A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

YERLİ HOŞ MEMO

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 19 Mayıs 2022 11:26:01

Bilmem hatırlar mısınız, Hürriyet ve Milliyet gazetesinin iç sayfalarında resim çizimli hikaye dizileri vardı. HOŞ MEMO, BASRİ ve TONTON gibi karakterler yer alırdı. Yanlış hatırlamıyorsam bunların bazılarının çizimini Bedri Koraman yapar, sözlerini de Halit Kıvanç dillendirirdi. Bu sayfaları çok severdim. Şekillerle hikaye anlatımı, bilgisayarlardaki oyunlardan çok evvel revaçtaydı. Hatta böyle çizgi kahramanlarını bazen, başka ülkelerden alıp kendi kültürümüze de uyarladığımız oldu.

Günlük yaşam sorunlarının karikatürize edildiği, çizgi roman diye de adlandırılan, gazetenin bu köşesini çok severdim.



Bu hikayelerden başka her gazetede okuduğum önemli köşe yazarları vardı. Mesela Milliyet gazetesinde Apdi İpekçi’nin yazıları beni çok etkilerdi. Onunla tanışma fırsatım olmadı ama rahmetle andığım İlhan Selçuk gibi diğer yazarlarla çok yakın dostluğum olmuştu. Mete Akyol ise başka değerdi benim için. Aynı okuldan mezun olmamızın verdiği bir kardeşlik bağımız vardı onunla.
 
Velhasıl Milliyet gazetesinin her köşesi, Cumhuriyet gazetesi kadar benim için özeldi. Günlük yaşamda hatta siyasette meydana gelen bazı gelişmeleri yazanlar kadar, çizenler de vardı bu gazetelerde. Bedri Koraman’ın kaleminden çıkan her bir kare benim için bir hazine idi. Siyasi liderleri çizimleri ile eleştirmelerine bayılırdım. Basında yayınlanan böyle karikatürlerle sanatçı,  hem eleştirir hem de yön vermeye çalışır siyasete. Bu tür çizili basın eleştirisi sadece dikta rejimlerinde olmaz. Çünkü faşist iktidar, eleştirilmeyi kabul etmez.
 
Faşist idareler her bültende ilk haberin, ülke liderini öven bir haber olmasını ister. Bir başka anlatımla her saat başı,  fikri olmayanların bilinç altını etkileyip, yanlışı doğru olarak aktarırsanız, onu doğru olduğunu kabul eder ve onun üzerine başka fikir yürütmeyi kabul etmezler. İşte hedefteki toplum; ülkemde zeka seviyesi düşük, düşünmeyen bir güruhun beynini etkileyip, taraftar kazanma sanatını sergilenmek.

Ne demişti İktidardaki bir bakan! “Ne Çekiyorsak Bu Okumuş Aydın İnsanlardan çekmekteyiz” dememiş miydi? Hatırlayın.
   
Şimdi gelin eğri oturup doğru konuşalım. Toplum artık eski toplum değil. Ensesine vurup ağzındaki lokmayı alabileceğiniz bir halk yok artık. Düşünen, okuyan ve araştıran bir toplum var ortada. Tamamı olmasa da, bu yurdum insanlarının yarısı aydın toplumun büyük kitlesini  oluşturmakta. Artık düşünen insanların var olduğunu kabul etmemiz gerekir. Zaten iktidarın aldığı oylarla, toplumun kalan diğer yarısına, sonra bütün topluma bu %30 oylarla hükmetmeye çalışması bence akıl dışı. Bu durum toplumda rahatsızlık çıkarmakta, vadinin dibindeki suyun yeri belli olmamakta.  
 
Ülkem Hoş Memo’nun dipsiz vadiye düşmesine benzer bir durumla karşı karşıya. Hatırlayın Hoş Memo’nun uçurumun kenarındaki kayada ayağı kayar ve düşmeye başlar.  Nereye kadar düşeceği belli olmayan gibi bir durum. Vadinin adı da dipsiz vadi. Düşerken bir Nebati’ye tutunur. Nebati’nin gözlerindeki ışığa bakar HOŞ MEMO. Hiç bir şey göremediği dal kırılır. Çünki kökü olmayan bir dal sizi taşımaz. Bu nedenle bu daldan medet uman da yanılır.  Hoş Memo düşmeye devam eder. Yukarıdaki yavuklusu da Memo’ya, nereye gittiğinin endişesi ile yardan aşağıya haykırmaya başlar. Hoş Memo, yine bir dala tutunur, bu sefer bir mağaranın kenarında durur. Kendini o mağaranın içine atar. Nelerle karşılaşacağını bilmez.
 
Yalanla hikaye yazmak ancak çizgi romanlarda olur, gerçekte böyle bir düşüşün sonu, Arjantin’de olduğu gibi, moratoryumu çağrıştırır. Aslında çok zengin ülke olan günümüz Türkiye’sini batırmak için çok çaba sarf edildiğini izlemekteyiz. Ülkemizin moratoryum fazına girmesi biraz uzak bir ihtimal. Osmanlı dönemindeki 1856lı yılları yaşayıp, Diyun-u Umumiye’yi tekrar görür müyüz, bilmemekle birlikte, ülkeyi idare edenler o yöne gitmek için var güçleri ile çalışmaktalar.

Ülkemizi yıpratmak, belki 6 aralık 1997 tarihinde Siirt’te yaptığı bir konuşma sonucunda 1999 senesinde 10 gün hapis cezası ile cezaevine girmesinin intikamını alırcasına yurdumu kötü yönetecek insanları bulup, iş başına getirmesini izlerken, gözlerimizde hiçbir ışıltı kalmadığını Hoş Memo’nun tutunduğu Nebati dalı görüyor mu, diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git