A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Lausanne

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 25 Temmuz 2023 08:39:15

Seneler önce bir arkadaşımla Cenevre’de buluşmuştuk. Dünya İzci teşkilatının merkezi. Cenevre, Lack Leman yahut Le Leman gölünün batı bitiminde bulunan, son derece sade bir İsviçre şehri. Bu şehrin ilginç bazı özellikleri vardır. Mesela havaalanının terminal tarafı İsviçre sınırları içindedir, ama iniş ve kalkış pistlerinin bir bölümü Fransa sınırında kalır. Şehrin tam ortasında gölün içine otopark inşa etmişlerdi. Cenevre şehrinin güneyindeki Thonex bölgesinden yaya olarak, Fransa’nın Gaillard semtine yürüyerek geçebilirsiniz.

En ilginç tarafı ise Le Leman gölünün kuzeyi İsviçre’ye, güneyi ise Fransa’ya aittir. İsviçre’nin kendi sınırları içinde sadece Zurich havaalanı vardır. Hatta Basel Havaalanının tamamı Fransa toprakları içindedir. Le Leman gölünün çevresinde bir seyahate çıkarsanız İsviçre, İtalya ve Fransa’dan geçerek tekrar Cenevre’ye dönebilirsiniz. İşte biz de tam olarak böyle yapmak istedik arkadaşımla. Le Leman gölünün etrafının görülmeye değer bir kültür karmaşası içinde olduğunu, keyifle seyretmek için yola çıktık.



Gölün etrafını gezerken amacımız sadece göl değil, gölün etrafında ülkemizin tarihine iz bırakmış yerleri de görmek ve oralarda nefes almaktı. Bir kaplumbağa araç kiraladık. Önce Türkiye Cumhuriyetinin temellerinin atıldığı uluslararası sözleşmenin imzalandığı bir küçük kasabaya gittik. İsviçre’nin Lausanne kenti, diğer İsviçre kentleri gibi 2.Dünya savaşından yara almayan birkaç şehirden biridir. Kurtuluş Savaşımız sonunda ülkeler Lausanne kentinde bir toplantı düzenlemek isterler. Bu toplantıya birçok ülke, savaşa müdahil olmasa da gözlemci olarak katılmışlar. Lozan diye bildiğimiz barış sözleşmesi Place du Port caddesi üzerinde Beau-Rivage Palace otelinin konferans salonlarından birinin içinde gerçekleşmiş.

Otelin park yerine aracımızı park ederek otelden içeri girdik. Otelin müdürü ile görüşmek istediğimizi belirttik. Beyefendi bir kişi geldi, kravatlı, takım elbiseli, kendini tanıttı ve  bizi resepsiyonun karşısındaki kahve salonuna davet etti. Oturduk, kahve söyledik, kendimizi tanıttık. Niyetimizin bu konferansa tanık olan salonu ve hikayesini dinlemek olduğunu söyledik. Otelin kibar müdürü çok mutlu oldu, çünkü kendisi de bu oda hakkında çok araştırma yaptığını söyledi.

Konferans salonu, otelin yanında oluşturulmuş birkaç toplantı salonlarından bir tanesi. Oraya geçtik. Salonun kapısındaki plakada bu salonun hangi konularda anıldığı yazmakta. Salonun ortasında çok büyük masif bir dikdörtgen ceviz masa vardı. Her iki yanda 10ar adet,  şövalye sandalyeleri diye bilinen sırt tarafı dik ve yüksek sandalyeler, bir kenarda ise kısa sırtlı tek bir sandalye vardı.

Konferansa katılan devletlerin 3er temsilci ile masa etrafındaki bu sandalyelerde oturmaları planlanmış. Konferansa geldiğinde İsmet İnönü salonu görmek ister. Yetkililer kendisini salona götürürler. Her ülkenin isim kartıı masa üzerinde görür ama Türkiye’nin kartını göremez.  İsmet Paşa yetkiliye Türkiye Cumhuriyetinin sandalyesini sorar. ‘Aynı sandalyeden bulamadık, bu nedenle bu kısa sandalyeyi kullanacağız.’ derler. İsmet Paşa herkesin aynı boyda ve herkesin masa etrafında toplanabileceği bir şekil sağlanana dek, odasında olacağını belirtir.

Hani verilen saatte randevuya geleni 5 dakika kapının dışında bekletenlere tepkisiz olma gibi  harici diplomasi, ömrü boyunca İsmet Paşa’nın lügatinde hiç olmamış.

Konferansa katılan ülkeler Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Sırp, Hırvat ve Sloven krallığı Yani Yugoslavya temsilcileri. Bu konferansa Türkiye Cumhuriyetini temsilen İsmet İnönü katılmış. Günlerce süren görüşmelerde birçok konu çözüme kavuşmuş.

Temsilciler Şubat 1923 de konferansa ara vererek, hükümetleri ile görüşmek için ülkelerine geri dönmüşler. İki buçuk ay sonra, mayıs ayında, konferans tekrar aynı yerde  başlamış. Temmuz ayı içinde varılan mutabakata sıra ile ülkeler imza koymuşlar ki, konferansın yapıldığı oda, bu otelde, o gün gibi korunmakta idi. Tevatür odur ki, konferans sürecinde İsmet Paşa herkesin kabul edebileceği konularda hep itiraz öne sürmüş. Bu nedenle konferans sürecinde taraf ülkeler hep, İsmet İnönü den çekinmişler.

Telaşla yetkililer koşturmuş, yeterli sayıda ve aynı boyutta sandalyeler temin edildikten sonra konferans salonunun hazır olduğunu İsmet Paşa’ya iletmişler diye anlattı otel sorumlusu kibar beyefendi.

Hele bir de final günü, 24 Temmuz’da, kanımca öğleden evvel bir saatte sözleşmeye taraf olan ülkeler yazının altına imzalarını atıp, duvarın kenarına çekilirler. Sıra Türkiye adına imza koyacak İsmet Paşa’ya gelir. Kalemi eline alan İsmet İnönü, biraz tereddüt yaşar, imza etmekte gecikir. Konferansa katılanlar ‘ Yine neye itiraz edecek İsmet Paşa’ diye kendi aralarında konuşurken, herkesi derin bir sessizlik kaplar.

Gözler İsmet İnönü’nün üzerinde yoğunlaşır. İsmet Paşa Masanın etrafındakilerin hepsinin yüzüne şöyle bir bakar, ‘ STİLO‘ der İsmet Paşa, elindeki kalemin mürekkebinin tükendiğini belirtir. Salonda gülüşmeler olur ve olay tatlıya bağlanır.

Bu belge Türkiye Cumhuriyeti’nin aslında kuruluş belgesi olarak da kabul edilebilir.

Bu salonda nefes aldığım ve konuyu araştıran yetkili bir insanla konuştuğumdan, kendimi şanslı addederim, ne de olsa iki ayyaşın hangi şartlarda anayasa yazdığını anlamanın ötesinde  olduğumu düşünmekteyim, diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.
 
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







radyo.ayorum.com'a HOŞ GELDİNİZ
Erdoğan'ın tek hedefi iktidarını korumak…
İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.

10 soruda Trump'ın Gazze için sunduğu barış planı
İngiltere, Avustralya ve Kanada, BM Genel Kurulu öncesi tarihi adımla Filistin’i tanıdı.
Nepal, Bangladeş ve Sri Lanka’da halk liderleri devirdi.
Trump’ın yanıltıcı iddiaları!
Bir pedofil MAGA'yı nasıl bozdu?

Türkiye'de yoksulluk sınırı 88 bin liraya dayandı.
KKM'nin ülkeye maliyeti ne kadar oldu?
ABD'de gümrük gelirlerindeki artış, Temmuz'da rekor harcamalarla yükselen bütçe açığını frenleyemedi…
Çin yapay zekayla “yumuşak gücünü” artırıyor.
Avrupa nasıl Çin'le ABD'nin arasında kaldı?

Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.
Cilt kanseri oranında dünyada başı çeken Avustralya'da güneş kremi skandalı.
Dünya Sağlık Örgütü: '7 Ağustos'ta Türkiye'de maymun çiçeği tespit edildi'
Yeni Zelanda'dan yeni turist politikası…
Dünyanın en eğlenceli 40 ülkesi seçildi.

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…

Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

AKIL...
KISA KESİLMİŞLER, AĞUSTOS 2025
ÖZERK, FEDERAL, KONFEDERAL
MÜNİH, 30 EYLÜL
DİL DEMİŞKEN

Kayyum
BU VATAN
HAFIZA-İ BEŞER
AMEN...
BASTİLLE

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git