A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

ISIDAM

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 19 Eylül 2022 09:48:10

Çocukluğumdan beri hamamlara bir ilgim vardır. İlkokula başlamadan önce babam götürürdü hamama. O günden alışkanlık mı neden, yahut nüfus kağıdımın kayıtlı olduğu şehrin isminden mi bilmiyorum. Denizli nüfusuna kayıtlı kütüğüm. Denizli’de deniz olmamasına rağmen, şehrin ismi DENİZLİ. Aslında tarihsel bir kökten gelmekte şehrin ismi. HİERAPOLİS, anlamı Su Şehri demek. Neden Denizli denilmiş bu şehre, kesin belge bulunmamakta. SUŞEHRİ dense belki daha iyi olabilirdi. Pamukkale’de bulunan tabii sıcak kaynak CaCO3 içeren su tepeden aşağı inerken kalker havuzları oluşturur. Bu nedenle oradaki görüntüye Pamukkale denilir. Bu havuzlarda, çocukken yıkandığım çok olmuştur.



Ankara’da ilkokul çağlarımda evdeki banyoda yıkanmak, işkenceden biraz daha iyi idi. Banyoda bulunan bir bakır kazanın içinde odun yanar, kazan hem banyoyu, hem de suyu ısıtırdı. Elde edilen sıcak su ile kurna başında banyo yapılırdı. Ankara‘da önemli bazı hamamlar vardı, ŞENGÜL, MARMARA, KARACABEY gibi. Tarihte Romalılar burada şehir kurmuşlar. Eski Meclisin bulunduğu arazide Roma şehir kalıntıları bulunur. Hatta bura da birde ROMA hamamı vardır. Romalılar mutlaka bir sıcak su kaynağı bulmuş olsalar gerek ki, buraya yerleşmişler.

Rahmetli babamla her ay bir defa bu hamamların birine giderdik. Hamamlarda çalışan, çoğunluğu Tokatlı olan tellaklar, hem kese yapar, hem de yıkarlardi. Kayseri’de okuduğumuz yatılı okulda ise, haftada bir gün okulun hamamında yıkanırdık . Aslında bu hamamı unutmam mümkün değildir. Bir kurna sıcak suyu iki çocuk ortaklaşa kullanacak bir düzenekte, bir hamam tası sıcak suya, soğuk su katarak yıkanırdık. O da başka bir başka işkence idi. Kurnadaki sıcak su bitince hamam içinde soğuk su savaşı yapılırdı. Bu savaştan kaçanların kurnada bıraktıkları sıcak suya el koyardık.
 
Ankara’da en çok gittiğim Hamamönündeki Karacabey hamamı idi. Aslında burası sadece bir hamam değildi , bir külliye olarak yapılmıştı. 1420 senelerinde 2. Murat’ın Kazaskeri Celalettin Karacabey tarafından imaret olarak yaptırılmış. Külliye, iki bin metre kare arazi üzerine kurulmuş, hamam duvarlarının içinde hava dolaşımını sağlayan bir düzenekle, rutebeti normal seviyede tutacak duvar içi kanalları bulunmakta. Külliye 13 senede bitirilmiş, Selçuklu mimari tarzına sahiptir. Bugün bile bu hamam faaldir.

Aza indirilmiş ısı kaybı konusunda yapı benzerlerini, Kars ilinde de, Rus yapımı binalarda görmek mümkündür. Kubbesinde bulunan camla kaplı nişler, bir başka deyişle kubbe pencereleri, yapının içine ışığın yoğun girmesini sağlar. Hamamın soğukluk bölümünden iç bölüme geçiş, bir kısa tünelden yapılır. Eskiden ağır tahta bir kapının arkasında iple asılı bir ağırlık düzeneği, kapının tekrar geri kapanmasını temin ederdi. Kapı çok kalın bir tahta idi ve ağır açılıp kapanması sırasında içeriye taze hava girişini sağlardı.

Hamamın duvarları içinde bulunan onlarca tunellerde hava dolaşımı, hamamın göbek taşı bölümündeki ısının sabit tutulmasına yardımcı olmaktadır. Bu hamamın iki ayrı bölümünde hem erkeklere, hem de kadınlara hizmet verilmektedir. Hamamın soğukluk bölümünde, iki katlı localar halinde soyunma yerleri bulunmaktaydı. Hem soğukluk kubbesi ve onun çevresinde bulunan tahta oymalar, bugün aslına uygun bir şekilde restore edilmiştir. Hamamda kese ve yıkama işlemini yapacak tellakları siz seçersiniz. Onlar verilen bahşişle geçinirler.

Göbek taşına serilen şiltelerde yatarak terleme süreci başlar. Bir süre sonra zaten vücudun teri ile birlikte kirin kabardığını anlarsınız. Tellak gelir, elinde siyah bir keseyi derinize sürmeye başlar. Kirlerin ve kavlanmış derinin rulo olup yere dökülmeye başlaması sürecinde, bir rehavet çöker insana.

Daha sonra sabunlu bir bez marifeti ile vücudunuz köpükle kaplanır, ve tellak bu arada el, kol ve ayaklarınıza masaj yapar. Biraz masajın dozunu kaçırırsa canınız yanar. Tabi bu masajı yaparken tellakın insan anatomisini bildiğini düşünmemekteyim. İyice yıkanan insan, bir kaç hamam tası suyu da kendisi döker. Ağır tahta kapıyı açıp yan bölüme geçtiğinizde, dışarda bir havlucu bekler. Üstünüzü ve başınızı kurular, sizi soyunma odanıza gönderir.

Soyunma odanızda bulunan yatağın üstüne bir havlu serilir ve sizi oraya yatırırlar. Bir de soğuk limonlu soda söylerseniz keyfinize diyecek kalmaz. Ne büyük rahatlamadır hamam ve yıkanıp temizlenmek. Bu Karacabey hamamına her gidişte her ay tekrar gelmeyi düşler, bir müddet sonra unuturum. Hamam rehavet verir insana.  

Bir güzel deyim vardır ‘hamama giren terler’ . Aslında mecazi manada bir başka cümlede derler ki, ‘Kimi insan o kadar kirlidir ki, keselenirken çıkan kirlerden sonra, geriye adamdan bir şey kalmaz’

Şimdi bakıyorum ülkemde birçok konu maksadını aşmakta, ve bilhassa kişi hak ve hürriyetlerinin kısıtlandığı, halka yalan söylemenin sıradan bir işlev olduğu, düşünce hürriyetinin olmadığı,  Polis Devleti ile yönetilen bir ülkede yaşamaya zorlanmaktayız. Bu nedenle hamamda hep düşünürüm, BeşTepedekileri   hamama soksak ne kadar kir çıkar? Kir çıktan sonra geriye bir şey kalır mı,  bilemiyorum diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git