A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

İkisi de Hataylı

Kategori Kategori: Ayorum Güncel | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: M. Şehmus Güzel | 12 Mart 2022 03:33:37

Evet ikisi de Hataylı. İkisi de 1928 doğumlu. İkisi de Solcu. Sosyalist. Hakikaten. Biri Kürt. Öbürü Türk. Biri ressam, öbürü şair, gazeteci, köşe yazarı, öykü ve mizah yazarı. İkisi de sanatçı ve sanatssever. Birinini adı Remzi, soyadı Raşa. Öbürünün adı Süleyman soyadı Okay. Benzeşen yönleri pek çok. Ayrışan yönleriyle. Herbirinin eserlerini öteden beri izledim. İzliyorum. İzlemeyi sürdüreceğim. Yazılanları okudum. Çizilenleri harika buldum. Tanıtıcı şeyler yayınladım.

Yaşamları, yaptıkları, tanık oldukları, bizzat içinde yer aldıkları toplumsal, siyasi, ailevi, kentsel, yerel, ulusal düzeydeki eylemleri, çalışmaları bilinmeli diyorum.



Geçen zamana inat.

Her ikisini de biraz daha yakından tanıtmak, örnek olabilecek hayat dilimlerini ve deneyimlerini aktarmak üzere herbiri için bir ekitap hazırladım. 1 Mart 2022’de ekitap.ayorum.com sitesinde hediye olarak sunduk. Yeni Yaşam’da, Yeni Posta ve a3haber.com sitelerinde ve birkaç yerde daha tanıtıcı şeyler yayınlandı. Emek verenlere, katkı sunanlara binbir teşekkür.

Remzi ile dostluğum 1980’lerin hemen başına rastlıyor: 1982 belki 1983... Çizgileri, tabloları, yaptıkları ve tasarıları, sergileri ve sergileyecekleri üzerine epey makale yayınladım. Dostluğumuz aralıksız sürdü: Mutlaka onbeş günde bir, ayda bir görüştük, hafta sonlarına denk getirip öğlen yemeğimizi birlikte yedik: Bazen Remzi’nin atölyesine yakın tanıdık bir lokantada, bazen atölyesinde peynir ekmek, domates biber ve  mutlaka iyisinden kırmızı şarapla. Yıllarca her yaz dinlencesi için gittiği kadim köylerde, yüksek ahlaklı ve cömert köylülerle kurduğu iyi ve kalıcı ilişkiler sonucu her yıl düzenli olarak satın aldığı sandık sandık şaraplar Paris’e kadar gelir, atölyenin altındaki “cave”da görücüye çıkacakları günü sabırsızlıkla beklerdi. Hataylı veya Antakyalı bir genci, bazen Paris’i ziyarete gelmiş memleketli bir çifti Remzi’ye götürdüğümde Remzi bu işe çok sevinir ve şarap şişeleri sıraya girerdi. Remzi’yle herşeyi, sanat ve siyaset, tarih coğrafya ve biraz da kimya konuştuk. İnsanoğlunun kimyasının nasıl bozulduğu üzerine bilhasa. Konuştuklarımızdan bir bölümünü Remzi : Hayat Renk Işık isimli eksitapta bulacaksınız. Bu çalışmayı daha önce kağıt üstüne bastırmış, 2006’da yayınlamıştım. Bu kez daha kaliteli ve daha çok görsel malzemeyle yüklü olarak ekitap biçiminde sunuyorum. Yukarıda andığım kitap sitemizden edinmek mümkün. Karşılıksız. Bir selam yeter.



Süleyman Okay’ı maalesef tanımak olanağım olmadı. Hayatını ve eserlerini oğlu Arif Okay’ın her biri bir vefa ve bağlılık örneği derleme kitaplarından öğrendim. Kitaplarını tanıtıcı birçok makale yayınladım. Onları ve yenilerini bir ekitapta topladım : Süleyman Okay’a Dair başlıklı bu çalışmam daha önceki Abidin Dino’ya Dair, Yılmaz Güney’e Dair gibi ekitap.ayorum.com sitesinde ücretsiz sunulan ekitaplarımın kardeşidir : Arşivlerimde, koleksiyonlarımda bir sanatçıya, bir yazarara ait ne var ne yoku sunmak arzusunun somutlaşmış halidir.

Süleyman Okay örnek alınabilecek bir insan. Bu çalışma O’nun hayatına, sanatına, yaratıcılığına ilişkin. Bu hayatın ders çıkarılabilecek son derece önemli bir özelliği var : Çocukluktan, ilkgençlikten iibaren birlike yaşayan yirmi kadar gençten oluşan bir küme içinde yaşanmış olması. Peyniri ve ekmeği kardeş payı paylaşan. Zamanı gelince terbiyeli bir biçimde ve bilhassa asla sarhoş olmadan iki kadeh kaçak rakının “ifadesinin alındığı” akşam üstlerinin, gecelerinin şiirli, Marx’lı Engels’li okumalı, kimi zaman Nâzım’lı Spartaküs’lü gecelerinin damıttığı dostluğun anıtlaştığı...

Süleyman Okay Hatay’da ve hele Antakya’da yaşadığı döneme damgasını vurmuş bir kahramandır : Yaşamıyla ve yaşam biçimiyle, siyasi faaliyetleriyle, yazarlığıyla, gazeteceliğiyle ve bilhassa şairliği ile. Bütün bu özellikleri bir arada bulunduran bir insan da sıradan çıkar ve kaçınılmaz bir şekilde ilgi ve çekim merkezi olur.  Etrafında sevimli insanlar toplanır : Sevimli, sağlam ve sözü geçen insanlar. Konuşulanları, söylenenleri sır gibi saklayan sıkı bir “toplumsal aile”. İlişkiler çünkü yılların, günlerin ve bilhassa gecelerin damıtılmasından örülmüştür. Hoş ve güzel. İyi ve sağlam.  

İşte Süleyman Okay ve arkadaşları, bu ortamın, bu çeşitliliğin, bu içiçeliğin anlatıcalarıdır aynı zamanda. Hem kendilerini anlatırlar, yazarlar, hem yaşadıklarını, hem çevrelerinde olup-bitenleri.

Süleyman Okay’ı yazarken, biraz da onları, o gençler grubunu anlatıyoruz kesinlikle. Bu tarih genç dostlar topluluğunun tarihidir. Bu ortak ve kapsamlı hikayeyle birlikte Hatay’daki sol hareket tarihine de giriyoruz. Daha kapsamlı kitaplara kapı açması umuduyla. Süleyman Okay’ın yaşam öyküsü Antakya’nın ve Hatay ilinin yakın tarihine ve sosyalizmin yayılması bağlamında bu önemli kentimizdeki ve bölgedeki sol hareketin geçmişine de ışık tutuyor. Yeni araştırmalar daha çok ışık tutacaktır. Yalçın Ergönül örneği ve dönemin diğer ilericileri, Mustafa Kuseyri gibi devrimcileri de anılarak, bugünümüze kadar maalesef ihmal edilen veya arzu edilen düzeyde incelenmeyen / incelenemeyen Antakya’nın ve Hatay’ın toplumsal tarihi, Antakya’da ve çevresinde Sol Hareketin Tarihi böylece geç bile olsa yaratanlarına saygı ve sevgi işareti olarak yayınlanmalıdır. Bu çalışmalarım bu konuda bir parça bile yol açıcı olurlarsa amaçlarına ulaşacaktır.

İlgili bağlantılar:




Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







MESEM Gerçeği: Çocuk İşçiliği, İş Cinayetleri ve Gözaltılar Karşısında Devrimci İnsan Hakları Mücadelesi
Zehirlenen yalnizca tabaklar değil: Türkiye’de gida güvenliği krizi ve sistemin çürümüşlüğü…
İngiltere’den Türkiye’ye £35 Milyonluk Ray Sözleşmesi: Fırsat mı, Çıkmaz mı?
Avustralya ve AB teknoloji devleri çocukların sosyal medya erişimini nasıl sınırlandırıyor?
DEVLETLERÜSTÜ ŞİRKET-LER ve BAŞKAN

Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!
Çocuklar için bir öğün: bütçenin %1,5’inden başlayan dünya ölçeğinde bir adalet mücadelesi
Çin'in 'Salam Dilimleme' Stratejisi: Pekin, Güney Çin Denizi'nin Haritasını Nasıl Yeniden Çiziyor?

Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga
Gri listeden çıktık ama... AB'nin 2024 Türkiye raporu'ndan çıkan şaşırtıcı gerçekler!
Çin'in beş yıllık planları dünyayı nasıl değiştirdi?
Türkiye'de yoksulluk sınırı 88 bin liraya dayandı.

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Vatan kirim’a sahip çıkmak: Teslimiyete karşı onurlu direniş
İŞGALİN KARANLIĞINDA BİR IŞIK: Veciye Kaşka’yı Unutmayalım
2025 Hazar Türk-Musevi Hakanlığı: Tarih Yeniden Yazılsaydı Dünya Nasıl Görünürdü?
Sürgün Devrim girdabında Isaac Deutscher ve Avraham İşcen
Eriyen Şövalyenin Gölgesinde Devrimci Moses Hess

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git