya’da naziler boy gösterebiliyorlar. Daha önce 5-9 bin nüfuslu kasabalarda belediye seçimlerini kazanan, kimi Land’da (bölge özerk yönetimi veya federe devlet) Meclis’e giren nazi parti, artık orta büyüklükteki bir kenti yönetecek. (Thomas Wieder’in 18 Aralık 2023 tarihli Le Monde’daki makalesinden aktarıyorum.)

Haziran 2024’te yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ırkçı, aşırı sağcı, faşist ve nazi partilerin bütün AB ülkelerinde bugüne kaar görülmemiş sayıda temsilci çıkaracakları tahmin ediliyor. “AB’yi içinden yıkmak” yanlısı bu partiler “yemlik” adını taktıkları Avrupa Parlamentosu’nun bütün olanaklarından yararlanmayı artırarak sürdürecekler. Bir değil iki ayrı grupta toplanmaları ise hem kimi konularda birbirleriyle anlaşamamalarından kaynaklanıyor, hem de para yardımı, büro ve personel olanaklarını birkaç kat artıracak olması bakımından uygun bulunuyor. İtalyan başbakanı bayan ile fransız partinin lideri bayan birbiriyle anlaşamıyor örneğin: İlki “Avrupa’dan yana”, ikincisi “Avrupa’nın yıkılmasından” yana.

Macaristan Başbakanı ve Rusya Federasyonu Başkanı iyi ilişkileri olan aşırı sağcı ve ırkçı parti yöneticileriyle bu ilişkilerini boyutlandıracaklar. Macaristan başbakanı aşırı sağcı, tutucu, ırkçı Avrupa’daki bütün partileri kendi başkanlığı altında biraraya getirmeye ve bir arada tutmaya çalışıyor. Böylece Rusya ile AB üzerinde ciddi bir “kılıç” gbi dikileceklerini de umuyor. Nitekim bir örneğini geçen hafta Brüksel’de yapılan AB Zirvesi’nde verdi

Avrupa’da ırkçı ve aşırı sağcı partilerin yanında, kendini açıkça faşist veya nazi diye tanımlayan partilerin sayısı da artıyor: Birçok ülkede, örneğin Fransa’da, İtalya’da, seçimlere katılan, siyasi yelpazede yer alan bir değil iki ırkçı ve aşırı sağcı parti bulunuyor. Kimi birbiriyle rekabet halinde: Fransa’da olduğu gibi. Kimi ortaklaşa ülke yönetiminde: İtalya’da olduğu gibi. İtalya ve Fransa ırkçı partilerin bayan başkanları birbirini çekemiyor. Vs.

Aynı zamanda küçük boyutlu, alaya almak için siyaset bilimcilerin “genel kurullarını bir telefon kulübesinde toplayabilen” diye tanımladıkları pek çok da güya “gizli” faşist veya nazi örgütler ve siyasi partiler bulunuyor. Polisin özel olarak ve çok yakndan, bazen içinden izlediği örgütler, siyasi şiddete başvurunca, yasadışı  eylemlerini artırınca yasaklanıyor, ama yeniden kuruluyor. Örneğin 2017’den bu yana Fransa’da onbeş ırkçı şiddet yanlısı siyasi örgüt kapatıldı. Bir o kadarı da açıldı. Fransa’da ve Almanya’da bu tür örgütlere üye oniki ile onbeş bin arasında, kimi silahlı üye bulunduğu belirtiliyor. Adı geçen devletlerin iç güvenliğine karşı da bir tür tehlike arz eden bu örgütler öldürücü saldırıları ve yakıp yıkmalarıyla tanınıyor. Küçük ve son derece tehlikeli bu kümeler “daha radikal” olduklarını ispat etmek için kanlı, vahşi, barbar saldırılar düzenliyorlar : «Yabancı”ların evlerine, işyerlerine, tapınaklarına, mezarlıklarına saldırarak, bireyleri yaralayarak ve kimi zaman öldürerek kendi kendilerine “puan kazandırmak” istiyorlar. (“Yabancı” sözcüğünü tırnak içine koyuyorum : Çünkü ırkçılar için esmer olan herkes veya en basit bir şekilde “kendisine” benzemeyen herkes “yabancı”dır. Yani yasaların veya genel konuşma dilimizin alışkın olduğu “yabancı” tanımları ırkçılar için geçerli değildir.) Çünkü bu tür küçük kümelerin de kendi aralarında bir tür “ligi” bulunuyor. Yaptıkları saldırılara göre belli bir “güç kazandıklarını” iddia edebilecek kadar geri zekalı ve henüz insanlaşmamış “hayvanlardır” söz konusu olanlar.
Bu yaratıklar bir yerde “Parlamentolar sizinse sokaklar bizimdir !” demek istiyorlar. Polis, bir devletten diğerine değişen bir etkinlikle ve polislerin bizzat kendi siyasi tercih ve eğilimlerine göre, kendi araştırmasını yaparak suçluları bulmaya çalışıyor. Bu saldırıların hangi saiklerle yapıldığını ortaya çıkarmaya çabalıyor.

Ancak ırkçıların “kendi liginde” saldırıyı ve/veya cinayeti kimin veya kimlerin yaptığı biliniyor. Çünkü her saldırgan saldırısından sonra kişisel, kümesel, siyasi reklamını yapmak umuduyla şu veya bu biçimde mutlaka kendi işaretini de bırakıyor. Böylece saldırıyı «üstleniyor” ve saldırıyı kimin yaptığı “duyuruluyor”. Bu tür saldırıların, cinayetlerin, yakıp yıkmaların bu örgütlere üye akımını azdırdığı, artırdığı son aylarda anlaşıldı.
Evet 1920’lerde ve 1930’larda olduğu gibi siyasi şiddet görülmemiş bir biçimde artıyor, bir ülke içinde ve bir kıta boyutunda coğrafi alanı genişliyor. Umutsuzluk pencereden bakıyor.

Avrupa’da aşırı sağın ve bihassa ırkçıların toplu gösterileri, yakıp yıkmaları, çatışmalar, saldırılar, tehditler yeniden başladı, tedirğin edici boyutlar aldı.

Aşırı sağ Fransa’da ve birçok Avrupa ülkesinde 1930’larda olduğu gibi azdı. Bu bakımdan da 1920’lerin 1930’ların belalı havaları esiyor/estiriliyor. Yeryüzünde bugün süren onbeş veya yirmi sıcak savaşın saikleri arasında, belki en başında ırkçılık yer alıyor. 2024’te daha beteri mi bekliyor bizi? Daha beteri ne olabilir?

NOT: Bu metnin biraz kısa bir biçimini 28 Aralık 2023’te İstanbul’da yayınlanan Yeni Yaşam günlük gazetesinde ve sitesinde “Nereye böyle Ah(!)rupa” başlığıyla sundum. Buraya birkaç ek yaptığım bu son biçimini alıyorum. Bu makalenin 24 Kasım 2023’te ayorum.com’da sunduğumuz, “Irkçılığın eli barut ve benzin kokuyor, yüzü ölüm” başlıklı yazımla akrabalığını da bu konuların meraklılarına iletmek isterim.



Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü
DEVLET-ULUSTAN FEDERASYONA, ekitap
Dünyada altın madenciliği nasıl yapılıyor, kazalar ne kadar yaygın?
Afganistan: Aktivistlerden kadınlar için online dergi

AB, Türkiye'ye verdiği mülteci fonunun nasıl harcandığını öğrenemiyor.
Avustralya Dışişleri Bakanı Wong: Filistin'i tanımaya hazırız.
İngiltere'de polis, silah ruhsatı almak isteyenlerin eşleriyle de mülakat yapmaya başladı.
Beterin beteri var!
Sağ popülistler ilk kez AB Parlamentosu'nun kontrolünü ele geçirebilir…

Yoksulluk sınırı bir yılda 24 bin TL arttı.
Türkiye son 20 yılda faize 563 milyar dolar ödedi
Uber Avustralya'da taksi şoförlerine 178 milyon ABD dolar tazminat ödeyecek
Çin 2024 ekonomi hedeflerini açıkladı
Almanya'daki Türk doktor sayısı 2 bin 600'ü geçti

Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.
Franz Kolschitzky: Viyana Kuşatması'ndan Kalan Kahveleri Değerlendiren Girişimci
Kış güneşi arayan Britanyalıların adresi Türkiye

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI
TARİHSEL KİŞİLİK
TARİHSEL İNSAN
SÜREÇ VE TARİHSEL ÖZNE

'Yeşil İslam' Endonezya'yı iklim çöküşünden kurtarabilir mi?
İsviçreli kadınlar AİHM'de görülen iklim değişikliği davasında zafer kazandı.
Yorgun dünya artık yavaş dönüyor
Avustralya’daki dev yosun ormanlarını yapay zekâ koruyor
2023'te sıcaklık rekoru kırıldı

Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar
Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik , Metaverse, Sanal Uzay Nedir?

Bilim insanı Matthieu Juncker ekosistemi gözlemlemek için ıssız adada 8 ay tek başına kalacak.
Beynine çip takılan kişinin düşünceleri 25 dakika boyunca okundu.
14 Mart Pi Günü, Günün Kutlu Olsun Pi !
Tüm canlılar için en ideal sıcak
Avustralya’da 350 kişinin konuştuğu yeni bir dil gelişti

2023'te 282 milyon insan açlık yaşadı.
Servet dağılımı adaletsizliği: Türkiye'de %1’lik kesim servetin %40’ını alıyor
BM Raporu: İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısında soykırım suçu iddiası
Doğurganlık oranında 'büyük düşüş': Ülkelerin % 97'sinde nüfusun azalması bekleniyor
Dünya Mutluluk Raporu yayınlandı: Avusturalya listenin 10., Türkiye 98. sırasında yer aldı.

GEÇİTKALE'DEN GELİYORDU...
GENÇ BİR YAZARA BİRKAÇ TAVSİYE
DEĞİŞİYOR, YOKSULLAŞIYOR
“KİRAZ ZAMANI” SERÇELER, KİRAZ AĞACIMIZ, RAZZİA
Enflasyon Rehberi

UCUZ ET
Hesap
---İST
SANDIK
TAKSİ DURAĞI

İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi
Dünyanın İlk Destan Kahramanı: Gılgamış


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git