Akkuyu Nükleer Enerji Santralı konusu Türkiye’nin gündemine oturduğu günden beri Nükleer santral, bir aklıevvelin söylediği ‘Faiz sebep, enflasyon netice ‘ ye benzer bir durum. ’Nükleer santral sebep, Akdeniz’de bir deniz üssü netice ‘ diye hep haykırdım. Bir çok enerji konferanslarında bu temayı işledim. Ruslar hiçbir zaman bizim gözümüzün rengine, boyumuzun selvi olmasına bir santral yapmaz. Neden Sinop Nükleer Enerji Santralı projesine talip olmadılar sanıyorsunuz?
Onlar zaten Karadeniz de varlar. Mühim olan hedef, Akdeniz’de bir limana sahip olmak. İÇTAŞ şirketi Akkuyu Nükleer Enerji santralında inşaat işleri kapsamında ortak olarak alınmıştı. Uluslar arası bir ihaleye çıkılmadan Rusya’nın ROSATOM kurumu ile Türkiye arasında yapılan sözleşme ile AKKUYU`da Nükleer Santral yapımı başladı. Bu santralda üretilecek enerjiyi Türkiye`nin çok yüksek bir fiyatla alıp, halka satması planlanmıştı. Sözleşmede bulunan değer US cent 15.30. Bu değerden satın almayı taahhüt etmişiz.
Temiz enerji kapsamında rüzgar ve güneş santrallarında üretilen enerjinin, dağıtım şirketleri tarafından, öldüm fiyatına 4 -7 US cent arasında, günlük üretim taahhüdü ile alınması varken, böyle bir ayrımcılığın nedeninin arkasında ne olduğunu hep düşünmüşümdür. Rusya’nın tek hedefi, Akdeniz’de bir veya birkaç yerde askeri deniz üssü tesis etmek. Suriye’deki kıyamet, Lazkiye’deki deniz üssüne hakim olmak için kopmakta. Libya’da da aynı kıyamet kopmadı mı? Vazgeçtim her şeyden, Anadolu’da bir ülkeye hava üssü vererek, bir ülkeye deniz üssü vererek Ortadoğu çemberinin içinde kendimizi kor ateşler üzerinde yürüyen Japon rahiplere benzetmekteyim. Sadece üç beş dolar değil, bu projenin tamamının, 6.5 milyar dolar tutarında olacağı düşünülmekte, ancak sonunda santral bizim değil, kullanıcı biz değiliz, arazide hak iddia edebilir miyiz? Bunu şimdilik bilmemekteyiz.
Arazi kullanımı kirası gibi bir bilgiye ulaşmıştım, ki bu bilgi santralın ilk TEK tarafından hazırlanan dosyasında yoktu. Geçtiğimiz birkaç gün içinde Akkuyu santralı İÇTAŞ ile mevcut sözleşmeyi sonlandırdığını deklare etti. Bir başka anlatımla projenin içindeki TÜRKİYE faktörü sona erdirilmiş oldu.
Proje bütünü ile artık RUSYA’nın sahip olduğu bir meydan. İstediği gibi at oynatmasına kimse dur bile diyemeyecek. Denetleme mekanizması bile olmayan bu santraldan Türkiye, sadece belirlenen fiyattan enerji satın alacak . Hani eskilerin tabiri ile ‘ Rusya, Türkiye’yi çırak çıkardı ‘ derler ya işte aynen bu gibi bir şey. Çünkü sen istesen de istemesen de, Rusya Devlet Başkanını kapıda 55 saniye bekletmen, sana bir şey kazandırmayacak. İsrail Devlet Başkanına ‘ Sen insan öldürmeyi çok iyi bilirsin’ diyerek uluslararası siyasette deneyim kazanılmadığı gibi.
Ülkemde birçok konuyu sınama yanılma metodu ile öğrenmekteyiz. Hele bir de konu içinde bazılarının maddi çıkarları şaibeli ise, ve dedikodu adına da olsa varsa, hiçbir konuda ders almamız mümkün değildir. Benim adamım iyidir, bu sözleşme ile ülkemize çok şey kazandıracağız, diye kazık yutturulsa da topluma, sonucunda aptal halk bir gün güneşin ışık saçtığını anlar, gecenin karanlık olduğunu da. Devletin cebinden beş kuruş çıkmayacak diyerek bir dev proje yutturulsa da Saray tarafından, dev projelere ödenen ana para ve faizin ne olduğunu bir gün anlayacak bu yurdum insanı. Hani balık hafızalı olsalar da, ülkemin nasıl bir uçurumun kenarına itildiğini halk görmekte. ‘Türkiye’nin düştüğü bu durumdan ancak biz kurtarırız,’ demekte iktidar sahipleri. Yahu be adam, bu duruma neden soktun bizi, neden yaşamımız bir geçim cenderesi içinde, asıl onu söyle önce!
Yoksa ‘Benden Sonrası Tufan ‘ mı denilmek isteniliyor?
Ama her konu son 20 senedir böyle. 40 sene evveline gitmek istemiyorum. ‘ Friends of Amerika ‘ söylemi ile ‘ILIMLI İSLAM’ projesinde GÜLEN cemaati kullanılarak, devletin önemli kademelerine cemaatin adamlarının yerleştirilmesi projesi kapsamında olan, merkezi sistem sınavla sivil ve askeri öğrencilerin seçilmesindeki yolsuzluk, iğrenç bir olaydı. Askeri öğrencilerden generalliğe kadar yükselmişler, sivillerde ise Vali ve Emniyet Müdürü seviyesine kadar gelenleri ibretle seyretmedik mi?
Ey cemaati müslimin, gelin bir Meclis Araştırma Komisyonu kurup, çalıntı sınav soruları ile cemaatin adamları nerelerde bulunmakta, kimler hala devlet idaresinde icrada, kimler hala siyasi arenada bulunmakta, kimler ülkemin bu günkü duruma düşmesinden hala mesul, biz de görelim, öğrenelim diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.