|
EFLATUNKategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | Yazan: Metin Atamer | 20 Ağustos 2023 12:04:18 Çocukluğumda, Kurtuluş’ta oturduğumuz mahallenin bizden büyük delikanlıları vardı. Onlara saygı gösterirdik. İsimleri hala belleğimde. Ertan Gönen, Eflatun, Fahrettin, Korkut, Şahin, ve Doğan. Hepsi de, Ankara’da, Tıp eğitimi alarak çok değerli insanlar oldu. Bunların içinde Fahrettin, atletizm dalında 400 metre engelli rekorunu kırarak Avrupa'da madalya alan ilk Türk atleti oldu. Ertan ve Korkut, tıp fakültesi öğrenciliği yanında futbol oynayıp Hacettepe takımının önemli isimleri idi oldular.
Mahallemizin ağabeylerinin içinden Dr. Eflatun’u unutmam mümkün değildir. Eflatun ismi bana hep tarihten gelen bir karakteri çağrıştırır. Biz kendisine Eflatun deriz ama dünya onu Platon olarak tanır. Platon’un, MÖ 427 ile 347 arasında yaşadığı söylenir. Gerçek adı Aristokles olan Eflatun'un vücudu atletik yapıda ve omuzları geniş olduğundan, Yunanca'da geniş omuzlu insanlara takılan "PLATON" lakabı uygun görülmüş. Platon, Sokrat’ın talebesi olarak, yaşadığı süre içinde, kendi felsefesini topluma aktarmaya çalışan değerli bir düşünürdü. Biz onun yaşadığı çağı, antik Yunan çağı olarak biliriz. Hiç kuşku yoktur ki Platon’un dönemi ve sonrası, felsefe doruk noktaya erişilmiştir. Platon aynı zamanda Atina'daki "Akademi" adlı felsefe okulunun kurucusudur. Bu Akademi'den yetişen diğer önemli düşünürlerden biri de Aristo'ydu. Hatta Hristiyanlık ve İslam dinlerinin Platon’un felsefesinden çok etkilendiği söylenir. O dönemde Atina, Halk Meclisi tarafından yönetiliyordu. Mecliste insanların ortaya çıkıp boş konuşmalarını, Platon sevmediği için, hep karşı çıkmaktaydı. Platon'un döneminde Atina, Peloponnes Savaşları sonucunda yenilmiş, Sparta'nın koruması altında, aristokrat bir yönetim ile idare edilmeye başlanmıştı. Bu aslında Platon'un istediğine tam olarak uymasa da, Atina Halk Meclisi'nin değişmesini desteklemiş, fakat gelen yönetim tarafından hocası Sokrat'ın öldürülmesine karşı çıkmıştır. Platon ideal bir devlet mekanizmasını planlamış, fakat bunun yalnızca teoride kalması kendisini çok üzmüştür. Platon, Syrakus’lu dostu Dion ile idari felsefe konusunda iyi anlaşırken, Dion, Syrakus'ta hükümdar olur. Ancak dostluk ile hükümdarlık uyumsuzdur ve Platon Atina’ya dönerken yolda Aigina’da esir düşer. Onu tanıyan bir filozof esaret ücretini ödeyerek Platon'u kurtarır. Atina'ya döndüğünde, toplumdaki insanların tamamının mutlu olacağı bir 'NOMOİ' yani yasalar yapıtının temelini atmaya başlar. Platon’un felsefesinin ana temelinin beş ana unsuru bulunur. Bunların ilki 'BİLGİ'dir. Sonra 'İDEALLER' gelir. Bunları takip eden üçüncü öğe, ruhun ölümsüzlüğüdür. Bunun ardından evrenin oluşumu gelir, bu da "Cosmogonie" ile açıklanır. Sonuncusu ise 'Devlet'tir. Eflatun, Sokrat’tan edindiği öğretilerle mutlu bir yaşamın insan için yetkin bir hayat olduğuna inanır. Yetkin bir yaşam, ancak erdemli bir hayatla mümkündür, der Platon. Bu nedenle 'AHLAK' vazgeçilmez bir kavramdır. Ayrıca Platon'un 'MAĞARA alegorisi' de önemlidir. Burada idealar arasında hiyerarşik bir yapı görürsünüz. Yapının üstünde 'İyilik' ideası, ve bunun temsilcisi güneş bulunur. Platon, duygularının esiri olmadan, düşünerek gerçeğin doğasını bulmaya çalışır. Bunu 'Platon Mağarası' ile tanımlar. Bu, hayali bir mağarada zincirlenmiş insanların duvara bakarak gerçek yerine arkalarında yanan ateşin oluşturduğu gölgelere baktıklarını anlatır. Bir kişi zincirlerini kırarsa, arkasına dönüp ateşe bakarak gerçeği görebilir. Platon’un birçok şehir krallığını gözlemlediği, neyin doğru neyin yanlış olduğunu tefrik ederek, insanın mutluluğunu temel öge olarak alan bir felsefenin sahibi olduğunu anlarız. Platona göre demokrasinin temel prensibi, halkın egemenliğidir. Ama milletin kendini yönetecekleri iyi seçebilmesi için yetişkin ve iyi eğitim görmüş olması şarttır, der Platon. Halk övülmeyi sever. Onun için güzel sözlü demagoglar, kötü de olsalar, başa geçebilirler. Oy toplamasını bilen herkes, devleti idare edebileceklerini düşünür. Aslında demokrasi, bir eğitim işidir. Eğitimsiz kitlelerle demokrasi uygulamasına geçilmeye çalışılırsa, o ‘OLİGARŞİ’ olur. Devam etmekte ısrar edilirse, sayısız demagoglar diktatörlere dönüşebilirler, diye ikaz eder Platon, her seferinde ve her eserinde. İnsan yaşamında en önemli konunun, İNSAN ONURU olduğuna inanırım. Onur ise AHLAK ile tanımlanır. İyi ahlaklı insanlarda olmazsa olmaz, birkaç unsur vardır. Ahlaklı insan yalan söylemez, haram yemez, iftira atmaz, kul hakkına saygı gösterir, bilim ve irfana sahip çıkar, velhasıl onurlu bir insandır. Ahlaklı insan, din kitabımızda da Bakara suresi 129, 151, 172, 232; Al-i İmran suresi 77, 164; Nisâ suresi 49; Enfâl suresi 53; Tevbe suresi 103; Kehf suresi 19, 74; Nur suresi 21, 28, 30 ayetlerinde öğütlenen değerlere uyar. Hatta aksi davranışta derin azapların var olduğunu söyler bu ayetlerde. Eflatun yaşasaydı bu yıllarda, birçok teorisinin ne kadar doğruyu yansıttığını örneklerle kanıtlar, sayısız demagogların diktatöre dönüştüğünü ispatlamış olurdu diye bir sözüm geldi söyledim, hem nalına hem mıhına.
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|