A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

“Temsili demokrasi” tekliyor (mu?)

Kategori Kategori: Makale | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: M. Şehmus Güzel | 21 Temmuz 2021 05:28:04

Fransa’da birinci turu 20 ikinci turu 27 Haziran 2021’de yapılan bölge meclisleri ve il özel idaresi/il genel meclisleri seçimlerindeki oylamaya katılMAMA oranları temsili demokrasi için alarm işareti gibi algınalabilir: Oy sandığına gitmeyenlerin genel oranı yüzde 66. Gençlerdeyse bu oran yüzde 80.

Şimdiye kadar siyasetbilimcilerce “tayin edici” olarak değerlendirilmeyen bu tür yerel seçimlere cumhurbaşkanlığı,  milletvekili ve belediye seçimlerinden daha düşük bir katılım olması doğal görülüyordu. Ama bu kadar düşük düzeyde katılım, 1958’de yeni bir anayasa ile kurulan 5. Cumhuriyet tarihinde hiç görülmemişti. Neresinden bakarsak bakalım seçmenlerin üçte ikisinden biraz fazlası oy sandığına ugramıyor. Gençlerse sanki politikaya ve politikacılara meydan okuyorlar:18-24 yaşları arasındakiler siyasetle sanki hiçbir ilişkileri yokmuş gibi davranıyor. Gençler oy kullanmanın bir hak ama aynı zamanda bir “görev” olduğunu görmemezlikten geliyorlar. Hatta kimi “oy kullanmamak hakkından” söz ediyor (!)



Yurttaşlığın en önemli özelliklerinden birinin devlet kurumlarından en önemlilerinin oluşturulmasına ve toplumun günü ve geleceği için yapılacaklara oylarımızla yol göstermek, belli bir çoğunluğun veya azınlığın tercihine katılmak veya katılmamak olduğu unutuluyor. Yurttaşlığın en belirgin karakterlerinden olan ortak/kollektif bir tercihde oyumuzla yerimizi almak kuralı es geçiliyor. Korkutucu olan budur.

Evet günümüzde birey, aynı zamanda YURTTAŞ olduğunu unutuyor sanki, sadece birey olarak kalmak, her meseleyi sadece evet SADECE KENDİSİ İÇİN VE KENDİSİ AÇISINDAN “DOĞRU, MÜKEMMEL, İYİ, YERİNDE” olarak değerlendirerek BİZZAT YAPMAK arzusunu, siyasetin, günlük yaşamın, insani ilişkilerin ve herşeyin tek tayin edicisi olarak görüyor, sunuyor, uygulamak istiyor, uyguluyor... Aile içi cinayetlerde göze çarpan tayin edici etkenlerden biri de budur. Katil kendi “kanununu” bizzat kendisi uyguluyor, toplumun kendisine özgü siyasi tercihleri sonucu oluşturduğu kanunkoyucu mekanizmaların kanunlarını umursamıyor. Ortak/kollektif hukuk yerine kişisel tercih tayin edici oluyor. Korkutan da işte budur.

Gençlerin büyük bir kitlesi “siyaset beni ilgilendirmiyor, kendi dertlerimi kendim, kendi kurallarımla çözüyorum” inancında. Meclislerin, hükümetin, kurumların, siyasi liderlerin işe yaramadığı kanısında. Oy sandığına da bu ve benzeri birçok etken sonucu ugramıyor. Ama bunun yetmediği de ortada. Çünkü yurttaşın, tek tek her bireyin toplum içinde doğmak, yaşamak, çalışmak, yaratmak, ölmek ve benzeri binbir konuda topluma ve devlet kurumlarına ihtiyacı var. İhtiyacı oluyor, olacak, olabilir. İşin ilginç tarafıda burada: Bu tür kanı veya inança sahip birey(ler)in, kibrit kutusu kaybolunca hemen telefona sarılıp kenteyse polisi, kırsal kesimdeyse jandarmayı yardıma çağırması!

Sadece, tarihi olarak oy sandığını umursamamak geleneğinin epey derin ve kalıcı olduğu bilinen Fransa’da değil, birçok “gelişmiş devlet”te de oy kullanmayanların oranının yüksek olduğu biliniyor. Gençlerde ise oy kullanmayanların oranı genel ortalamadan biraz daha yüksek ve kimi devlette ve kimi seçimde epey müthiş derecede yüksek...

Bugün Fransa’daki ve “Batı”daki ciddi siyasi meselelerden biri de budur: Bu nedenle gençleri oy kullanmaya teşvik etmenin yolları aranıyor.

Yine aynı amaçla ve gençleri siyasetle yakından ilgilendirebilmek umuduyla, on yıllardır kimi için yüzyıllardır uygulanan, “temsilciler aracılığıyla demokrasi”nin mutlaka a’dan z’ye sorgulanması, bu alanda kitlenin kararlarda ve uygulamada rol oynaması için yeni yollar bulunmasının gündeme alınması konuşuluyor, tartışılıyor, yazılıyor.

Dernekleri, öğrenci sendikaları, tartışma platformlarıyla, toplumsal iletişim şebekeleriyle, gösteri ve yürüyüşleriyle siyasete müdahale etmek, katılmak  yollarını arayan azınlıktaki gençlerden daha fazlasını istemek, aktif ve sorumluluk alıcı siyasi eylemlere davet etmek, katmak gerekiyor.

“Temsili demokrasi” bütün kurumlarıyla aşırı sağcı, ırkçı partilerin ve otoriter yöneticilerinin eline düşmeden. Çünkü azınlıktaki ama sıkı sıkıya örgütlü gençlerin içinde bu tür partilere yakınların oranı yüksek. Fransa’da bu oranın genellikle yüzde otuzdan fazla olduğu, kimi yerde yüzde kırkı aştığı biliniyor. Onlar her seçimde mutlaka oy sandığına gidiyor ve oy kullanıyor. 1920’lerin sonunda ve 1930’ların başında otoriter, faşist veya faşizan ve nazi partilerin iktidarının oy sandığından çıktığının unutulmamasında yarar var. Günümüzde ırkçı, aşırı sağcı, otoriter rejim yanlısı gençlerin ve daha az gençlerin bir bölümünün “sistemle kanlı bıçaklı hesaplaşmak”tan, herşeyi alt-üst etmekten yana olduğunu da eklemeliyim. 1930’lara dönüş gündemde maalesef.

Tedirgin edici bu  oluşumlar yanında seçimle gelmiş cumhurbaşkanı ve başbakanlardan kiminin de TEK ADAM olmak veya patronların ya da bir dinin fedaisi rolünü oynamak arzusuyla millet meclislerini varsa senatoları ve benzeri her türlü “aracı”, tabanın sesini tavana duyurmakla yükümlü anayasal ve/veya yasal kurumları ötelemesi, işçi sendikaları ve dernekler başta sivil toplumun dokusunu oluşturan yapıları bozmak istemesi, görmemezlikten gelmesi, yok sayması da temsili demokrasinin mezarını kazıcı rol oynuyor: Fransa’da Cumhurbaşkanı’nın, Macaristan’da malum siyasi liderin, Polonya’da iktidardaki dinci partinin, İtalya’da kimi zaman koalisyon hükümetlerinde yer alan birkaç ırkçı partinin ve bildiğimiz veya bilmediğimiz birçok devletteki siyasi liderlerin yaptıkları bunu ispatlıyor.

Evet 21. yüzyılın başında temsili demokrasi tehlikede. Temsili demokrasi tekliyor. Yerine ne koyulacak? Ne dersiniz? Dersimiz ne?

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







DEPREM : Hangi ülke, ne yardım gönderiyor?
YAS...
YAKIŞMIYOR
İşte Millet İttifakı'nın 9 ana başlıklı Ortak Mutabakat Metni'nin önemli maddeleri
Turkey’s Looming Dictatorship | Türkiye diktatörlüğün eşiğinde

Almanya: İş gücü göçünü kolaylaştıran yasa kabineden geçti
ABD'nin demokrasiler ittifakında Türkiye yine yok
YALAN
Twitter'da bot hesaplar arttı: Seçim manipüle mi ediliyor?
Yeni Zelanda, ayrılık acısı yaşayan gençlere destek programı başlattı

Türkiye Irak’a yaklaşık 1,5 milyar dolar tazminat ödeyecek
Türkiye’de halk borç batağında! Bankaların alacaklarında dev artış
AKP ekonomideki enkazı kaldırabilir mi?
Depremlerin Türkiye'ye maliyeti 100 milyar doları geçecek
Türkiye'nin en büyük zincir marketlerinin sermaye yapısı nasıl?

Rüya...
Kocaman bir aile gibi
Yeni Zelenda: 2009 sonrasında doğanlara sigara yasağı
Avrupa’nın ardından ABD’de maymun çiçeği virüsü alarmı
Ötenazi makinesi “Sarco” İsviçre’de yasal oldu

Değerli Dost Aydınlık Yürek - HASAN MEYZİNOĞLU
“ŞAİR LÂFI”
"Goblin Modu", “Metaverse”, “I Stand With”
YENİDEN E-KİTAPLARIMIZLA
Peter Gerasimon’un Avustralya Güzelliklerini Gösteren 21 Tablosu

“BİZİM HERAKLİTOS” DEĞERLENDİRMEMİZ (1)
Günümüz reel düşüncesi gerçekliğin dizgesi içinde mi dışında mı işliyor.
Çocuklar
HAYRETTE OLABİLMEK
O kadar da şey etmeyin yani

'Ekosistemi yeniden dengele': Dingoları ve şeytanları geri döndürme planı
Doğayı korumak için 'tarihi' anlaşma
Avustralya tehlike altındaki türleri korumak için kolları sıvadı
Akdeniz’e Türkiye’den günde 144 ton plastik atılıyor
Avustralya’nın doğası hiç olmadığı kadar tehlike altında

Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar
Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik , Metaverse, Sanal Uzay Nedir?
Apple'dan iPhone Uygulamalarına Dev Zam: 1 Dolarlık Uygulama 17 TL Oldu
Yapay Et Şirketi Üretime Hazırlanıyor

Leonardo da Vinci'nin annesi Çerkes bir köle
UÇAN KÜÇÜK ŞIRINGALAR
Kanser hücrelerini öldüren virüs hastalar üzerinde olumlu sonuç verdi
Çin'de havadaki Covid-19'u tespit eden maske geliştirildi
Orta Çağ'da Bir Mühendislik Dehası Cezeri

Türkiye'de temelsiz yargılamalar devam etti
Türkiye’de çocuklar ekmek veya makarna ile besleniyorlar...
Türkiye yine
Birçok ülkede IQ oranları giderek düşüyor
Millet İttifakı’nın adayı açıklandıktan sonra ilk anket sonuçları geldi

ABİDİN DİNO İLE HAYALİ SÖYLEŞİ
56 YIL ÖNCE YAZILDI
FAHRİ PETEK SERGİLERİ VESİLESİYLE : “Fotoğrafcılık Bende Çok Eski Bir Tutkudur”
Yepyeni
AFTER MATCH (MAÇTAN SONRA)

KAYITLI ANLAR
KIZILAY
Biri Hesabı Ödeyecek
ARAP...
ZELZELE

Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi
Dünyanın İlk Destan Kahramanı: Gılgamış
Antik Çağlarda Kendi Memleketlerine Karşı Savaşan Paralı Askerler
Sümer Atasözleri ve Özdeyişler
Museviliği benimsemiş tek Türk devleti : Hazarlar


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git