A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

DOKTORLAR

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 31 Mart 2022 11:34:27

14 Mart geldiğinde aklıma Çanakkale gelir, içime bir hüzün çöker. Belki derin bir anıdır bende kalan, belki bir hikayeden esinlenirim, ancak çok duygulandığım doğrudur. Çanakkale’ye birçok kez gittim. Her seferinde değişik bir rehber eşliğinde savaş alanlarını gezdim. Her rehber önemli ve değişik öykülerden bahsettiler. Hepsini ilgi ile dinledim. Bütün rehberler savaş alanında kazılan siperleri anlatırken, altında yüzlerce şehitin mezarı olduğunu söyledi.



Anzak Koyu ve Conk Bayırı arasında gezerken insanın hislenmemesi mümkün değil. Rehberin anlatırken ağlaması, benim ise dinlerken göz yaşlarıma engel olamamam, zor bir durum olarak ortada durur. Aslında 1914 yılında Mekteb-i Tıbbiyey-i Şahane, Dünya Savaşı başlamadan kısa bir süre önce 346 yeni öğrenci okula kayıt yaptırır.  Ancak Çanakkale savaşı başta olmak üzere 1. Dünya Savaşının çıkmasının hemen sonrası, bütün Tıp talebeleri cepheye gönderilmiş.

Bu çocuklar bilhassa Çanakkale’ye gitmişler. Bütün okuldan 746 talebe hiç tereddüt etmeden vatan müdafaası için cepheye koşarak gitmişler. Giden talebelerin hiç biri geri dönmemiş. 1921 yılında Mekteb-i Tıbbiyey-i Şahane’de son sınıf öğrencisi olmadığından mezun verememiş.

Her cephede bu öğrencilerle ilgili değişik bir hikaye vardır. Her biri eline daha steteskop almadan tüfek almaya mecbur kalmışlar. Hani Çanakkale’de söylenen bir türkü vardır,
 
‘Çanakkale İçinde Aynalı Çarşı, Ana Ben Gidiyom Düşmana Karşı, oy Gençliğim Eyvah ‘
 
Evet gençliklerini bu vatan için feda eden o güzel insanlara acımamak, göz yaşı dökmemek elde değil. Ne için feda etmişler canlarını, gençliklerini yaşamadan neden cepheye koşmuşlar bu taze TIP öğrencileri?  Bir ideal için, yaşanacak vatan toprağını namerde teslim etmemek için.

Çanakkale’de onlarca gemi topları ile dövmüş tabyaları. Korkusuz vatansever gençler   bu hayasızca saldırıya göğüs germişler. Onlarca düşman savaş gemilerinin vurduğu Çanakkale’nin bir tek Nusret mayın dökme gemisi, komutanı Tophane’li İsmail Hakkı bey ile düşman savaş gemilerinin kabusu olmuş.
 
Bu hikayelerin en acıklı olanı Çanakkale’de Conk bayırının arkasında kurulan sahra hastanesinde yaşanmış. Bu olayı, sahra hastanesini gezerken rehberimizden dinledim. Bir ağacın dibine oturdum, dakikalarca hüzünlendim. Bu hikaye Dr.Tarık Nusret’in öyküsü.

Dr. Tarık Nusret Bey sahra hastanesinde yaralılara ilk müdahale eden doktor. Genelde şarapnel ile parçalanmış kol, bacaklara ilk müdahale edip yarayı kapatıp, sarma görevini yapar. Bir de yaralı fazla acı çekmesin diye ağrı kesici iğne yapar. Yaşama şansı olan hastalara öncelik tanır. Ümitsiz yaralanmalarda ise ‘Yaralıyı Gölgelik bir yerde bırakın‘ der.
 
Böyle hızlı akan bir günde, aralıksız gelen yaralılar içinde bir tanesini şarapnel parçaları karın boşluğunu parçalamış şekilde getirirler sedye ile Nusret beyin önüne. Yaralının yüzüne bakmadan ‘ Yaralıyı gölgelik bir yere bırakın ‘ der, yine doktor bey.

Yaralı, sızlayan bir sesle ‘Baba‘ der. Nusret bey tekrar yaralının bu sefer yüzüne bakar. Sedyede yatan kendi oğludur. Parçalanmış karnına bir, iki dikiş atar, bir de ağrı kesici yaparak sağlıkçılara ‘Bir ağacın altına koyun, vefat edince de, oraya gömün mezarı kaybolmasın’ diye emir verir sedye taşıyanlara, döner diğer yaralılarla meşgul olur.   
 
Bir doktorun nasıl yetiştiği, hangi koşullarda okuduğunu belki birebir görmemiş olabilirsiniz. Ancak ne zorluklarla okuduklarına şahit olmuş bir birey olarak, doktorlara olan saygım sonsuzdur. Hiç kimsenin çıkıp doktorluk mesleğini icra edenlere saygısızlık etmesini kabul edemem. Başka ülkelerde eğer daha iyi koşullarda meslek icrasında bulunmak isterlerse, hiç kimsenin ‘Gitmek istiyorlarsa bırakın gitsinler’ diyerek, insanların hissiyatları ile oynamaması gerekir. Doktorların eğitim süreci ve sonrasında, meslek edinmek için okudukları yüzlerce kitap, yüzlerce makale bulunmakta.

‘Timeo Hominem Unius Libri’ TekK kitaplı insanların doktorlar hakkında söz söylemeye hakları olmasa gerek diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.



Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Kahramanmaraş’ta Polis Tatbikatı ve Toplumsal Çatışmanın Anatomisi
Coca-Cola’nın “Pair Bottle” Deneyi Kapitalizmin İnsan İlişkilerine Müdahalesi
Türkiye’de Bahis Depremi, Peki Diğer Spor Dalları Gerçekten Güvende mi?
Ayakkabılar yapılmaz, yetiştirilir
Yazarlarımızdan Prof. Dr. Şehmus Güzel yaşamını yitirdi.

Avustralya'dan Bondi Plajı saldırısı sonrası silah yasalarını sertleştirme hamlesi
Trump 2.0'ın Gölgesinde Diplomasi
Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!

Türkiye’de konkordato alarmı: 2025’te başvurular tarihi zirveye gidiyor
Dijital Yuan Etki Aracı Olarak: Güneydoğu Asya'nın Para Egemenliği ve Stratejik Özerkliği
ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

AVM’ler, Kapitalizm ve Emekçinin Kuşatılması Tüketim Toplumunun Görünmez Hapishanesi
Coğrafya Değil, Kapitalist Sömürü Kaderi Belirler
Tekno-Kapitalizmin Çöküş Aynası Tesla Neden “En Sonda”
Hanuka, Devrim ve Makabiler
Roş Aşanada Şofarın Çığlığı ve Hakikatın Sentezinde Marx ve Hegel

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git