|
|
Sevdakeş – Şiire Dönüşen ŞairKategori: Kültür/Sanat | 0 Yorum | Yazan: Deniz Günal | 09 Ocak 2022 06:41:56 Güneşin altında daha önce sorulmamış soru, söylenmemiş söz yoktur derler, şiir okumayanlar. İçselleştirilmiş deneyimlerin her biri özgündür elbette sözcüklerin denizinde şiire dönüşünce. Nihat Ziyalan da ilk kez söylemenin ustasıdır. Söyleyişinin yalınlığı, duygu dünyamızı bulandırmadan dalgalandırır. Söyleyişinin içtenliği şiirinin içine buyur eder okuyucuyu. Anılarını, ruhunu acımasızca didiklese de yaşama ve insanlara duyduğu sevgi dizelerinde ışıldar. Yalnızca şiiri değil, Ziyalan insanları, doğayı, yaşamayı, sevmek sevdirmek için yaşıyor gibidir.
İnce elekten geçirir hayatını. Hem anın içinde dolu dolu yaşar hem de kendi içinde o anları bir daha bir daha yaşayarak emekle yaratır şiirini. Dolma şiiri aslında Ziyalan şiirinin tarifidir. sarıp sarmalıyorum yaprak değli ömrümden kopanla” Dolma Yalnızlığı ile dost, yaşlılığı ile kavgası ile de dosttur. akıp gidiyor güç toplarım içime sığınarak” Akıp Giden İnsanın kendi içine sığınması ne büyük bir olgunluktur, yapabilene. bir pehlivan huyuma uygun dingin çırpıntısız kayıyor” Narraben Plajı’nda Piknik Utanmaz ve azgın şairidir Türkçenin ama o azgınlık da aşka dairdir. bırak ıslak kalsın göğsümün meydanında kurutsun gemi azıya” Aklımı Yitirdim Sevdanla “ay ışığını örselemeden elimde okşamalarımda kalan bedenine bir giyit” Giyiti Ay Işığından “seyis oldum ayak bileklerine ister rahban ister doludizgin insafına yattım bedenimin kişneyen sessizliğinde sür kendini önümü görmüyorum diye korkma sonunda kucağım seni bekliyor” İnsafsız Sözcükleri ile şiiri, şiiri ile Türkçeyi baştan çıkaran şairdir Ziyalan. Sıla şairidir. Yıldızları bilmem ama memleketim mi gençliğim mi daha uzağın şairidir. Zaten zurnada peşrev yaşamıştır, yumruk diş döşendi bağrıma” Koşa koşa kaybettim “nemliyim burnumun direği değil geçmişim sızlıyor üşüyorum” Nem Tütüyorum “ille ağlarken mi dökülür gözyaşı düşündükçe yurdumu yürek vuruşumun elektri akımı kontak yapa yapa boşalmakta” Geçer mi Bu Kederli Yıllar Öz’üm Sevgiye, dostluğa kanar ama zalimliğe, kabalığa, yalakalığa yer yoktur ne şiirinde ne de hayatında. Kaleci şiirinde seyirciye ayna tutar; aynada kendinle yüzleş seyirci karınla kavga ettiysen atıldıysan işinden hileyle elinden alınmışsa özgürlüğün hıncını benden cıkarma” Kaleci Ama zalim hayatın nişadır değmiş yuhunu uçarak yakalar da. Sıkı muhaliftir. İncelikli muhaliftir. Slogan atmaz. Umudu, direnci, yaşama inancı ile özünden ve gerçek muhaliftir zorbalığa. Yalnızca bugünün değil, geleceğin tüm zorbalarına da muhaliftir sesi. dikildim işaret parmaklı efendinin alnını çatına soktum kolumu bacağımı sesime ağzıma ne gelirse” Üşümeye Çatladım “reise rağmen Çiçeğe boğula boğula göbeklendi ağaç neredeyse doğuracak” Tepedeki Portakallar “hayal kurmak istemiyorum yumruk havaya diğer yumruklarla birlikte sayılı günleri olan kişileriz bir de günleri sayılı olanlar var” Herkes Biliyor “hiçbir ödüle aday olmadım kabullendim kapış kapış direnme ödülünü” Kapış Kapış Dostlarını, öğretmenlerini anışı çok güzeldir. Vefa, özlem, sevgi, dostluk yoğrulmuştur. içine sığdırmaya çalışıyor gökyüzü ay yıldız ebemkuşağını” Hava Raporu Şiirlerinde, Atilla İlhan, Yılmaz Güney, Özdemir İnce, Turgut Uyar, Tarık Dursun, Necati Cumalı, Yaşar Kemal, Behçet Necatigil de dolaşır genç Nihat Ziyalan ile, onları şimdiki gönül gözü ile görürüz. Ama şalgamcılar kralı yakışıklı babasını anışı bambaşkadır. Ne çok şiirinde gezinir heybeti, ağırbaşlı çalışkanlığı ile; ölümsüzleşmiştir artık. içmeseniz bile şöyle bir bakın asker elbisesini tozluğu kabaralı ayakkabısını çıkarıp güğümünü zırh giyen şalgamcılar kralına” Su Taşıdım Yıllarca Yakılan türkünün dumanını, koyu sohbetten kalkan esintinin yüzünü yalamasını sever. Hep hayatın tam içindedir. Onun şiirinde yer alır ‘Çit çekerken moraran tırnak’, ‘bakışı keçeli köpek’, ‘yaşam öykülerini eğirerek aynı kirmanda ağıt ören Kürt analar” “İbardaktan boşanırcasına yalnızlık” kuş mudur üstümden geçen ferahlatan basışla” Harita Göstermiyor Gideceğimiz Yeri “bir ayağım Seyhan Nehri’nde Karataş Denizi’nde öbürü saçım almış başını Taşköprü’den balıklama” Balıklama Yaz kış ardına dek dışarısıdır penceresi. ardına dek dışarısıdır pencerem komuşumun çocuğu dördüna bastı göbeği makas görmemiş ağlıyor” Makas Şiirin Nasreddin Hocasıdır, hem de 21.yüzyılda, maya çalar toprağa. havalandırıp ayaklarımdan diktim kendimi” Maya Çaldım Toprağa “kodu mu oturtan anılar telef olmuş gülümsemeler baklım ne çıkacak çiçeğe durup meyve verdiğimde” Maya Çaldım Toprağa Miyavlayan şairdir Ziyalan. Soruyorum, şiirin başka miyavlayan şairi var mı? düğümlenip duruyor kuyruğu öğretmence miyavladım.... miyavladım miyi dedi gerisini getiremedi bıkıp usanmadan miyavladım becerdi sonunda” Gezinti Güzel şiir yazar Nihat Ziyalan.. Çünkü kendisi artık bir şiirdir. Şiire dönüşmeden şair olunur mu ki? Ziyalan’ın her şiirinde bir öykü yer alır. Her şiirinde, özlü ve tek başına alıntılanacak, çerçeveletip asılacak dizeleri de var ama şiirinin tadını en güzel baştan sona okuyarak alabiliriz. İşte o yüzden herkesin bir Sevdakeş’i olmalı.
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|