A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

KEŞKE

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 08 Şubat 2021 12:00:30

Kimi zaman karamsarlığa düştüğümüzde ‘ Keşke’ diye başlayan cümleler kurarız ya, böyle cümlelerin müreffeh toplumlarda az yaşanan bir durum olduğunu düşünürüm. Geçim sıkıntısı yoksa, işsizlik en alt düzeydese, toplumun yaşama standardının yüksek olduğu yerlerde ‘KEŞKE’ demek için bir neden olmaz. İstediği yaşam koşulunu yakalamış toplumlarda her konuda tatmin olmuş bireylerin KEŞKE kelimesini bilmeleri bile zordur. Çünkü her istediğini bir şekilde elde etmiş olduktan sonra, insanlar başka ne isterler ki ?



Böyle toplumların en kötü tarafı ise, her istediğini elde ettikten sonra isteklerinin uç kısmı açık olduğundan, tatmin olmayan insanların çarpık konulara yönelmesi olsa gerej. Burada ayrıntılara girmek istemem, çünkü bizim toplumumuzun ana  sorunu,  öncelikle insanca yaşam elde edilmesi. İnsanca yaşamdan kasıt ise her şeyden önce, yaptığı tahsile göre bir iş sahasının var olması.

Türkiye de kaç üniversite olduğunun sayısını kaçırdım, kanımca 130 civarında bulunan üniversitelerde okuyan çocukların tek hedefi var. O da mezun olup, bir işe başlayıp, kendi  hayatına yön vermek.

Bir tarihte Kahire’de bir lokantada garsonluk yapan bir kızın düzgün  İngilizce konuşması dikkatimi çekmişti. Nereden öğrendiğini sormuştum. İki üniversite bitirdiğini, birinin Dilbilimi dalından İngilizce, diğerinin ise Tarih bölümü olduğunu söylemişti.  İş bulamadığından garsonluk yaptığını dile getirmişti. O tarihte Mısır’da bulunan 43 Üniversitenin yalnızca 24‘ü Kahire eğitim vermekteydi. Bu genç kızın ‘keşke’ leri mutlaka vardır diye düşünmekteydim.
 
Yıllar önce Bağdat’ta bir üniversiteyi ziyaret ettiğimde, konuştuğum Türkmen talebelerin  üniversite eğitimlerini tamamlamak istemediklerine şahit olmuştum. Nedenlerini sorduğumda , okudukları meslekler için, ülkede iş imkanı olmadığından, devletin kendilerini askere alacağından korkmaktaydılar. İş sahası olması için bir ülkede yatırım yapılması gerekmekteydi. Bütün ülkelerde yatırımlar hep ihtiyaçtan doğar. Eğer bir ülke bütün ihtiyacını petrol gelirinden elde ettiği hasılatla  gideriyorsa, yatırım yapmaya gerek kalmamakta.  Böylelikle ülkedeki  genç neslin bir hedefi oluşmamakta. Hedefi olmayan genç kuşağın istikbal için çabasının da,  keşkesinin de olması mümkün görünmemekte.  
 
Gelelim gerçek rakamlara. Türkiye’de eğitim veren 130 üniversiteden, yılda ortalama 825 bin üniversite talebesi mezun olmakta. Mezun olan genç kuşak Türk insanını bekleyen en acı durum : iş imkanı bulunmaması. Her yıl yaklaşık bu sayıda üniversite mezunu, işsiz ordusuna katılmakta. Hepsi olmasa da, büyük bir bölümü mezuniyetinin ilk yıllarını iş aramakla geçirmekte. Yine devletin verilerinden örnek almak isterim Üniversite mezunlarının %27’si iş bulamamakta. Yani yılda 222,750  üniversite mezunu işsiz. Beş senede 1 milyon  işsiz insan. Bir düşünün, bunlar ne yer? Ne içerler? Kimin sırtından geçinirler? Kaç mezun, bir üniversite bitirmektense bir meslek öğrenip, işçi olarak ara sınıfa dahil olmak istemez?

Türkiye’nin, hukuka güven tartışıldığından, yatırım yapılması riskli ülkeler içinde olduğu, uluslararası finans kurumları tarafından ifade edilmekte.

Birkaç sene evvel Sabiha Gökçen Havaalanından şehre aracımla giderken,  havaalanı nizamiyesinde bir polis durdurdu. ‘‘Beni de şehre kadar alır mısınız ?‘’ dedi. Kabul ettim. Laf lafı açarken kendisinin kimya mühendisi olduğunu öğrendim. İş imkanı bulamadığından, bir imtihanla polis olduğunu, hatta kendisi gibi kimya mühendisi olan eşinin de İzmit’te, Kocaeli Üniversitesinde sekreter olarak çalıştığını söylemişti. Ne kadar üzülmüştüm. İki genç nesil Kimya mühendisi, biri sekreter, diğeri ise polis olarak çalışmakta.

Böyle konuları dinlediğimde hep Kahire’de lokantada çalışan garson kız gelir aklıma. Ne hayallerle okuyup bir üniversite bitireceksiniz, ve sonrasında yüzünüze vurulan şamar: Kusura bakmayın, bu ülkede size göre bir iş imkanı yok. İşte kocaman bir gerçek.  Hani feryat ediliyor ya  ‘genç nesil ülkeyi terk ediyor’ diye.  Neden?  

Fazla uzağa gitmeye gerek yok, 1923’den bu yana ülkemizin, yaklaşık 80 yılda, elde ettiği kazanımlara yenilerini ilave etmezseniz, hatta var olanları da, haraç mezat satarsanız, yeni nesil gençlere iş imkanı yaratmazsanız, genç dinamik beyinler ülkeyi terk edip, kendi istikballerini kazanmaya giderler. Beyin göçü bu şekilde oluşur.

Geriye, ülkeyi yönetenlerin beklediği, düşünmeyen, doğruları savunmayan, toplumsal itiraz hakkını kullanmayan, hür fikrini beyan etmeyen bir koyun sürüsü kalması istenir ki, bu tür insanlar sorgulamaz, hayatlarında hiç KEŞKE kelimesi bile olmaz, diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı

Hint - Pasifik'teki Güç Oyunları: Dörtlü İttifak ve Deniz Hakimiyeti İçin Mücadele
Suriye, Irak ve İran'daki PKK uzantıları ne olacak?
Hindistan-Pakistan Savaşı Senaryosu
Hindistan - Yeni Zelanda: Sessiz ama Kritik Bir Ortaklık
Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!

İKİ DİRENİŞ
Bu sistemdeki bir kusur değil, sistemin kendisi
Post-truth dünyada adalet nedir?
1919-1922'de Bir Mayıs’lar, Gösteriler, Yürüyüşler
Türkiye halkı otokrasiye direniyor. Sessizlikten daha fazlasını hak ediyorlar.

ŞEHR-İ İSTANBUL
MECLİS PAKETİ
Bir Fırtına Tuttu Beni
MAGNA CARTA
KURBANIM BUGÜN

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git