|
|
Antillerin Omeros’u: Derek WalcottKategori: Kültür/Sanat | 0 Yorum | Yazan: Ersin Engin | 25 Şubat 2021 06:09:24 Derek Walcott son 35 yıl içerisinde Nobel Edebiyat ödülünü almış, fakat hiçbir eseri kitap boyutunda Türkçeye çevrilmemiş tek edebiyatçı. Bunun nedeni biraz da kendi yazın dilinde (İngilizce) dahi şiirlerinin genel olarak biraz “zor” olarak algılanması. Bu da doğal olarak büyük kapsamlı çevirilere engel oluşturuyor. Bu durumun diğer ve belki daha önemli nedeni ise şüphesiz ki biz Türklerin millet olarak çok şiir aşığı görünsek de bunun daha çok ya popüler ve bizce bildik şairleri okumakla sınırlı kalıyor olması. Şair, oyun yazarı ve aynı zamanda ressam olan Derek Walcott, 1930 yılında Karayip Denizindeki dönemin İngiliz sömürgelerinden biri olan St. Lucia adasında doğdu.
*** İlk şiiri 14 yaşında yerel bir gazetede yayımlanan Walcott, 18 yaşında kendi imkânlarıyla ilk şiir kitabını yayımladı. İlk dönem şiirlerinde T.S. Elliot, Ezra Pound ve Sheakespeare’den etkilendiği görülen şair, St. Lucia’daki eğitiminin ardından üniversite öğrenimini Jamaika’da aldı. Sonrasında uzun bir dönem Trinidad’da gazetecilik, eleştirmenlik ve oyun yazarlığı yaptı. 1960’lı yıllardan itibaren eserlerinin İngiltere’de yayımlanmaya başlamasıyla Walcott’un adı daha geniş kitlelerce bilinmeye başladı. İlk önemli başarısı 1962’de yayımlanan, Karayiplerin tarihini araştırırken sömürgeciliğin açtığı derin yaraları da sorguladığı şiirlerini barındıran “In a Green Night: Poems 1948-1960” kitabı oldu. 1980’li yıllardan itibaren Amerika Birleşik Devletleri’nde, Boston ve Harvard Üniversitelerinde edebiyat ve tiyatro üzerine dersler verdi. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki edebi ve akademik çalışmalarını 2007 yılında emekli olana kadar sürdüren Walcott; sonrasında İngiltere ve Kanada üniversitelerinde ders vermeye devam etti. Doğum yeri, Afrika köklerinin yanı sıra Anglo-Sakson ve Avrupa kökenli atalarının kültürel mirası, ebeveynlerinin katkılarıyla sağlanmış İngilizce’yi kullanma becerisi ile bunların oluşturduğu kültürel bulamaç Walcott’ın eserlerine kaynak olan karmaşık esinlerin doğmasına neden oldu. Şiirlerine insanın yalnızlığı ve tropik ortamların insansızlığından kaynaklanan somut bir yalnızlık duygusu hâkimdi. Walcott’un doğduğu St. Lucia adası 18.yy’da tarihsel olarak “Batı Hint Adaları’nın Helen’i” olarak biliniyordu. Çünkü adanın kolonyal kontrolü, stratejik konumu nedeniyle ada üzerinde savaşan Fransızlar ve İngilizler arasında sık sık el değiştirmişti. Omeros’ta bu ünvana gönderme yapan Walcott, adayı bazen “Helen” olarak anılan bir karakter gibi kişileştirerek hem Homeros’un Helen’ine hem de kendi kitabındaki hizmetçi Helen karakterine bağlar. Nobel jürisi ödül açıklamasında, Derek Walcott’un ödülü alma nedeni olarak onun eserlerini “Çok kültürlü bir adanmışlığın sonucu oluşmuş, tarihsel bir vizyonla sürdürülen büyük parlaklıktaki şiirsel bir külliyat” olarak tanımlamıştır. Walcott ise ödülü aldığını öğrendiğinde büyük bir mahcubiyetle şöyle demişti: “Dünya çapında en iyi edebiyatçı seçilmek aptalca ve çok tehlikeli. James Joyce, Graham Greene ve W. H. Auden’ın Nobel Ödülü almadığını bilmek bana utandırıcı bir durum gibi geliyor.” 2009 yılında, şiir alanında İngiliz akademisinin en saygın mevkilerinden biri olan Oxford Üniversitesi Şiir Kürsüsüne adaylığını koyan Walcott, hakkında ortaya çıkan iddialar yüzünden adaylığını geri çekti. Ancak rakibi ve sonrasında bu kürsüye seçilen ilk kadın şair olan Ruth Padel’in Walcott hakkındaki iddiaların yayılmasında rolünün olduğunun ortaya çıkmasıyla Ruth Padel bu görevinin başında ancak dokuz gün kalabildi ve sonrasında istifa etti. 1980’li yıllarda Walcott’un Birleşik Devletler’de ders verdiği dönemde kız öğrencilerine yönelik cinsel istismarda bulunduğuna yönelik iddialar ise uzunca bir dönem edebiyat camiasını ikiye bölen konulardan biri oldu. Ancak sonrasında 2011 yılında Derek Walcott’ın “White Egrets” kitabıyla en önemli şiir ödüllerinden “T.S. Elliot Şiir Ödülü”nü alması Walcott’a yapılan haksızlığın camia tarafından giderilmesi ve bir nevi iade-i itibar olarak algılandı. Bir dönem skandallarla da gündeme gelmiş olsa dahi, edebi değeri bizce neredeyse hiç bilinmemiş fakat kendi kültüründe ve coğrafyasında oldukça önemli bir şair ve oyun yazarı olan Derek Walcott 2017 yılında aramızdan ayrıldı. Kaynakça;
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|