A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

KAN DAVASI

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 28 Ekim 2022 07:14:45

O akşam İsmail ve eşi Hülya ile birlikte bize ziyaret gelmişlerdi. Ne kadar mutlu olmuştum. Uzun seneler birbirimizden kopmuştuk. Tarsus Amerikan Kolej sonrası hiç karşılaşmamıştık. Çocuklarımızın aynı okulda, aynı sınıfta olması bizi biraraya getirmeye yetmişti. Hülya ile ilk defa karşılaşıyordum. Hani böyle ortamlarda sorulur ya, `siz nerelisiniz` diye. Ben de bu soruyu Hülya sordum çünkü İsmail`in nereli olduğunu biliyordum.



‘Nazilli’liyim ‘ demez mi?  ‘Tam isabet, ben de Denizli’liyim` dedim.

Hülya hemen atıldı ‘ Ben Demirci Efe’nin torunun çocuğuyum!`

İşte burada başladı hikaye.    

Saraçların Mehmet, o gün tarladaki çalışanları erken bırakmış, Çömleksaz’da gece tarlada yatmıştı. Tarlanın alt köşesinde söğüt ağacının altına ağaç dallarından yüksek bir seki yapmış, üzerini sazlarla kaplamıştı. Etrafta saz çok olduğu için yörenin adının da Çömleksaz olduğunu söyler köylüler.  Kimi gece tarlanın bu köşesinde yatar, sabah erkenden çalışmaya koyulurdu. Zaman zaman pamuk tarlasında çapalama işleri yoğun olur, çalışan işçilerle beraber orada kalırdı. Getirdiği ekmeği ve katığı onlarla paylaşırdı.

Yolun her iki tarafında pamuk bahçeleri vardı, yazın sonunda bu bahçeler çapalanır, su verilirdi. Çapa işi bittiği için pınar başına gitti, kanalın su akışını kapatan tahta sürgüyü kaldırdı. Su olanca hızı ile hazırlanmış kanaldan tarlanın her tarafına dağılmaya başladı. Yolun kenarında  antik çağdan kalma yekpare taştan oyma künkler vardı. Antik çağda bu yörede Leodikya krallığının önemli şehri olan Hierapolis’e suyu Honaz dağından bu künklerle getirmişlerdi. Simdi ise çardak deresinden gelen  sulama suyu arklarla dağıtılmaktaydı. Künkler ise kaderine terk edilmiş bir kenarda durmaktaydı.

Bir tarihi anlatan yorgun künkler kimbilir  kaç asır bu yöreye su taşımış, görevini tamamlamıştı. Erzak çıkınını  sardı, atının terkisine koydu, Karabaş diye çağırdığı köpeğinin kabına, artan yemekleri bıraktı, yanındaki su kabına da kanaldan bir miktar su koydu. Köpeğinin yemeğini bitirmesini bekledi.  Yavaşça atına bindi, al yeleli atını çok severdi. Beş kızı bir de oğlu vardı Saraçların Mehmet’in.  Kızlardan en küçüğü Habibe’yi de bir yörük istemiş, ona  gelin vermişti. Şimdi daha çok çalışması gerekli idi. Geride kalan dört kızını daha gelin edecekti. En küçükleri Şerif’i de  tatlıcı dükkanına koyar, evde yapılan tatlıları bu  dükkandan satabilirdi. Birbirine duvarlarla bağlı ve birer kapı ile bahçeden bahçeye geçilen yedi bahçeli evlerde bu  kardeşler bir arada yaşarlardı.
 
Delikli çınardan akan su, kanallarla bütün  bu evlerin bahçelerinden geçer, bahçenin karşısındaki fırının önünden sokağın kenarından okulun yanına doğru akar giderdi . En büyükleri Mehmet olan Saraç ailesi, ana-erkil bir toplumun iyi bir örneğini vermekte idi. Bütün aile en büyük olan EBE kadının  sözünü  dinlerlerdi hep. Niye Saraçlar denirdi kimse bilmezdi , çünkü deri ve ayakkabı işi ile hiç uğraşmazlardı. Kimi zaman kendi ihtiyaçlarına yönelik tarlada giyilmek için ince köseleden çarık yaptıklarından olsa gerekti, Saraçların Mehmet,  Saraçların Şerif , Saraçların Kamil diye anılırlardı.  

O günlerde Denizli’de esnafı haraca bağlayan Sökeli Ali Efe ve Kara Mustafa’yı şehirde yaşayan ve bu gidişattan mutsuz olan bazı esnaf, tabakhane yöresinde  kıstırırlar. Kısa bir ateş sonunda her ikisini de tüfekle öldürürler. Her iki kızan da Demirci Efe’nin kızanları olduğu için haber, Demirci Efe’ye kısa zamanda duyurulur. Bu hadisenin üzerine, ufak tefek bir adam olan Demirci Efe, fedai anlamında olan  kızanları ile birlikte Denizli’ye özel trenle Goncalı’dan gelir. Daha ayağının tozuyla tren garında Albay Tevfik ve Savcı Mehmet Ali Beyi tabancasıyla öldürür. Şehrin ileri gelenleri alelacele şehri terk ederler. Çoğu yakın yöre olan Honaz’daki Tavas‘a giderler. Demirci Efe şehirde kalan bütün eşrafı Delikli Çınara toplamalarını emreder.

Bu olaylardan habersiz Saraçların Mehmet, akşam olmaya yakın evine gelir. Bahçenin büyük tahta kapısını açar,  atını bahçenin içindeki yaşlı dut ağacına bağlar. Dışardaki bağrışmaya pek anlam verememekle birlikte birşeylerin doğru gitmediğini anlar. Kısa bir zaman sonra dış  kapı kırılırcasına çalınır. Açılan kapıdan içeri giren Demirci Efe’nin kızanları, Saraçların Mehmet’i sürüklercesine alıp, Delikli Çınar’a, suyun  aktığı yere götürürler. Dere kenarında şehrin eşrafından kalan bir gurup insanın yanına koyarlar. Hepsini dizlerinin üzerine çöktürürler. Demirci Efe hepsine kızanlarını kimin öldürdüğünü sorar. Orada bulunan kimse bu olaydan haberleri olmadığından, bilmediklerini ifade ederler. Demirci Efe hepsinin başlarının vurulmasını emreder. Bir kılıç darbesi ile hepsinin başları gövdelerinden düşer. Delikli Çınarın suyu o gece Denizli’de kıpkırmızı akar.

Demirci Efe kan dökmeye doymaz. “Yeminim var Denizli’yi yakacağım” der . Daha sonra  ikna ederler de, eski mezarlığı ateşe verip  yakarlar ve  bu yemini durdururlar.

Büyük dedem Saraçların Mehmet’in de, bu olayda hayatını kaybetmesi, aile olarak bizde derin bir yara bırakmıştı. Bu olay 5 Temmuz 1920 senesinde meydana gelmiş, Tabiidir ki  Demirci Efe’ye karşı fazla bir muhabbet beslediğimizi iddia edemem, ancak bu olay değerli arkadaşım İsmail’in sevgili eşi Hülya’yı sevgi ve muhabbetle anmamızı engellememekte diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.  
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı

Hint - Pasifik'teki Güç Oyunları: Dörtlü İttifak ve Deniz Hakimiyeti İçin Mücadele
Suriye, Irak ve İran'daki PKK uzantıları ne olacak?
Hindistan-Pakistan Savaşı Senaryosu
Hindistan - Yeni Zelanda: Sessiz ama Kritik Bir Ortaklık
Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!

YAZ-IN SÖZLÜ TARİHLE YAZ-IN SÖZLÜ TARİHLE YÜRÜMEK
İKİ DİRENİŞ
Bu sistemdeki bir kusur değil, sistemin kendisi
Post-truth dünyada adalet nedir?
1919-1922'de Bir Mayıs’lar, Gösteriler, Yürüyüşler

LOZAN (Lousanne)
KORE...
DOĞUM ORANI
İKNA YETENEĞİ
ATMA RECEP

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git