Önce Türk dili ve edebiyatı, Türkedebiyatı.org, Özdeyişler (Vecizeler, Özlü Sözler) ve benzeri siteler gibi değişik kaynaklardan kimi tanımları aktarayım : Özdeyiş: Bir düşünceyi en kısa, en özlü biçimde, kimi kez vurucu bir şekilde aktaran, anlatan genellikle bir, bazen bir-iki veya birkaç cümleden oluşan bilgece söz. Eş anlamlısı: Vecize, veciz söz, özsöz, özlü söz, aforizma; osmanlıcada cümle-i hikemiye, kelam-ı kibar. Vecizeler, bağımsız bir eser halinde yazılabildikleri gibi, bir yazarın eserlerinde dağınık olarak da, serpiştirilmiş biçimde de bulunabilir.
Vecizeler de tıpkı atasözleri gibi yaşanan olaylardan, gözlemlerden ve deneyimlerden çıkarılan sonuçlara, derslere dayanır. Bir kıssadan hisse. Kimi zaman kısadan daha kısa.
Geçmiş dönemlerde “cümle-i hikemiye” ve “kelam-ı kibar” adı altında toplanmış olanları vardır. Kimi kaynaklara göre, Tanzimat’tan sonraki Türk edebiyatında doğrudan doğruya vecize türünde yazan ilk sanatçı, Cenap Şahabettin’dir. Veciz sözleri, “Tiryaki Sözleri” adı altında bir kitapta bir araya getirilmiştir. İşte çok bilinen bir örnek :
“Akıl yaşta değil baştadır. Doğru bir söz, fakat aklı da başa yaş getirir.”
Geçmiş yıllardaki yazı ve notlarımın bulunduğu birkaç defteri tararken kimi özdeyişleri alıp buraya not ettim; birkaçı günümüze, olan-bitenlere, çevre koşullarına epey uyuyor, o nedenle yayınlıyorum/paylaşıyorum, belki bir işe yararlar. İşte seçmece minik bir deste:
“Akıllı biri, uyuyor olsa bile kaplanın kuyruğunu çekmez/kuyruğuna basmaz.” Nijerya’dan. 14 Ekim 2005’te not etmişim. Fransa’da “Uyuyan polis uyandırılmaz.” denir.
“Dostluk insanı ihtiyarladığında gençleştirir.” Korsika’dayken kulağıma çarpmış, hemen küçük cep defterine yazmışım. 14 Ekim 2005.
“Horana giren sallanır.” Laz’dan al haberi. 8 Kasım 2007.
“Beyaz adamın mutlaka bir saati vardır ama hiç zamanı yokur.” Afrika kökenli. 16 Aralık 2003.
“Kuş tuzağı unuttu, tuzak kuşu unutmadı.” Afrika’dan. 29 Mart 1986.
“Hiç haber almamak kötü haber almaktan iyidir.” ABD özdeyişi. 24 Ocak 2006.
“Sağır işine geleni duyar.” 12 Eylül 2003.
Ünlü yazar, şair ve düşünürlerden birkaç özlü söz:
“Ben bilmediğimi bildiğim için, öteki insanlardan akıllıyım.” Sokrates.
“Bir milletin büyüklüğü, nüfusunun çokluğu ile değil, akıllı ve fazilet sahibi adamlarının sayısı ile belli olur.” Victor Hugo.
“Susmayı bilmek söylemeyi bilmekten daha nadir bir meziyettir.” Ambroise.
“Cahil birinin yanında kitap gibi sessiz ol.” Mevlana.
“Gazetecinin izleyeceği tek yol demiryoludur.” Albert Londres.
“Dişçi değiştirilmez.” Fahri Petek. 2008.
“Hamamdan yeni çıkanın başında bit aranmaz.” Meçhul ama yerinde.
“Bakkaldan aldım bir. Eve geldim bin. Bil bakalım ben neyim.” Nar ülkesinden gelen bilmece/soru, kıssadan hisesi ne ola ?
“Öyle horlama ne olur bitlerimi uyandıracaksın.” Fritz Lang’dan. M. Le Maudit’de (M – Eine Stadt sucht einen Mörder)
“Bulaşıcı hastalıklar yerine bulaşıcı kahkahalar gerek bize.” Paris’ten. 1 Eylül 2022.
“Bak yürüyen toprak ahmak.”
“Bu vatana nasıl kıydılar ?” Nâzım Hikmet.
“Kan konuşmaz şuurlar konuşur.» “Beşeri alçaklıklar karşısında feryatları kanlar değil, şuurlar koparır.” Nâzım Hikmet.
“Külü yok belleğin.” Charles Dobzynski.
“Güzel günler zorlu duraklardan geçer.” Yılmaz Güney.
Kimi köşe yazarımızın düzenli olarak bir bazen iki özlü söze yer verdiklerini de geçerken anımsatayım. Bunlardan biri, en düzenlisi, seçmece deyişleri “Söz” başlığıyla “Açık Pencere”sinde sunan, iyi gazeteci ve kadim dostumuz Melih Aşık’tır : İşte iki örnek :
“SÖZ : Emeklilik keyifli iştir. Yeter ki en az parayla en uzun vakit geçirmenin yolunu bir bulun.” Fransız sözü. Milliyet, 17 Eylül 2022.
“SÖZ : Dünyada Araplar kadar güzel masal uyduran, Farslar kadar masalı güzel anlatan, Türkler kadar bu masala inanan ikinci bir millet yoktur.” Mirza Fetali Ahundov, Azerbaycanlı yazar. Milliyet, 8 Ekim 2022.
“Çizgi beyinsel, renk sezgiseldir.” Rasin, 29 Aralık 2006.
“Sahip olduklarınız size sahip olmasın sakın.”
“Yaşayan görür.”
“Uyanın çok geç olmadan.”