A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

UMUMİ VAZİYET: YANGIN VAR!

Kategori Kategori: Makale | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: M. Şehmus Güzel | 17 Temmuz 2022 14:08:00

Dünyanın gidişi hiç te olumlu değil ama umudumuzu yitirmeden meseleleri değerlendirelim derim: Fransa’da Mayıs ve Haziranda birer giriş yapan ve birkaç gün süren aşırı sıcaklar 12 Temmuzdan itibaren yeniden bastırdı. Dışarıda 30-33-35 ile 40-43 derece arasında. Ciddi ve sorumlu bilim kadın ve adamlarının yüzyılın başında yaptıkları hesaplara göre 2050’de ulaşılacağı ileri sürülen hava sıcaklığını otuz yıl erken yakaladığımız ortaya çıkıyor. Bu veri tehlikenin boyutunu göstermeye yetiyor.



Uğur Hüküm ve Remzi Raşa’nın aziz anılarına selam ve sevgiyle.

Tehlikenin beklenenden/tahmin edilenden daha hızlı yaklaştığını da. 2003’te 15 veya belki  20 bin kişinin ölümüne yol açan aşırı sıcakları bile geçtik... Evet gidiş kötü ve beterin beterine daha hızla yaklaşıyoruz. Güneş-lemek artık mümkün değil. Yanıyoruz. Öngörüldüğü gibi böyle giderse on veya yirmi yıla kadar bu ülkenin, Fransa’nın, güney batısı ve güney doğusu çölleşebilir. Portekiz, İspanya, İtalya, Yunanistan da... maalesef sırada... Türkiye’de... Diğer Akdeniz ülkeleri de...

Yeniden gelen aşırı sıcak dalga Afrika’daki sıcakları anımsatıyor 1986’da Nijer’in başkenti Niamey’e tek üniversitesinde ders vermek üzere vardığımda uçaktan çıkmak üzere merdivene adımımı atar atmaz  bir fırına girmiş gibi fena halde şaşırmıştım. Bugünkü sıcaklar da aynı.

Yaşam tarzımız değişiyor.
Evet aşırı sıcaklar yaşama biçimimizi zorluyor: İşte ispatı:
Alış-verimizi sabahın erken saatlerinde gerçekleştiriyoruz. Sonra eve kapanıp güneşin batışını bekliyoruz, okumak ve yazmakla zamanı dolduruyoruz. Güneş bahçemizden elini ayağını çekince bahçeye çıkıp birkaç tur atıyoruz, güllerimizi, meyve ağaçlarımızı, çiçeklerimizi suluyoruz... “Spor olsun” diyerek bahçede bisikletle turluyoruz. Bu sıradaki gecelerimizin en güzel yanıysa dolunaya rastlaması. Ay Dede sıcak mıcaktan etkilenmiyor. Yüzünde hafif bir alayla Dünya’ya bakıyor. Kimi zaman göz kırpıyor: “Böyle devam ederseniz benim gibi  olursunuz!” diyor sanki. Belki bana öyle geliyor. Kesinlikle yanılıyorum.

Son haftalarda en sık ve en çok söylenen, yinelenen, duyulan, yazılan şu kelimeler gelecek için olumlu hiçbir şeye yer bırakmıyor, işte: Kuraklık (ilkbaharda yeterince yağmur yağmadı, birçok yerde toprak çatladı), kıtlık (yağmur yağmayınca beklenen ürünler elde edilemedi, elde edilenlerin kalitesi, besleyici değeri düşük: işte üzüm ve mısır örnekleri), sel ve dolu (mayısın ortasında ve haziranda!!), yangın (yakıp yıkıyor, can alıyor ve bugün 16 Temmuz 2022’de can almaya devam ediyor)...

Mevsimler şaşkın: Üç hafta veya bir ay erken yapılan, kimi yerde bugünlerde süren, bugday hasatı bunun bir işareti: Sadece bir işareti. Ukranya-Rusya savaşının olumsuz sonuçlarından buğday fiyatlarının artması sonucu un ve benzeri temel gıda maddelerinden alıp zorlu geçmeye aday önümüzdeki aylar için şimdiden hazırlık yapmalı.

Aklınızda bulunsun.

Mevsimler artık üç veya dört ay değil, sadece üç veya dört gün sürüyor. Üç gün ilkbahar, üç gün sonbahar, üç gün yaz. Sonra yeniden üçer günlük dönüşüm...

Sadece insanoğulları değil meyve ağaçları da şaşırdı: Bu yıl sekiz erik ağacımızın tümü minik minik erikciklerinin tamamını yitirdi, birinin bile tadına bakamadık. Kirazları ise bitirim kuşlar “götürdü”, hem de  “Kiraz Mevsimi”nde. Sağlık olsun umudumuz elma ağaçlarımızda...
Kış sanki bir mevsim olarak kısa bir süreli bile olsa bizi terkedecek gibi. Yeni bir buzullaşma çağına girene kadar... Kış için fatihayı yine de erken okumayalım, bugünkü televizyon görüntü ve haberlerine göre Şili’de, orada mevsim bugünlerde kış, “yüzyıldan beri görülmemiş şiddette kar” yağmış. Doğa-Ana’yı fena halde kızdırdığımız kesin.
Kovid belası da sürüyor: Bu beladan ölenlerin sayısı 150 bini geçen Fransa’da ve Avrupa’da “yedinci dalgadan” söz ediliyor, yeni varyantlara karşı yeni tedbirler alınıyor...

Aşı sıcaklar, kuraklık, kıtlık, yaz ortasında dolu yağması, sel baskını, felaket, buzulların çözülmesi, yer kayması, yangın, kimi adanın ve takım adanın yakında su altında kalacağı ve dahası artık dünya medyalarında sıkı sık söz konusu. Bu dertler, bu sorunlar daha önce de duyuluyor, yazılıyordu. Bugünkü önemli değişiklik: Hemen hemen hepsinin, daha çok, daha sık duyuluyor ve yazılıyor olması:
Kuraklık sonucu içki ve yiyecek üretimi darbe yedi.
Kuraklığın çoğrafyası genişledi, süresi uzadı. İtalya’da susuz kalan nehir yataklarını deniz doldurmaya başladı: Tuzlu su verimli bugday tarlalarını kuruttu... Macaristan’ın övgü kaynakları, en birinci turistik getirisi o güzelim  gölleri kupkurudu... Balık yok, balık ölüleri ve kalıntıları var göllerde... Kuraklık sonucu 2030’larda 700 milyon kişinin ülkesini terkedeceği tahmin ediliyor... Belki daha erken, eğer böyle giderse.

Seller ve tenis topu büyüklüğündeki dolu saldırısı Fransa’da yıkıntılara, felaketlere yol açtı. Beterin beteri bir yıkıntı...
Daha yazılacak dünya kadar şey var. Fransa’da bugünlerdeki aşırı sıcakların sekiz veya on gün süreceği öngörülüyor. Yangın çıkan bir yerde, altı bin kişi “kurtarıldı. Spor salonlarına yerleştirildi” (13 Temmuzdaki tv haberlerinden). Kimi yangının kasıtlı bir biçimde çıkarıldığı söyleniyor... Bugün, geçen hafta iki yangın çıkaran bir “çatlak” yakalandı, “yeni yangınlar çıkarmasın” diye tutuklandı... Ormanlar, evler, mal ve mülk yanıyor. Kurtarma için canını ateşe atan itfayecilerin kimi ölüyor...

Ukranya-Rusya savaşını unutmayalım : Savaş sürecek gibi. Savaşla birlikte artan/artırılan benzin, gaz ve tahıl fiyatları sonucu buğday satın alamayan, nüfusu için yeterince üretemeyen devletlerde “buğday isyanları” bile başladı: Sri-Lanka’daki başkaldırı, ülke yöneticilerinin alaşağı edilmesi bunun bir ilk işareti. Başka ülkelerde ciddi gösteriler birbirini izliyor... 1980’lerin ortasında Magrip’te ve 2010’da yine Magrip’te ve öncelikle Tunus’ta başlayan ve “Arap Baharı”na yol açan gösterilerin belirleyicisi bulgur, un ve ekmek fiyatlarının artırılmasıydı. Yoksulun bulguru ve ekmeği de elinden alınırsa çocuklarını nasıl doyuracak? Mesele burada.

Enerji kaynaklarında, özellikle gaz ve petrolde Rusya’ya neredeyse yüzde yüz bağımlı Almanya Federal Cumhuriyeti’nin o kadar anlı şanlı sanayiini ve genel olarak bütün ekonomisini zorlu ve epey dertli günler bekliyor...

Gelecek hayra alemet değil. Tedbirimizi elden bırakmayalım.


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Zehirlenen yalnizca tabaklar değil: Türkiye’de gida güvenliği krizi ve sistemin çürümüşlüğü…
İngiltere’den Türkiye’ye £35 Milyonluk Ray Sözleşmesi: Fırsat mı, Çıkmaz mı?
Avustralya ve AB teknoloji devleri çocukların sosyal medya erişimini nasıl sınırlandırıyor?
DEVLETLERÜSTÜ ŞİRKET-LER ve BAŞKAN
Türkiye’de Hayvan Hakları İhlallerine Hasidik – Kabala Perspektifinden Bir Bakış

Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!
Çocuklar için bir öğün: bütçenin %1,5’inden başlayan dünya ölçeğinde bir adalet mücadelesi
Çin'in 'Salam Dilimleme' Stratejisi: Pekin, Güney Çin Denizi'nin Haritasını Nasıl Yeniden Çiziyor?
Trump, Veliaht Prens ve Kaşıkçı'nın Öldürülmesi

Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga
Gri listeden çıktık ama... AB'nin 2024 Türkiye raporu'ndan çıkan şaşırtıcı gerçekler!
Çin'in beş yıllık planları dünyayı nasıl değiştirdi?
Türkiye'de yoksulluk sınırı 88 bin liraya dayandı.

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Vatan kirim’a sahip çıkmak: Teslimiyete karşı onurlu direniş
İŞGALİN KARANLIĞINDA BİR IŞIK: Veciye Kaşka’yı Unutmayalım
2025 Hazar Türk-Musevi Hakanlığı: Tarih Yeniden Yazılsaydı Dünya Nasıl Görünürdü?
Sürgün Devrim girdabında Isaac Deutscher ve Avraham İşcen
Eriyen Şövalyenin Gölgesinde Devrimci Moses Hess

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git