Değerli dostlarım, siz de benim gibi yaşadığımız ülkede bir yabancılık hissediyor musunuz? Ben kendimi çok yabancı hissediyorum. Başka bir ülkeye gittiğimde o ülkede neler olduğuna hiç dikkat etmezdim, çünkü beni ilgilendirmiyordu. Ancak ülkemde meydana gelen birçok olaydan halkın tamamı habersiz. Adana'da bulunan büyük bir hava üssü olan İNCİRLİK, Amerika Birleşik Devletleri tarafından kontrol ediliyor. Yani, bu ülkeye bizim tarafımızdan bir üs olarak kullanılması için tahsis edilmiş durumda. 1951 yılında başlanan İncirlik Askeri Hava Limanı, Amerika ile ortak kullanıma açılmıştır.
Ancak kağıt üzerindeki bu anlaşma, daha çok Amerika'nın Rusya ve İran hava sahasının kontrolü amacına yönelik kurulmuş gibi görünüyor. Bu hava üssünü İskenderun-Adana otoyolundan birkaç kez tele objektifle fotoğraflamıştım. Resimlere baktığımda Türkiye'nin envanterinde olmayan birçok uçağın bu alanda bulunduğunu fark ettim. Daha sonra gazetelerde yayınlanan haberlerde, bu hava üssünde Amerika'nın barındırdığı nükleer başlıklı bombaların da bulunduğunu öğrendim.
İNCİRLİK üssünde KC-135 tipi erken hava uyarı sistemleri ve yine KC-135 tipi havada ikmal yapabilen tanker uçakları olduğunu gördüm. F-35 tipi, hatta F-22 tipi savaş uçaklarının da burada konuşlandırıldığını fark ettim. F-16 tipi savaş uçağının da burada bulunduğunu görmüş olmama rağmen, bunu pek fazla önemsememiştim.
Bu uçakların sıradan her ülkenin envanterinde olabileceğini düşünmüştüm. KC-135 tipi erken uyarı uçakları, havada uzun süre kalabilen karakol uçaklarıdır. Uçağın içinde iki ekip bulunur ve bir ekip için yatıp dinlenme yerleri de mevcuttur. AWACS (Erken Uyarı ve Kontrol Uçağı) tespit ettiği yakıt ikmali gereken uçakların koordinatlarını KC-135 tanker uçağına bildirir. Her iki uçağın havada buluşmasında çok önemli bir görev yüklenir. Bu bilgi akışı yerdeki bir kontrol merkezinden komuta ve koordinasyon edilir. İki uçağı havada buluşturmak ve savaş uçağına yakıt aktarılmasını sağlamak son derece önemlidir.
Tanker uçakları yaklaşık 100 ton yakıt taşıyabilir ve havada ikmal yapabilme kapasitesine sahiptir. Erken uyarı uçakları AWACS olarak bilinir. Ayrıca uçak gemileri için geliştirilen E2-C Hawkeye tipi iki motorlu erken uyarı uçakları da mevcuttur. Bu uçaklar havada en fazla 8 saat görev yapabilir ve iki ekip barındırır. Tüm bu erken uyarı uçakları artık Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde bulunmuyor.
Erken uyarı uçakları sınırlarımıza izinsiz giren hava araçlarını tespit edip bilgilerini yer merkez istasyonuna aktarır. Bu bilgi koordinasyon merkezinde değerlendirilir. Tehdit içeren bir sınır ihlali durumunda hemen birliklere haber verilir ve bir veya birkaç savaş uçağı verilen koordinatlara doğru hareket eder. Sonrasında ya ihlal durdurulur veya gerekli önlemler alınır.
Ayrıca komuta merkezinde, alakasız bir kişi bir düğmeye basarak istenmeyen sonuçlara yol açabilecek durumlar yaratabilir. Tıpkı 2 Ekim 1992'de Ege Denizi'nde gerçekleştirilen NATO Kararlılık Gösterisi sonrasında Saratoga uçak gemisinden yanlışlıkla atılan iki adet Sea Sparrow füzesi ile TCG Muavenet savaş gemisinin vurulduğu gibi. Gemide bulunan 5 değerli askerimiz hayatını kaybetti ve TCG Muavenet gemisi kullanılamaz hale geldi. Bir savaş gemisinden bir füze ateşlenmesi için en az 6 emir kademesi gerektiğine rağmen, bu emri kimin verdiği belirlenemedi.
Türkiye, bu olaya sessiz kaldı. Aslında Sparrow füzeleri denizden havaya tasarlanmış, düşman hava araçlarını etkisiz hale getiren füzelerdir. Denizden denize atışın sadece bu olayda gerçekleşmiş olması düşündürücüdür. Ancak özür dilemek, denizcilerimizi geri getirmez.
Geçtiğimiz günlerde, bir insansız hava aracımız Amerikan Hava Kuvvetleri uçakları tarafından vuruldu. Yukarıda bahsettiğim gibi, KC-135 Amerikan AWACS erken uyarı uçakları, Türk SIHA hava aracını Suriye sınırında tespit etmiş gibi görünüyor. Bu AWACS uçağının, Adana İncirlik hava üssünden kalkarak Türk SIHA hava aracını tespit ettiği koordinatları Amerikan Komuta Merkezine ilettiğini düşünüyorum. Amerikan komuta merkezi, İncirlik'ten hemen bir savaş uçağı kaldırarak verilen koordinatlardaki Türk SIHA hava aracını vurduğuna inanıyorum.
Amerika'nın Beyaz Ev'den yapılan açıklaması, Muavenet savaş gemimizi vurduklarında yaptıkları gibi, "Özür dileriz, böyle vakalar olabilir" şeklindeydi.
Yabancılar ülkemde cirit atmakta, ben ise bunları sadece seyretmekteyim, hem de kendi evimde, kendi ülkemde bir yabancı gibiyim diye, bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.