A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Sit Alanları

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 12 Mart 2022 03:46:49

Anadolu’ya tarih içinde birçok kavimler akın yapmış. Orta Asya’da yaşayan insan toplulukları yaşam yerlerindeki verim ve otlaklar tükenince, başka yerler aramaya başlamışlar. Bütün göçler hep batıya doğru yapılmış. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk de hep hedef olarak batıyı göstermiştir. Bakın bütün ülkelere, gelişen şehirler hiçbir zaman doğuya doğru gelişmemiştir. Asırlarca Anadolu istilaya uğramıştır. İstilalar sıklıkla doğudan gelmiş, batıdan gelen istilalar başarılı olmamıştır.



3000 İspartalı yani Makedona gelince, Anadolu’yu baştan sona geçip doğuya gittikleri ve geri dönemedikleri bilinir. Bu arada Sinop’a uğrayıp filozof Diyojen’le konuştuğunu biliriz Büyük İskender’in. Kendisine ne istediğini soran Büyük İskender’e Diyojen tarafından verilen muhteşem bir cevap vardır, aslında bu söylenmiş mi söylenmemiş mi emin olamayız ama   böyle kabul etmekteyiz.

‘Gölge etme başka ihsan istemem ‘ diyerek bir fıçı içinde yaşamaya devam etmiş Diyojen.

Bu arada, Orta Asya’dan gelen kavimler Anadolu’yu istila ederlerken burada yaşayan halklar vardı. Romalıydılar. Ama hani Roma İmparatorluğu’nun Anadolu’yu işgalinden evvel de halklar bu coğrafyada yaşamakta, önemli kültürler yaratmaktaydı. Bu nedenle ne Romalılar ne Selçuklular bo topraklara yerleşmedi. 1071 Malazgirt Savaşı neticesinde Orta Asyalılara Anadolu kapısı resmen açılmıştır.

Selçuklu Devletinin Anadolu’ya yerleşmesine sebep olan bu tarihten sonra Selçuklu Anadolu’ya sahip çıkmış, belirli şehirlere yerleşmiş ve bu güzel coğrafyada eserler vermişlerdir. Bakın çeşitli şehirlere Konya, Sivas, Kayseri, İnegöl, Amasya, Söğüt gibi ülkenin önemli noktalarına, Selçuklu Devleti çok büyük yatırımlar yapmıştır. Medreseler , Hastaneler, hanlar, hamamlar, bedestenler ve bir çok başka eserler vermişler.

Daha sonraları bu güzide devlet, yaklaşık 70 sene sonrasında, bir takım yönetim eksikliği içinde varlığını devam ettirememiştir. Böylece son Sultan Sencer’in vefatı ile, taht kavgaları, aşiretlerle  beyliklerin birbirine düşmüş olması, hatta bu arada 1096 yıllarında başlayan Haçlı seferleri, parçalanmış bir devletten kalan beylikler ve aşiretleri kökten yıprandırmıştır. Daha sonra bu aşiretlerle beylikler arasında rekabet kızışmış. Hani aşiret dediğimiz, bildiğiniz birkaç aileden müteşekkil eşkıya şebekesi. Zamanın kervanlarından elde ettikleri haraçlarla geçinen bir toplum. Üretime dayalı bir geçimden ziyade, kervanları veya başka aşiretlere hakimiyet sağlayarak, onları haraca bağlamayı hedef seçmiş olduklarını görmekteyiz.

Dağılan Selçuklu devleti yerine, aşiret olan KAYI topluluğunun, Osman beyin idaresinde Bizans’a kafa tutup Bursa’yı ele geçirmesi ile başlayan Osmanlı serüvenini iyi tahlil etmek gerekir. Osmanlının, Anadolu ile başlayan hakimiyet serüveninin Trakya’ya yayılması, daha sonra İstanbul’un alınması ile devam etmesini okuduk. İstanbul’dan devam ederek Batı’ya dönüp Avrupa’yı hedef alarak, tarihsel açıdan genetik yapıya uyarak, batıya doğru genişlemeye başlamışlar. Aşiret köklü olduğu için Osmanlı Devleti’nin yatırım yapmak konusunda çekingen davranmasını kabul edebiliriz.

Hatta Anadolu’ya  yatırımdan evvel Bosna’ya yatırım yaptığını da unutmamak gerek. Anadolu’dan evvel Bosna’da bedesten yapıldığını bilmekteyiz.  

Osmanlı Devleti 5 haziran 1516 senesine kadar Anadolu’nun doğusu ile hiç ilgilenmemiştir. Anadolu’nun doğusunda Memlük Sultanı arıza çıkarınca, batı yerine  doğuya sefere çıkmak, Osmanlı için farz olmuştur. Bu nedenle Sultan Selim doğuya sefere çıkmış. Bunun hem doğru hem de icraat bakımından yanlış bir hedef olduğunu tarih göstermiştir. Yavuz’un Orta Doğu ve Afrika da elde ettiği başarıların içinde ŞAM’dan Tarikatların , Cemaatlerin ve Tekkelerin şubelerini İstanbul’a getirmesinin, Osmanlı’nın yıpranmasına, hatta çürümesine sebep olduğunu biliyoruz. Osmanlı Devleti sürecinde Anadolu’da kaç adet esere imza attığını araştırın.  Hatta Bursa’da bile, Osmanlı’nın Sadareti Edirne’ye taşımasını takip eden süreçte, bir yatırım yapmadığını görmekteyiz. Bundan daha vahim olan III.Selim gibi  padişahların bizzat antik tarihsel SİT olarak kabul ettiğimiz eski eserlerin başka ülkelere gitmesine müsaade etmesinin, asla kabul edilmeyecek bir davranış  olduğuna inanmaktayım. Var olanı korumak yerine değersiz saymanın, Osmanlı döneminde olağan bir davranış olduğunu kabul etmekteyiz. Hatta ‘ Bu antik taşlardan bizde çok var, alın götürün‘ diyecek kadar toplumun tarihsel değerlerine saygı göstermeyen bir Osmanlı idaresinden bahsetmekteyim.

Aradan geçmiş  150 yıl. Zihniyet değişti mi ? HAYIR! 1000 yıllık zeytin ağaçlarının sökülmesine, kurulu gücümüz olan 100 bin MW elektrik enerjisinin kullanılmayan 35,000 MW atıl kapasitemiz bulunurken, Çevre ve Şehircilik ve İklim Bakanlığı Tarafından yayınlanan Korunan Alanların Tespit Tescil ve Onayına ilişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik tam bir ülke talanı niteliğinde. Bu Yönetmeliğin 3. madde h) fıkrasında şu cümle bulunmakta:
h) Çevresel etki değerlendirmesi yönetmeliğinin EK-2 listesinde yer alan üretim kapasitesi ile sınırlı kalmak kaydıyla hidroelektrik, rüzgar ve güneş enerji santrallarının yapılabileceği alanlardır.
Beşli Çete diye adlandırılan imtiyazlı kuruluşlar için yayınlanan bu yönetmelik değişikliğini, Osmanlının tarihi eserleri yabancılara hediye etmesine benzetmekteyim diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına .

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Türkiye’de Hayvan Hakları İhlallerine Hasidik – Kabala Perspektifinden Bir Bakış
Saraybosna'da "keskin nişancı" iddiasına soruşturma
Yeni e-postalar: Epstein'a göre Trump kurbanlarından biriyle 'saatler geçirdi'
Polis için Sendika, Toplum için Güvence
BİZİM RADYO

Güvenilir Kaynaklar Kamuoyunu Nasıl Şekillendiriyor ve Haber Seçiminiz Neden Düşündüğünüzden Daha Önemli?
Eylemde Kozmopolitanizm: İnsan Ticaretiyle Mücadelede Küresel Yönetişim
Türkiye’de 2025'in ilk 10 ayında 217 kadın öldürüldü.
Büyük uyuşturucu bahanesi: Trump, Venezuela'da rejim değişikliğine hazırlanıyor.
Kozmopolit Paradoks: Eşitsizliklerle Dolu Bir Dünyada 'Dünya Vatandaşı' Olmak.

Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga
Gri listeden çıktık ama... AB'nin 2024 Türkiye raporu'ndan çıkan şaşırtıcı gerçekler!
Çin'in beş yıllık planları dünyayı nasıl değiştirdi?
Türkiye'de yoksulluk sınırı 88 bin liraya dayandı.
KKM'nin ülkeye maliyeti ne kadar oldu?

Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.
Cilt kanseri oranında dünyada başı çeken Avustralya'da güneş kremi skandalı.
Dünya Sağlık Örgütü: '7 Ağustos'ta Türkiye'de maymun çiçeği tespit edildi'
Yeni Zelanda'dan yeni turist politikası…
Dünyanın en eğlenceli 40 ülkesi seçildi.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…

Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Kalamış ve Fenerbahçe Kıyıları Tarihiyle, Belleğiyle, Halkıyla Var Olan Bir Yerin Suskunluğa Kurban Edilmesine İzin Vermeyeceği…
Boris Moiseevich Leibzon: Sessiz Devrimcinin Yolculuğu
Türkiye’de İş Cinayetleri Gerçeği ve 2025 İçin Çözüm Arayışı
Bayrampaşa’da bir Salı sabahı.
Devrimin Nefesi ve Ramban

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git