Siz, daha önce uçakta havada iken, hava korsanları tarafından hiç kaçırıldınız mı? Böyle korkulu bir olay başınıza geldi mi? Nereye gittiğinizi bilmediğiniz bir istikamete yol almanın nasıl olduğunu hiç düşündünüz mü Başınıza gelmiş olsa idi acaba neler düşünürdünüz? Cebinizden çıkardığınız bir kağıda belki son düşüncelerinizi yazmaya çalışır mıydınız? Meçhule giderken, korsanların insafı altında, bir fare kapanı gibi olan uçak koltuğuna bağlı, kendinizi nasıl hissedebileceğinizi hiç düşündünüz mü?
Uçakla kaçırıldığımda, eğer sağ kalırsam, böyle bir duyguyu bir daha yaşamak istemediğimi düşünmüştüm. O gece duygularımı kelimelere dökmek istedim, ama sonucun ne olacağı belli olmadığından bu düşüncemden vazgeçtim.
Aklıma hep 1972 yazında Munich Olimpiyatları sırasında Kara Eylül çetesi tarafından kaçırılan 11 İsrail Olimpiyat takımı oyuncularını kurtarma operasyonu gelir. Kaçırılan rehinelerin karşılığında, Kara Eylül çetesi, Israil’den Tel Aviv’de bulunan Filistinli 234 tutuklunun serbest bırakılması ile Alman Kızıl Ordu Fraksiyonuna bağlı 2 tutuklunun serbest bırakılmasını talep eder.
İstedikleri 2 helikopterle Münih Havaalanına gitmek ve orada hazır bir uçağın bulundurulmasıdır. Helikopterlere İsrailli sporcu rehinelerle binen silahlı Kara Eylül çetesi üyeleri, eski REIM’daki hava alanına gelirler. Çeşitli noktalara ve uçak içine yerleştirilen keskin nişancılarla hazırlanan bir operasyon sürecinde, kısa süren çatışmada, 11 rehine, 1 alman polisi ve 5 saldırgan öldürülür, 3 korsan ise yakalanır. Öldürülen 5 teröristin cenazeleri Libya’ya götürülür ve Muammer Muhammed Ebu Münyar el- Kaddafi tarafından devlet töreni ile toprağa verilir.
Daha sonra terör örgütü tarafından kaçırılan bir Lufthansa Hava Yolları uçağına karşılık Münih baskınında yakalanan Kara Eylül üyelerinin serbest kalmasını isteyen eşkıyalar, bu isteklerinin karşılığını alırlar.
1976 senesinde Tel Aviv - Paris seferini yapan Air France uçağı 3 Temmuz günü Filistin Kurtuluş Örgütü tarafından Uganda’nın ENTEBBE Uluslararası Havaalanına kaçırılır. Hava korsanları yahudi olmayan yolcuların uçaktan ayrılmalarına izin verirler. Israil’de, hapiste bulunan bütün Filistin Örgüt elemanlarının 48 saat içinde serbest bırakılmasını talep ederler. Bu arada İsrail’de özel eğitimli 200 asker gece yarısı Entebbe havaalanına iner. Başlarında komutan Yonathan Netanyahu bulunur. Entebbe baskınında 7 hava korsanı, 45 Ugandalı asker ve bir de İsrail timi başındaki komutan hayatını kaybeder.
Ekim 1977’de Palma de Mallorca’dan Frankfurt seferini yapan Lufthansa Hava Yollarına ait 737 tipi bir uçak 87 yolcusu ile dört Filistin Halk Kurtuluş Ordusu militanı tarafından kaçırıldı. Önce yakıt ikmali için Roma’ya indirildi. Oradan Türkiye’de tutuklu bulunan Filistinlilerin serbest bırakılmalarını ve 15 milyon dolar fidye talep ettiler. Larnaka havaalanında ikmal yaparak Dubai’ye giden uçak oradan Aden’e götürüldü. 16 Ekim de korsanlarla iş birliğinde olmadığı gerekçesiyle kaptan pilot Jurgen Schumann öldürüldü. Yardımcı pilot Jurgen Vietor uçağı Somali’de Mogadişu’ya götürdü. Burada, Alman özel timleri tarafından gece yarısı yapılan baskında, rehineler ufak tefek yaralarla kurtuldu.
Güneydoğu’da başlayan GABAR operasyonu ile bölücü terör örgütü PKK’ya karşı yapılan hareketin ana hedefinin örgüt olduğunu düşünmekteyim. Yoksa giriş ve çıkışı dar, bir tünel içinde 6 yıldır rehin tutulan 13 yurdum insanını kurtarma operasyonu olmasa gerek.
Böyle bir baskın için, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bünyesinde, çok deneyimli olduğunu düşündüğüm yetenekli askerlerin bulunduğuna inanmaktayım. Fakat anlamadığım bir konu, bunca sene bu rehineler her gün korku içinde yaşarken, onları kurtarmak için hangi yollar denendi, hangi arabulucular kullanıldı. Eminim halkımız bunları bilmek ister.
Yurttaşlarımızın, her dakikalarını ölüm korkusu içinde yaşadıkları altı yıl düşünün.
Hani benim yaşadığım, Atina’da son bulan beş on saatlik bir kaçırılma olayında neler yaşadığımı bildiğimden, bunca senedir rehin olarak tutulan bu insanların neler düşündükleri, neler ümit ettiklerinin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak ne yaptığımızın çok önemli olduğunu düşünmekteyim diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.