|
Kime Halim DiyeyimKategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | Yazan: Metin Atamer | 16 Temmuz 2023 11:10:42 Türk sanat musikisinde bir makam vardır ki, diğer makamlardan oldukça ayrı değerlendirilir. Bu makam genelde çargah beşlisine çargahta, çargah dörtlüsünün eklenmesi ile oluşur . Bu makamda sesler pesten tize doğru gider. Donanımına karar kalıbının ârızası olan kûrdî perdesi bemolü yazılır. Güçlüleri sırasıyla acem, çârgâh ve dügâh perdeleridir. Durağı ise acem-aşiran perdesidir. Meyan geçkileri genellikle sabâ makamına yapılır. Bu nedenle benim de çok sevdiğim bir makamdır. Saba makamı insanı dinlendiren bir makam olduğundan, genelde şifahanelerde bazı hastalara tedavi unsuru olarak bu makamda şarkılar dinlettirilirmiş. Bu makamda bir çok bestekar çok güzel eserler vermiş.
Bu güzide makamda Nasib’in Mehmet Efendi, Arif Sami Toker, Şakir Ağa, Kemani Ali Ağa, Selahattin Pınar, Kaptanzade Ali Rıza bey, Sultan III Selim, Bimen AĞA, Nikoğos Ağa, Aleko Bacanos, Hamamı Zade İsmail Dede Efendi, Faize Ergin ve Neveser Kökdeş gibi bestekarlar çok güzel eserler vermişler. Kelime olarak da Acemaşiran ayrıca , ney enstrümanın alttan 13. deliğinin arkasındaki deliğe verilen isimdir . ‘Gel Ey Denizin Nazlı Kızı Nûş-i Şarab Et’, hissiyatını dile getirirken ne kadar da yalın bir ifade kullanmış, bestekar Aleko Bacanos. Genelde akşamları Yeniköy’de APO’nun yerinde ve kimi zaman Sarıyer’de Park balık lokantasına uğradıklarında, fasıl geçerlermiş iki kardeş Aleko ve Yorgo Bacanos. İki kardeş Lavtacı Haralambos’un oğlularıdır, ve Yorgo, Aleko’nun ağabeyidir. Aslında Bacanos ailesi musiki ile dolu, her biri en az bir enstrüman çalmaları ile ünlü bir aile. Kuzenleri Sotiri ve Paraşko kardeşlerde kemençe çalarlar. ‘ Hayalimden Çıkmıyor Bir Dakika Gül Yüzün,’ bu beste Nasibin Mehmet Efendinin bir bestesi. Aslında bestekar Mehmet Yürü 1882’de doğar. Üsküdar’da ailesi ile birlikte otururken ablası Nasib hanımın devam ettiği Üsküdar musiki topluluğuna, kardeşi Mehmet’i de götürmesi ile başlar bu serüven. Her çalışmaya Mehmet’i de götürdüğünden orada, koro çalışmalarına katılanlar ablasından dolayı, Nasib’in Mehmet diye anarlar. Mehmet Yürü’nün sesi de güzel olduğundan zaman zaman şarkı söylemesi istenir. Böylelikle Türk Sanat müziğine giriş yapar. Nasibin Mehmet Yürü. Beste çalışmalarında bu makamda bir çok eseri vardır, Nasibin Mehmet efendinin. Bu makamda eser vermiş bir başka bestekar ise Nikoğos Ağa dır . ‘Yandı Dil Aşkınla Ey Şûhi Şenim’ sözleri ve bestesi kendisine ait güzel bir Acemaşiran bestedir. Önemli bir husus ise güzel eserlerin yaratılmasına katkıda bulunan bestekarların bazılarının gayrimüslim olmasıdır. Neşeli şarkılar besteleyen Bimen ağanın da Acemaşiran makamında güzel bestelerini zevkle dinleriz. ‘ Bir Haber Ver Ey Saba N’oldu Gülistanım Benim’ adlı şarkı da Bimen Ağa’nın bir bestesidir. Ata Rahmetli de Bimen Ağa’nın bestelerini çok severmiş. Genelde hareketli cıvıl cıvıl eserler yaratmış Bimen Ağa. Bu nedenle 21 Haziran 1934’de soyadı kanunu çıktığında, Bimen Ağa’ya soyadını Atatürk vermiş ve ŞEN olmasını istemiş . Ne kadar güzel bir duygu, Atatürk’ün verdiği bir soyadını taşımak. Bestekarların içinde iki kadın bestekar vardır ki, bestelerini hayranlıkla dinlerim. Bunlardan birincisi Neveser Kökteş hanımdır. Neveser hanımdan bahsetmeden geçemem. 1902 yılında Drama’da doğan Neveser hanımın hayatının roman olabilecek fırtınalar içinde geçtiğini biliyoruz. İstanbul’da Notre Dame de Sion’da eğitim gören Neveser hanımın, daha çok batı tarz musikiyi sevdiğini, ve eserlerinde tango ritmini çok kullandığını anlıyoruz. Aralık 1913’de ağabeyi Muhlis Sabahattin, Saniye hanımla evlenir . Saniye hanımın erkek kardeşi Mehmet Ali bey de Neveser hanımla evlenmek ister. 1914’de Oostende’ye tayin olunan Mehmet Ali bey, aynı sene Neveser hanımla evlenir. Neveser hanım 12 yaşındadır. Dünya savaşı patlak verir ve Oostende’ye gidemeyen Mehmet Ali bey, Çanakkale’ye gönderilir. Zığındere savaşında Mehmet Ali bey şehit olur ve 13 yaşında Neveser hanım hamile ve dul kalır. Hayatı bundan sonra ise daha da zorlaşır. Diğer kadın bestekar ise Faize Fersan hanım. 1894 İstanbul’da doğan Faize Fersan, Mabeyinci Faik beyin kızıdır. Çok küçük yaşlarda Tanburi Cemil beyden tanbur, Endurini Hafız Hüsnü’den ve İsmail Hakkı beyden nota ve usul dersleri alır. Çok eserleri olmasa da Şeddi araban makamında bestelediği bir şarkı vardır ki dillere destandır. Bade-i Vuslat İçilsin Kase-i Fağfurdan’. Acemaşiran makamında bir eseri de çok manidardır: ‘ Kime Halim Diyeyim, Kime Feryâd Edeyim, Kime Rüsvây Olayım, Kime Şekvâ Edeyim, Kime Bu Dâğ-ı Derûnum, Kime İfham Edeyim, Gülerek Gel Güleyim, Kendimi Handan Edeyim’ Bu şarkıyı dinlerken ülkemdeki ilan edilen enflasyon değerleri geldi aklıma. Bir devletin resmi kurumu TUİK, aylık enflasyon değerini %3.98olarak ilan etmekte, bağımsız ENAGverilerine göre bu değer %4.86. Yıllık enflasyon değeri ise TUİK verilerinde % 38.21 olarak verilmekte, ancak ENAG ‘ın verdiği yıllık değer %105.19. Birisi burada yalan söylüyor, hem de kuyruklu bir yalan, birisi halkı aldatıyor. 13 Ekim 2022 tarihinde dezenformasyon yasası adı ile anılan yasaya göre: ‘ halk arasında endişe ve korku veya panik yaratmak saikiyle kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası..’ olarak bilinir. Eğer bu eylemi TUİK gibi bir devlet kurumu yaparsa ne olur ? Faize hanım çok haklı ‘ Kime halim diyeyim, kime feryad edeyim, kime rüsvây olayım, kime şekva edeyim,’ ., buyurun kimi kime şekva edeyim diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|