A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

MESAJ

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 20 Eylül 2021 09:54:43

Bu kelimeyi ilk okuduğunuzda, aklınıza mutlaka elinizdeki akıllı telefonla hergün sıklıkla yaptığınız gibi, ileti yazıp dostlarınıza göndermek gelecektir. Ancak demek istediğim bu değil. Dünyada ilk cep telefon çıktığında kullanmamak için direndim. Pek uzun sürmedi gerçi. Boyutu büyük olmasına karşın yine de bir adet telefon temin etmiştim. Düşünüyorum da, telefon konusunda nereden nereye geldiğimizi bizzat yaşamışım. Çocukluğumda yatılı okulda manyetolu telefon vardı.

Okul müdürünün odasında bulunan bu telefon, tepenin altında bulunan köydeki tek oda Talas Postanesine bağlı idi. Talas köyünde bulunan bu postanenin bir çalışanı vardı. Her işi o yapardı.



Bu postaneden Kayseri’de bulunan merkez postanesine şehirler arası telefon yazdırılırdı. Akşama kadar telefonun bağlanmasını beklerdik. Hoş beklerdik de, konuşamadan okula geri döndüğümüzü de hatırlarım. Bu okulda okuyan bütün çocuklar ev hasretini bu telefondaki seslerle giderirdi. Kayseri’de postanede şehirler arası telefon bağlanması halinde üzerinde rakam yazan üç ayrı tahta kabinden birinin içine girer, konuşmaya çalışırdık. Tabii teknoloji ve bilhassa telefon teknolojisinin inanılmaz süratli gelişmesi neticesinde manyetolu telefonların yerine rakamları çevrilen telefonlar çıktı. Daha sonraları rakamları tuşlanan telefonlar piyasada yer aldı. Bir müddet sonra on hafızalı tuşlu telefonlar piyasaya sürüldü. Bu hızlı gelişme sürecinde, bizim şirketler grubundan birisi de telefonlara ek bir kutu ile yüz ayrı numara hafızalı sistem yapmıştı.  
Ancak Japon üreticiler bu telefon kutusunu telefonun içine monte edip piyasaya sürdüler. Bu gelişmeler çok hızlı bir şekilde tekamül etti. Kimi insan beyni ise aynı hızda gelişmedi. Kimileri bilhassa ileri yaşta olan insanlar telefonların bu gelişmesine pes etti ve çevirmeli telefonlarda kaldılar. Yeni nesil insanlar ise  gelişmelere ayak uydurmak için çok çaba sarf etti.

Derken bir telefon üreticisinin, ekranda parmak uçları ile rakamların dokunularak tuşlandığı birinci jenerasyon telefonu üretip, piyasaya sürmesi ile bir nesil bu yeni gelişmenin dışında kaldı. Ben bu yeni nesil telefonu, çıktığı tarihte yurtdışında bulunduğum ülkede, hemen  bir adet alarak ilk adımımı atmıştım. Aradan kısa bir zaman geçmişti ki, ikinci nesil telefonlar piyasaya verilmeye başlandı.

Çalıştığım yerdeki bilgisayarımda bulunan bütün işlemlerimi, bu telefondan takip edebilme imkanına sahiptim. Bakın manyetolu telefondan inanılması zor bir kısa zaman diliminde, bütün dünya ile telefonla konuşma imkanına sahip olunması, insan zekasını zorlayan bir durum. Her yeni çıkan telefonun kabiliyeti bir evvelinden daha fazla. Öyle ki  bir bilgisayarın cebimize sessizce girmesine izin verdik. Sadece telefon değil, her bir fonksiyonu anlamak için zaman gerekmekte. Bunun için insan beyninin zorlanması gerekir. Böyle bir telefonun on birinci nesil modeline sahip oldum. Fakat bu modelin bütün fonksiyonlarını kullanabildiğimi iddia edemem.

Bu yeni nesil telefonlardaki bir program insanların birbirine internet üzerinden mesaj göndermelerine imkan vermekte. Ancak bu mesaj trafiği o kadar fazla ki, inanılmaz boyutta olduğuna inanmaktayım. Rakamsal bir değer vermek kanımca mümkün değildir. Birkaç gurupta telefon aracılığı ile mesaj alıp, göndermekteyim. Günde aldığım mesaj sayısını burada vermek istememekle birlikte, yalnız okumak için benim günde yedi saat harcamam gerekmektedir. Bunların hepsine cevap vermek, bir günün mesaisini kaplar.

Bu akıllı telefonlardan şahsıma gönderilen bazı mesajların, içeriğini ilk bir iki cümlesinden anlarım. Önemli olmayanları, silip geçerim. Her gün tanımadığım kişilerden onlarca mesaj geldiğinde, önce mesaja bir bakarım, değeri var mı diye, daha sonra bakarım kimden geldiğine, yazan, adam mı diye.

Bu günlerde BEŞ Tepedeki Saray`dan halka sürekli mesajlar verilmekte. Kanımca bina çatırdamaya başlamış olsa gerek. Bu günün mesajında ‘Ülkemizde işçi sınıfının gelirinde 16 kat artış’ olduğu söylendi. Anlamadığım konu ise, işçi sınıfının gelir artışını kim gördü? Yemin ederim ben görmedim. Yine Sarayın kontrol ettiği TUİK’in hazırladığı veri olan ‘’BÜYÜME HIZI 2021 yılı için ikinci çeyrekte 21.7 oldu’’ bilgisini, Saray Efendisi mesaj olarak verdi. Bunun kime nasıl bir mesaj olduğunu düşünmek gerek.

Sarayın her gün verdiği dayanaksız mesajları, artık toplumun da dikkate almadığına inanmaktayım. Halkın dikkati, Saray`ın 4 milyar 39 milyon olan 2021 yılı bütçesinin yetmediğinden, 886 milyon lira artışın Meclis`te onaylanıp kabul edilmesindeydi.  Her gün mesnetsiz mesajlar vererek, halkın dikkatini boş yönlere çekmek, ne kadar taraftar kazandırır bilmiyorum, hani derler ya yalancının mumu yatsıya kadar yanar, diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı

Hint - Pasifik'teki Güç Oyunları: Dörtlü İttifak ve Deniz Hakimiyeti İçin Mücadele
Suriye, Irak ve İran'daki PKK uzantıları ne olacak?
Hindistan-Pakistan Savaşı Senaryosu
Hindistan - Yeni Zelanda: Sessiz ama Kritik Bir Ortaklık
Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!

İKİ DİRENİŞ
Bu sistemdeki bir kusur değil, sistemin kendisi
Post-truth dünyada adalet nedir?
1919-1922'de Bir Mayıs’lar, Gösteriler, Yürüyüşler
Türkiye halkı otokrasiye direniyor. Sessizlikten daha fazlasını hak ediyorlar.

ŞEHR-İ İSTANBUL
MECLİS PAKETİ
Bir Fırtına Tuttu Beni
MAGNA CARTA
KURBANIM BUGÜN

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git