Bu lafı çok severim ‘Benden Sonra’. Hani bir iş için sıraya girersiniz, sizden sonra gelip araya kaynamak isteyen insanlar çıkınca hemen atılıp ‘Benden sonra’ diyerek kuyruğun sonunu gösterirsiniz. Kimisi bu uyarıya karşın, tabirim amiyane de olsa, çamura yatar, sizi duymazlığa gelir, bildiği yolda devam eder. Ne var sanki sırasını beklese de, beş dakika sonra o da isteğine kavuşsa?
İnsanoğlu doyumsuzdur. Hak ettiği etmediği her şeye hevesi vardır ve bir şekilde onu elde etmek ister. Bazen edinim hırsı, davranışlarımızı etkiler. Başka ülkelerde, bilhassa medeni ülkelerde, böyle hırsları günlük yaşamımızda nadiren de olsa görmek mümkündür. Yalnız medeni ülkelerde, böyle durumda, kişi durumunu izah eder ve sıradaki insanlardan izin alıp eylemini yapar. Ancak bizim ülkemiz diğer ülkelere benzemez. Bu davranışı biz her yerde ve her ortamda görmekteyiz.
Her konuda olduğu gibi bu konuda da güzel atasözlerimiz vardır. ‘Üzüm üzüme baka baka kararır.’ deriz. Kim demiş, neden demiş, hatta hangi olaydan etkilenmiş bilinmez. Bir başka söz vardır çok sevdiğim, ‘
Bir ülkede küçük insanların gölgeleri uzuyorsa, o ülkede mutlaka güneş batıyordur.’ Belki bu cümleyi de, bir tarihte bir düşünür söylemiştir. Fakat ne için söylemiş diye zaman zaman düşünürüm. Küçük insanlardan kasıt, çocuk ya da kısa boylular olmasa gerek. Bu konuda her hangi bir yorum yapmadan cümleyi ortaya bırakıyorum. Kim ne ders alıyorsa, oraya götürün.
Uluslararası yatırım analizi yapan değerli bir ekonomist,
Dennis Shen, 8 Aralık 2021 tarihli yazısında Türkiye’yi ele alıp, ekonomik analiz değerlendirmesini bir gazetede yayınlamış. Yazının tamamını vermeden konu başlıklarından cümleler aktarmak isterim. ‘
2018-2020 yılları arasında Türkiye’nin rezervlerinin 100 milyar dolar üstünde bir miktarını yitirdiğini bilmekteyiz. Net rezervin eksi - 42.3 milyar dolar seviyesinde olduğu bilinmekte.’ Bu cümleyi kurması için, bu kişinin, birçok konuda Türkiye hakkında doğru bilgilere sahip olduğunu tahmin etmek, yanlış olmaz.
Makalenin devamında, 2018-2020 yıllarında Türkiye ekonomisinin başında Sarayın damadı olduğunu da yazmakta. Bu kaybın, global ekonomi kafesinden ayrılmak adına yapılmış bir davranış olduğunu yazmakta
Shen. Aynı makalede, enflasyonu kontrol etmek adına Sarayın Merkez Bankasının para politikaları üzerinde baskısını, Merkez Bankası başkanını değiştirerek sağlamaya çalıştığına değinmekte. Ayrıca Türkiye’de yaşanan aylık %5.2 enflasyonun, yıllık % 21.3 olarak deklare ettirilmesinin, yabancı yatırım pazarında kabul göreceğini düşünmediğini söylemekte.
‘ 2023 senesi seçimlerini hedefleyen iktidarın yanlış para politikaları yüzünden, ülkenin yatırımlarında kredilendirilmesine zarar vermektedir,’ demekte.
Değerli bir ekonomi yazarı olan
Dennis Shen’in yabancı gözü ile baktığı Türkiye’nin ekonomi anatomisini ve ortaya koyduğu bu değerlendirme makalesini, çok önemsemekteyim. Bugün için bir şey yapmanın, geleceği düşünerek adımlar atmanın gecikmesi, gelecek nesillerin zarar görmesine neden olur. Her zaman atılacak adımların dikkatle düşünülmesi gerekir, ülkeyi uzun vadede çok büyük borcun altına sokmak, Yap İşlet Devret projelerinde ülke insanının sırtına bindirilen yük, genç nesil kuşağının hayal kurmasını engeller.
DENNİS SHEN’in makalesini okuduktan sonra, ekonomi kuralları dikkate alınmadan Türkiye’de kurulmaya çalışılan düzenle,
‘Benden Sonra Tufan’ mı denilmeye çalışılmakta, diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.