|
|
Dört Şair Bir HikâyeKategori: Kültür/Sanat | 1 Yorum | Yazan: Ersin Engin | 30 Mart 2021 03:39:38 Kuzey Yıldızı’nın son sayısına yetişebilmiştim ancak. İlk çalışmam, Kuzey Yıldızı edebiyat dergisinin on üçüncü sayısında yayımlanmıştı. Louis MacNeice’in “House on a Cliff” şiirinin Türkçe çevirisiydi. Derginin yazı işleri müdürü Vedat Kamer, o sayıyla birlikte bana elinde ne kadar eski sayı varsa hepsini göndermişti. İşte o sayede tanıdım Özge Dirik’i. Oysa ben onu tanımadan iki yıl kadar önce bu dünyada daha fazla zaman geçirmenin anlamsız olduğuna karar vermişti, Özge. Şiirleri ruha saplanan hançerler gibiydi. O yaraları hiç saramadım, onu okumaya başladığımdan beri.
ODTÜ İktisat mezunuydu. Yaşıtımdı. Aramızdan ayrıldığı sıralar bir bankanın kredi kartları bölümünde çalışıyordu. Özge’nin “bilebildiğimiz” tüm yazdıkları, başta Vedat Kamer olmak üzere arkadaşlarının çabaları ile Kenan Yücel’in yayına hazırladığı “Nokta Durağı” kitabında bir araya getirildi. Nokta Durağı’nın en iyi özeti, şiirimizin büyük üstatlarından Nihat Ziyalan’ın sözleriyle yansıdı kitabın arka kapağına: “Nokta Durağı bir başyapıt… Nokta Durağı Avrupa’da, örneğin Fransa’da yayınlansa yılın bombası olarak gösterilirdi. Kısa sürede klasikleşirdi. Ülkemizde de fişek gibi yükselmesini kimse önleyemez. Göreceksiniz. *** Avustralya’ya gitmeden, bir web sitesinde bir kitaba rastlamıştım: Avustralya’dan Şiirler. Çeviri şiire merakımdan Avustralyalı şairlerin şiirlerini Türkçe’den okumak büyük keyif verecekti bana. Kitap geldi, buram buram Türkiye kokan, “Avustralya’dan Şiirler.” Yazarı Nihat Ziyalan. Şimdi “abi” dediğim, Türkçe şiirin ve Yeşilçam sinemasının büyük ismi Nihat Ziyalan’la o sayede tanıştım. Sosyal medya üzerinden görüştük, bana yeni şiirlerini gönderdi; ben de ona çevirilerimi. Pek çok dost edindim onun sayesinde, hem de daha adım bile atmadan o koca ada/kıtaya. Yıl geçmeden büyük Avustralya maceramızın ortasında, Mavi Dağlar’a varmadan Karakasaba’sında ziyaret ettik sevgili eşi Nedret Hanım’ı ve yaşsız büyük çınarı. Onun kendi elleriyle hazırladığı o muhteşem “tost” tüm Avustralya’da yediklerimizden daha büyük yer etti zihnimizin derin hatıralarında. Şimdilerde yeni kitabı hazırlanıyor bizlerle buluşmaya; sabırsızlıkla bekliyoruz. *** 21Mart 2021 Dünya Şiir Günü nedeniyle yaptığım paylaşım ve yazdığım yazılarda hayatımda yer etmiş pek çok şairle birlikte Nihat Ziyalan’a da yer verdim. Onun Avustralya’dan Şiirler kitabını hayatımı etkileyen en önemli kitaplardan ve şu dizeleri koca bir hayat özeti gibi gördüm hep ve kendime düstur edindim: “işin rast gelsinOnca paylaşımdan sonra pek çok dost, arkadaş aradı, mesaj attı. Çokçası şiirle bu kadar içli dışlı olduğumu bilmeyenler. Bazıları da yeni tanıştıklarım. Yeni kapılar, yeni ufuklar açtı bu görüşmeler, yeni insanlar tanımama, yeni şairler, şiirler okumama vesile oldu bütün bu etkileşimler. Sevgili dostum, Levent Kasımoğlu’nun bu güzel günlerin hatırası olarak gönderdiği, Adam Yayınları’nın 1985 yılında ilk baskısını yaptığı “Akkor Bilmeceler” kitabı sayesinde okudum Nobel Ödüllü şair Nelly Sachs’ı. Büyük bir hazine oldu benim için. “Nelly Sachs’ın şiiri sıkı dokunmuş bir şiirdir; yorumlara kolay kolay teslim olmayacak denli katı, ama dupdurudur. Yaşadıkları, gördükleri karşısında dili tutulmuş birisinin, binbir güçlükle yeniden yarattığı bir dili işler; bilmecelerin dili, dilin de bilmeceleridir o yüzden. ‘İmgeler, eğretilemeler benim yaralarım. Ölüm ustam oldu benim. Hayatta kalmak için yazdım,’ demiştir Nelly Sachs.” — Necmi Zeka Yaşadıkları benzer dahi olsa, farklı tercihler yapmalarına neden oluyor insanların taşıdığı yükler. Kimi çok daha büyük zorluklar karşısında direnmeyi seçerken, kimi erken ayrılıyor aramızdan. Hangisinin yükü daha ağırdı; kim bilebilir?
***
Yorumlarnihat ziyalan
{ 30 Mart 2021 07:36:48 }
sevgili ersin,
Diğer Sayfalar: 1. çok güzel bir yazı. özge dirik hayran olduğum bir şairdir. kenan yücel onu çok iyi değerlendirdi. çünkü kenan da şairdir. AYorum önemlidir. sıkca yaz oraya. kolay gelsin.
Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|