|
|
Fransa’dan mektub varKategori: Makale | 0 Yorum | Yazan: M. Şehmus Güzel | 16 Haziran 2021 01:32:07 Fransa’da gündemde EURO 2020 (2021’de) ile “Bölge Meclisi” ve kimi vilayette “İl Özel İdaresi ” / ”İl Meclisi” seçimleri, Reis’e atılan tokat, bundan önce ve bundan sonra dozu artan siyasi şiddet ve ırkçıların, aşırı sağcı parti ve örgütlerin, web sitelerinin, yayın organlarının şiddeti güncelleştirmeleri var:
“Euro2020 ”nin açılışını 11 Haziran Cuma TF1’den, birinci kanaldan, izledik. İlk maçı da : İtalya-Türkiye maçında taraftarlarımız arasında çok sayıda Lille OSC’lılar da vardı : Tv’de. Bilhassa Burak Yılmaz’ın inanmış genç hayranları. “Üç Muhteşem Türk ”ün, Burak, Yusuf ve Zeki’nin Fransa’da LOSC’la şampiyon olduktan sonra Euro2020’de de mutlaka “bir şeyler yapacağından ” emindi hepsi. Oyuncularımız yüzdeyüz hayal kırıklığı yarattı. Doksan dakika boyunca milli takım İtalya kalesine sadece bir, evet bir şut çekebildi. Taktik neydi ? Sıfır sıfırlık bir sonuç mu ? En iyi oyuncular bile top oynayamadı. Sanki “kilitlenmişlerdi ”. 16 Haziranda, Çarşamba günü Bakü’de (Azerbeycan’ın futbol Avrupa’sında yer aldığını da böylece öğrendik. Buna da şükür.) ikinci maçta göreceğiz. İlk maçta fena sarsıldık... Şenol Güneş’e ve oyuncularına güvenim sürüyor. Oyuncularımızın pek çoğu Avrupa takımlarını iyi tanıyor. Pek çoğu Avrupa takımlarında top koşturduğu için. Maç sırasında biraz rahat rahat oynayabilseler, kendi aralarında biraz konuşabilseler... Reis’e tokat atılması tesadüfi bir eylem değil. Ferdi/kişisel/bireysel bir eylem de değil. Bu eylem son haftalarda sistem dışı aşırı sağ ve ırkçı takımların da şiddeti daha görünebilir, daha fiziki bir biçime sokmak ve “taraftarlarının ” sayısını artırmak arzularıyla yakından ilgilidir. Bu siyasi eylem birkaç hafta önce aşırı sağcı, ırkçı ve sömürgeci sistem içi ve sistem dışı aşırı sağcı parti ve örgütlere mensup generallerin, epey önemli sayıdaki subayın çağrısıyla, 19 Mayısta Paris’te polis sendikalarının düzenlediği ve Millet Meclis’i önündeki miting ile biten gösteri ve yürüyüşle birlikte değerlendirilmeli. Polis ve ordu içindekilerin yüzde altmışının ırkçı ve aşırı sağcı partiye oy verdikleri biliniyor. Polis sendiklarının ezici çoğunluğu da aşırı sağcı veya klasik ama sertlik yanlısı sağcı partilere yakın... Güvenlik güçleri içinde aşırı sağ ve ıkçılık ilerliyor. Öldürülen her polis bu konuda rol oynuyor. Polis kendi güvenliği için daha çok bütçe, daha çok araç-gereç, daha çok yasal yetki istiyor. Meclis önündeki gösterinin amacı yasakoyucuyu etkilemek, görüşülmekte olan yasa tasarısının polise daha çok yetki tanımasını sağlamaktı. Belediye polisi (bizdeki zabıta) örneğin silah taşımak yetkisi istiyor... Reis’e tokat atılmasından hemen önce LFİ (La France İnsoumise-Boyun Eğmez Fransa) lideri önümüzdeki yıl yapılacak reis seçimine kadar siyasi şiddetin daha da artabileceğini, daha önceki reis seçimleri öncesinde olduğu gibi seçimin ilk turuna birkaç gün kala provokatif şiddet eylemleri düzenlenebileceğini bir tv tartışma programında söyledi. Hemen herkes ona yüklendi, “bu kadar da abartılmaz “ sesleri yükseldi, Ama hemen ertesi gün ve sonrasında Reis’e tokat atılması, bizzat LFİ liderinin, aşırı sağa ve özgürlüklerin sınırlandırılmasına karşı 140 kasaba ve kentte düzenlenen gösteri ve yürüyüşün başlamasından önce Paris’te “unlanması ” (birkaç kilo unun başına atılması), eylemi yapan iki kişinin hemen aşırı sağcı ve ırkçı olduklarını açıklamaları. Aynı gün başka bir mekanda bir milletvekilinin de “unlanması ” LFİ Liderinin o kadar da abartmadığını gözler önüne serdi. Bu eylemlerden birkaç gün önce LFİ’e “oy verecek ” bir seçmene ne yapılacağın yine aşırı sağcı ve ırkçı güya “tartışmacı/mizahcı ” bir ırkçının malum web sitesinde yayınlaması : Gösterilen “seçmen ” Siyah bir insan maketi ve kurşuna diziliyor, adı geçmeyen bunları sırıtarak, şaka yapılıyormuşcasına aktarıyor/anlatıyor... Siyasi şiddet sürüyor. Tehlikeli boyutlar alıyor. Siyasi hava bozuluyor. Aşırı sağcı ve ırkçı küçük gruplar bu yollarla etki alanlarını genişletmek umuduyla kendi aralarında rekabete girişiyorlar... Aşırı sağın ve ırkçıların amaçı korkutmak, korkan veya zaten korkak seçmenlere “Aman usandım ırkçı parti iktidara gelse de bu işlere bir çeki düzen verse ” dedirtmek. Aşırı sağın öteden beri Cumhuriyet’le bir derdi var, kökeni krallık rejimine, Cumhuriyet’in ilanına kadar iniyor. Reis’e tokat atan gencin eylemini yaparken kralçı bir slogan atması ve ortaçağ savaş oyunları meraklısı olması burada anımsatılablir. Kendini sağcı anarşist olarak tanıtmasını da ekleyeyim. Fransa’da Üçüncü Cumhuriyet döneminde iki cumhurbaşkanının katledildiğini de unutmamalıyız (1894’te Sadi Carnot, 1932’de Paul Doumer. Clemenceau 19 Şubat 1919’da bir kez, general Charles de Gaulle cumhurbaşkanı olduktan sonra dört kez suikastten şans eseri kurtuldular). Çocuk yaştaki gençlerin “evde kal ” faslı bitti artık eğlenmeliyiz, gee geç saatlere kadar dışarıda kalabilmeliyiz diyerek geçen hafta sonunda Paris’te, İnvalides Meydanı’nda gösteri yapmaları, polisle köşe kapmaca oynaması da anılabilir. Fransa imparatorluğunun savaş sonrasında askerlerinin tedavi edilmesi, bakılması için kurduğu İnvalides Hastanesi/Kurumu/Müzesi nelere tanık olmadı ki. Bitirirken “Digaj ! ” isimli ekitabımda sözünü ettiğim Libya Lideri Kaddafi ile eski cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ilişkileri ve yasadışı yollardan Sarkozy’nin aldığı ileri sürülen elli milyon öro davasının birkaç gün önce yeni bir boyut kazandığını da ekleyeyim. Parayı elden teslim ettiğini önce iddia eden sonra iddiasını geri çeken “tanığa ” iddiasını geri alması için 5 milyon öro veren kadın ve adamının (Paris’te çok tanınan güya gazeteci türünden iki “aracı ”) göz altına alınmasıyla. Sarkozy’nin, ülkesinin adaletinin elinden kurtulması gittikçe daha da zorlaşıyor: Hapse atılan ilk “eski reis ” olmaya aday... Bu tür politikacılar aşırı sağın ekmeğine yağ sürüyor... Sıradan sağcı seçmenlerden kimi “bir de aşırı sağı denemeli ” diyebiliyor... İşte 15 Haziran 2021’de Fransa Cumhuriyeti’nin vaziyeti.
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|