A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

İşte Şiir

Kategori Kategori: Kültür/Sanat | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Ersin Engin | 12 Mart 2021 08:18:30

Şiir, hayatımızın içinde ne kadar yer alıyor ki iş hayatında olsun. Biraz sert bir giriş mi oldu? O zaman şöyle diyelim: Şiir veya şiirleştirme belki de şiirsellik ile ilgili öğeler modern iş yaşamında işimize yarar mı? Yoksa bu çaba şiiri sıradanlaştırır ve değerini düşürür mü? İşte, eğitimde, pazarlamada, satışta vb. hikayeleştirme, oyunlaştırma, dramalaştırma gibi kavramları pek çok platformda duyuyor, tartışıyor hatta kullanıyoruz.

Bir şiir sever ve şiir uğraşçısı olarak merak ediyorum: peki şiir iş ve eğitim hayatında benzer bir şekilde faydalı ve geliştirici bir araç olarak kullanılabilir mi?

Editör Mürsel Çavuş, şiiri nasıl olup da hayatımızdan çıkardığımıza şaşıyor bir paylaşımında. Haklı da. Homeros’tan günümüze, şiirin serüvenine baktığımızda hayattan, kitleden, toplumdan gittikçe uzaklaştığını ve sadece belli bir çevrenin hegemonyası altında yoluna devam edebildiğini gözlemliyoruz. Bu sadece bizim ülkemiz için geçerli değil sanırım. Dünya genelinde de muhtemelen her geçen gün daha da elitleşen ve toplumdan soyutlanan; kendi içinde dahi kısır döngüye düştüğü yönünde özeleştirisi yapılan güncel bir şiir kavramı ile karşı karşıyayız.

Doğru; belli ve önemli bir “şiir okuru” kitlesi var. Ancak Orhan Veli’nin ya da Cemal Süreya’nın Toplu Şiirleri 77. baskısını yaparken günümüzün genç şairlerinin yeni çıkmış şiir kitapları kaç adet basılıyor; ya da ne kadar okunuyor? Şairler dünyasında en büyük şikâyetin şair adaylarının sadece kendi şiirlerini yayımlatabilmek için dergi takip ettiği; kimsenin derdinin başka bir şairin şiirini okumak değil, sadece kendi şiirinin yayımlanması peşinde olduğu yönündeki tartışmaları şiirle çok iç içe olmasak bile duyabiliyoruz. Amacım şiir dünyasının kendi dinamiklerini eleştirmek ya da değerlendirmek değil. Haddim de değil zaten. Ancak şu bir gerçek ki güncel şiirin, Garip Şiirinin, İkinci Yeninin ya da Toplumcu şiirin kendi zamanlarında yarattığı etkiyi yaratmaktan uzak olduğu bir gerçek. Bu günümüz şiirinin değersiz olduğu, edebiyata, sanata bir katkı yapmadığı anlamına gelmiyor. Bunu sadece şiirin ya da şairin değil, toplumun problemi olarak da görebiliriz.

Asıl sormaya çalıştığım soru: tarım toplumuna ve sanayi toplumuna bir şekilde entegre olabilmiş şiir neden bilgi toplumuna entegre olamıyor? Buna engel olan ne? Bir şekilde buna itiraz da gelebilir. Fakat antoloji.com’lar ya da Instagram hikayelerinde Nazım’dan, Can Yücel’den, Mesnevi’den iki satır paylaşmak tam anlamıyla bir entegrasyon değil bana göre. Kimi zaman bunu yozlaşma olarak da tanımlayabiliyoruz. Ya da cevap entegrasyonun zorunlu ya da gerekli olmadığı yönünde de verilebilir.

Kısa bir literatür araştırması yaptım. Ancak şiirin iş hayatındaki yerine, kullanımına dair ciddi bir Türkçe kaynak, kitap, makale hatta bir paylaşım bulamadım. 2000’li yıllardan itibaren İngilizce yazılmış makaleler ve birkaç kitap mevcut. Ancak hâlihazırda hikayeleştirme, oyunlaştırma gibi popülerleşebilmiş bir konu olmadığı açıkça görülüyor. Zaman zaman gündeme gelmiş, sonrasında sönümlenmiş gibi duruyor. Fakat zaman içinde tekrar gündeme gelip zenginleşebilecek bakir bir alan aynı zamanda.

Bu satırları yazarken Seth Godin’in Dip kitabı başucumda. Acaba bu konuya kafa yorarken bir Cul-de-Sac’da mıyım, yoksa bir uçuruma doğru mu ilerliyorum? Dipteyim de, çırpınmaya devam mı etmeliyim? Şimdilik burada durmalı. Sanırım, bu soruların cevabı bu yazının devamı yazılabilirse gelecek ancak…

Hamiş: Bu yazının diğer bir varlık sebebi ve başka bir yazının konusu Derek Walcott’ın “Aşk Sonrası Aşk” şiirini not olarak buraya bırakıyorum. Bakalım, bende “iş hayatı ve şiire dair” yarattığı esinler ve çağrışımlar şiiri okuyanlar için de geçerli olacak mı?

    Aşk Sonrası Aşk
    Zamanı gelecek,
    geldiğinde, coşkuyla
    karşılayacaksın kendi varışını
    kendi kapında, kendi aynanda
    her ikiniz de gülümseyeceksiniz diğerinin karşılayışına,
    ve diyeceksin, otur şuraya, Ye.
    Yeniden seveceksin kendin olan o yabancıyı.
    Şarap ver. Ekmek ver. Geri ver kalbini
    ona, o yabancıya seni sevmiş olan
    hayatın boyunca, başkaları için
    ihmal ettiğin, seni yürekten bilene.
    İndir aşk mektuplarını raflardan,
    fotoğrafları, o çaresizlik notlarını,
    kendi görüntünü soy aynadan.
    Otur. Hayatın tadını çıkar.

    Derek Walcott
    (çev. Ersin Engin)



Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git