Ömrüm boyunca rakamlarla oynamayı çok sevdim. Çocukluğumda ilkokul öğretmenim sevdirmişti rakamları. Eğitimim boyunca matematiği çok sevdim. Üniversite karmaşık sayılar (Complex Numbers) diye bir de ders almıştım. Çarpık rakamlardan hareketle, bilinmeyenleri araştırmak çok ilgimi çekmişti. Ray isminde bir hocamız vardı, ders zamanları dışında da onunla rakamlar üzerinde çalışırdık. Beş bilinmeyenli üç denklemden hareket ederek, bilinmeyenlerin bileşenlerini çözerdik. Yıl sonunda hoca bana çok iyi bir not vermişti.
Aklımda kalan bir de TEO isimli hocamız vardı. Geçen gün okul resimlerine bakarken Prof.Dr.TEO Grunberg ile beraber çektirdiğimiz resimler elime geçti. Bu değerli hocadan da simgesel mantık, yani ‘Symbolic Logic’ adlı bir ders almıştık. Bu dersi de çok severdim, ve hocam TEO da beni çok severdi.
Hocamızın eşi de bizlerle beraber derslere katılır, hocamızın hırkasını, paltosunu da taşırdı. Teo Grunberg’in eşi NEHİR, hoca sınıfta terlediği zaman eşinin yanına gidip, mendili ile terini silerdi. Ders bittikten sonra eşi hemen koşar hocamızın hırkasını giydirir, ıslak mendille ellerindeki tebeşir tozlarını silerdi. Hoca bizlerle ayak üstü sohbeti çok sever, ders bittikten sonra uzun süre odasına giderken bizlerle konuşurdu. Hocamızın boyu yaklaşık 1.50 m idi, eşi de aynı boydaydı. Dört dönem verilen bu dersin tamamını almıştım. Sınıfın en başarılı üç talebesinden biri olduğumu da ifade etmek isterim.
Hatta TEO hoca Doğan ve bana asistanlık teklifi etmişti. Ben de, okulda kalmayı düşünmediğimden bu teklifi kabul etmemiş, kendisinden özür dilemiştim. Teo hocamız sembolik mantık dersini bize çok sevdirmişti. Rakamlardan ziyade matematikte mantığın formüle edilerek tasarımını anlatmakta idi. Hatta bazı şekillerle ‘VE’ , ‘VEYA’, ’İSE’, ’ANCAK VE ANCAK’ gibi terimleri şekillerle ifade ederek mantık yürütmenin inceliklerini izah etmekteydi. Bu derslerle matematiği daha da sevdiğimi söylemem gerekir. ‘Simgesel Mantık’la rakamları iyi tahlil etme yeteneğine sahip olursunuz.
‘Rakam’ konu edince dün yayınlanan Sayıştay raporunda Sarayla ilgili bir çok rakam ortaya atıldı. En basit rakam Sarayın günlük harcaması: 7.9 milyon lira. Sarayın, bütçesinden 2milyar 800milyon lira daha fazla para harcadığı da başka bir gerçek rakam. Bu harcamaların içinde önemli bazı kalemler bulunmakta. Hepimizin bilmesi gerekir. Örneğin, 14 milyon lira kâr amacı gütmeyen kuruluşlara para transferi yapılmış. Bu kalemi anlamakta güçlük çekmekteyim. Saraydan Ensar Vakfına para transferi yapılsa, hangi kalemde ifade edilir bu gider, bilmiyorum.
Bir başka kalem ise ‘Temsil ve Tanıtma’ giderleri faslı. Buradan 32.9 milyon lira harcanmış. Türkiye’nin dış ülkelerde yeterince tanınmaması, bu kıt bütçeden dolayı mıdır, bilinmez.
Bakınız Saray tıbbi ve laboratuvar malzemeleri için 51 milyon lira harcamış. Bu para ile kaç tane hastane yapılır bilmiyorum. Bir başka gider kalemi de ‘Mefruşat ve Tuhafiye’ giderleri adı altında harcanan 15.5 milyon. Temizlik giderleri içinse 6.9 milyon lira harcanmış olması size, dezenfektan üreticisi Ruhsar Pekcan’ı mı hatırlatır mı?
Mutfak malzemeleri adı altında yeni Sarayın mutfağına 5 milyon lira ile ne alınır bilen varsa söylesin, biz de öğrenelim bu arada.
‘İtibardan tasarruf edilmez‘ diyerek benim cebimden harman savuran bir Saraya isyan edesim geliyor.
Öte yandan, görev giderleri adı altında detaylanmamış bir gider bulunmakta. ‘GÖREV GİDERLERİ’ dudak uçuklatacak bir rakamla çıkıyor karşımıza: ‘1 milyar 201 milyon 97 bin’ Törkiş Lira.
Bakın bütün bu rakamların dışında 5018 sayılı kanuna dayanarak, Saraya bir de örtülü ödenekten para harcama yetkisi verildi. Sarayın, örtülü ödenekten ne kadar ve nereye para harcadığının, kanunen, Sayıştay denetiminden muaf olduğunu unutmayınız. Bu harcamaların hesabını Saray vermek mecburiyetinde değil.
Ülkemdeki enflasyon değerlerini TUİK veya Odalar ve Borsalar birliğinin araştırmasına hiç gerek olmadığını düşünmekteyim. Yoksulluk sınırı ile asgari geçim endeksini Merkez Bankasının veya bilmem ne kurumunun beyan etmesinin de hiç gereği yok.
Alın Sarayın Sayıştay Raporundaki harcama kalemlerini, bir önceki yıldaki değerleri ile oranlayın, ortaya çıkacak değeri enflasyon rakamı olarak kabul edin. Ben de öyle yaptım. 2019 yılına göre 2020 yılı % 67 artış göstermiş, yani ülkem %67 fakirleşmiş diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.