Vakitli ve/veya vakitsiz yağmur, dolu, hatta 1500 metrelerde ve yukarılarında kar, yazda değil ilkbaharda, hatta birkaç saatliğine bile olsa kışta olduğumuzu anımsatıyor. Havalar kötü. Azıtıyor. Acıtıyor. Ağlatıyor : Çünkü ölü ve yaralı var : Fransa’da, ABD’de, Kanada’da, Japonya’da, Avusturalya’da... İşte örneğin 2 ve 3 Haziran 2021’de Fransa’nın kimi bölgelerineki seller, su baskınları köylüleri, köy ve küçük kasaba sakinlerini fena halde üzdü. Zarar ziyan dev boyutta. Bağlar perişan. Bu yıl bağbozumu sarısıcakta yine ve sancılı geçmeye aday. Şarap fiyatları artacak mutlaka.
Nisan ayındaki dolu ve Sibirya rüzgarları meyve ağaçlarını dondurdu. Bu yıl bizim erik ağaçlarımız bir tek erik bile veremeyecek : Erken açan çiçekler erken kapattı mevsimi : Kış rüzğarları sert esince. Enaz altmış veya yetmiş kilo eriğimiz gitti. Milyonlarcasının yanında bizimkisi filde tırnak. Ama bu yıl erik reçelimiz olmayacak, bakın buna üzülüyorum. Hediyesini de veremeyeceğiz. Yakınlarımıza biraz ayıp olacak. Ama mevsim işte. Ne mevsimi Hocam, mevsimler mazi oldu çoktan... Tartışılması gereken ve tartışılan bir konu. Bu yıl meyve fiyatları da yüksek olacak. Gözü doymaz kimi satış fyatlarını şimdiden artırdı bile. Kirazın kilosu Paris’te 9,99 öro. Elma 3,99. Kimi kez iyi ki kaynanam bugünleri görmedi diyorum.
Mayıs herşeyi ve herkesi paramparça eden, bir gününde dört hatta beş mevsimi (beşinci mevsim adı henüz konulamayandır) taşıyan bir ay oldu : Yağmur, sıcak, dolu (yeniden, birgünün birkaç saatinde altmış cm boyunda dolu/kar/donduk) bitkileri, ağaçları, kuşları ve bütün hayvanları ve birçok şeyin sorumlusu insanoğlu insanları perperişan etti.
21 Hazianda resmen ve apaçık bir biçimde yaz geldi ama sevinemedik, çünkü o gün ve sonrasında ve bugüne, 3 Temmuz 2021’e, kadar geçen zaman diliminde güneş yüzünü sadece arada sırada gösterdi. Aralıksız yağmurla güllerimiz suya, çimimiz suya doydu. Yağmurlar durulunca çimleri yeniden kesmem gerekecek.
Sevgili Doğa-Ana artık yağmur istemiyoruz. Ne olur Doğa-Ana bize de biraz güneş. Bize de biraz sıcak. 46, 47, 49 hatta elli derecelerle Kanada’yı perişan ettiğin yeter. Ne olur elini vicdanına koy ve bizi de düşün! Bu sabah Japonya’dan akıl durduran sel baskınları, toprak kayması görüntüleri yansıdı ekranlarımıza...
Zaten Covid 19 da yakamızı bırakmamışken Doğa-Ana, bir de sen bindirme. Analık bu değil. Elini vicdanından çekme ve bir de bu halimize bak : Fransa’da yasaklar kalktı gibi yapılıyor, amaç ticareti ve turizmi kurtarmak. Fransa en çok turist çeken ülkelerin başında geliyor, turizm gelirinin sürmesi için herşeye hazır. Hele Çin’den gelenleri karşılamaları görseniz küçük ve büyük dillerinizi yutarsınız.
Korona belasında ne olacağını kimse açık ve kesin bir biçimde bilmiyor. Kimi gerçekler saklanıyor, kimi kitabına uyduruluyor vs. Örneğin tevevizyonlarda ve yazılı basında genellikle artık ölü sayıları verilmiyor. Fransa’da ölü sayısı yüzonbini aştı. Medyalar yurttaşları yaz tatiline hazırlıyor, kalacakları yerlerini ve biletlerini neredeyse bizzat satıyor. 20 ve 27 Hazirandaki bölge seçimlerinden sonra, gelecek nisan ayında cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri yapılacağı için korona belasına karşı tedbirlerdeki « yumuşatmalarda » siyasi yatırım amacı apaçık. Bakalım neler olacak.
Tedbiri elden bırakmadan ve kurallara uyarak yaşamı sürdürüyoruz. Ama herkes aynı biçimde konumlanmıyor. Ruhsal bozuntular şiddete dönüşüyor. Son birkaç haftada aile içi öldürmeler, saldırılar peşpeşe geldi, garip bir ülkeye döndü Fransa. Biraz ABD’leşti gibi... Daha öncede böyle olaylar oluyordu ama son zamanlarda bu tür olayların sayısı ve şiddet düzeyi çok arttı...
Moralimizi bozmamaya ugraşıyoruz. Okuyup yazıyoruz. Çalışıyoruz. Yaratacı işlerle içli dışlı oluyoruz. Günlük küçük mutlulukların peşinde koşuyoruz : İşte bakın yağmur kesildi, güneş güzel ve iç ısıtıcı yüzünü gösterdi, kuşlar yeniden ötmeye başladı. Bizim evin bahçesindeki klübeye üç bembeyaz yavrusuyla birkaç gün önce sığınan tekir kedinin gözleri fır dönüyor, ağzının suyu akıyor...
Doğa-Ana bize ders veriyor. Almasını biliyor muyuz ? Belli değil.
(3 Temmuz 2021’de yazıldı.)