Ekim hüznü olmalı. Bugün Leyla Erbil’i anmak istedim. Eşsiz ve hakikaten feminist yazarımızın 7 Haziran 2009 tarihli mektubunu sizlerle paylaşayım dedim. Biraz “tuhaf” gelebilir. Ama hakiki “bir kadın”dan geliyor. Okuyun derim. Güzellikler unutulmasın. Yeri doldurulamaz yazarımızın herşeyi küçük harfle yazdığı da. Eve dönüş tırnak içinde çünkü değerli yazarımızın iletisine bizzat taktığı başlıktır. “Gönderisini” aynen aktarıyorum :
“sevgili şehmus güzel,
sonunda yazma fırsatı yakaladım. son olarak on gün kadar süren bir yolculuğum oldu. muğla üniversitesi’nin yapacakları panelde onur konuğuydum. gittim. kendim de konuşma hazırladım. ikinci ve bitiriş konuşmam, “villejuif” rüyası üzerineydi, elbette sizin de adınızı andım. muğla akyaka köyüne, “gitmesek de görmesek de o köy bizim köyümüzdür” imgesiyle teşekkür ettim.
sanatım hakkında konuşanların tümü akademisyendi. biri dışında iyi hazırlanmıştılar. en iyisi de maceralı “bir kötülük denemesi” anlatımımın necmiye alpay tarafından yorumu idi. o yorumu 4 haziran tarihli radikal’de de çıktı.
muğla belediye başkanı ahmet çalca büyük özen gösterdi kemal özer’e ve bana; (...) yaşımızı gözeterek bir araba tahsis etti bize. en güzel olay da kırk yıldır görmediğim, türkiye’den kaçıp sonunda ingiltere’ye yerleşen orhan suda ile karşılaşmamız oldu.
size yazma duygusu taşa taşa içimdeydi ancak fizyoterapiden sonra yorgun dönüyorum. kitap ağlayarak beni bekliyor, dostlar ve gündelik işler de öyle. 130 e-posta da dönüşümü beklemiş. beni bağışlayacağınızı umarım.
muğla’dan bodrum’a geçip dört gün de orada kaldım. böylece beynim de dinlenmiş durumda kitaba sarıldım.
Güzin’i (Güzin Dino. MŞG) merak ediyorum ama telefonla bile arayamıyorum nedense. (Güzin’le) birlikte kaldığımız toloman otel’in sahibi zeki köylü ile konuştuk, panelime de geldi, bu yıl eylül gibi kitabı tamamladıktan sonra gitmek istiyorum gene o otele belki güzin’le orada bulıuşabiliriz. görürseniz sevgi ve saygılarımı iletin lütfen, yanaklarından öpüyorum. sanırım mail kullanmıyor.
ya siz, ıstanbul’a hiç gelmez misiniz?
bilmem kulağınıza geldi mi benim, karanlığın günü adlı kitabım, actes-sud yayınevince nihayet çevrilmeye karar verilmiş.
benim ajansım ONK ile yazışıyorlar şimdi. ajans yüzde 7 yerine 8 istedi bakalım ne olacak. çevirmenim lesli anangan olacak inşallah. kimbilir kaç yıl sonra basılır; bakalım görebilecek miyim!
istanbul hala çok kışkırtıcı bir kent; yazık ki başımıza çöreklenenler soluğunu kesiyor halkımızın yani bizlerin. haftaya tuzla’ya göçmeyi düşünüyoruz. daha serin ve yeşildir.
herşeyin gönlünüz kadar cömert ve güzel olmasını dileyerek gözlerinizden öperim.
l. erbil.
gelirseniz telefonlarım:
tuzla: (...)
teşvikiye ev: (...)
cep: (...)”
Helal olsun.