A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

2020 Türkiye Sağlık İcmali

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 05 Ocak 2021 09:14:04

Atalarımızın sözleri, kimi zaman bizlere rehber olur, ne anladığımıza bağlı olarak kendimize yol haritası çizeriz. Kimi zaman ise bu sözlere itibar etmeyiz, neticede başımız beladan kurtulmaz. Hani derler ya ‘ bir musibet, bin nasihatten evladır‘ . Türkiye’nin karşılaştığı pandemi sürecini çok iyi tahlil etmesi gerekir. İnsanoğlu iyi giden konulardan değil, ancak kötü neticelerden dersler çıkartmakta. Ben pandemi sürecindeki konuları tarafsızlıkla ele almak istiyorum.

Çünkü ne zaman ülke bir konuda zarar görmüşse, mutlaka yanlışlar yapılmıştır.



Pandemi sürecini çok hafife aldığımızı ve bunu iyi analiz etmediğimize eminim.  Bugün, bütün dünya, bu musibeti yaşamakta.  

Covid19 adı ile anılan bulaşıcı hastalık, ilk kez Çin’in Vuhan bölgesinde Aralık 2019’da tespit edilmişti. Covid19 adı da Corona Virus Disase (Korona Virüs Hastalığı) 2019’ın  kısaltılmışıdır.  

Aralık ayında, Türkiye’de medya haberlerinde, bu hastalığın çıktığını ve yayılma emarelerinin hızlandığı bilgisinin, halkla paylaşıldığını hatırlamaktayım. Bu ciddi haberlerin yayıldığı tarihlerde, verilen bilgide, bir vakanın yayılma endeksini 10 la çarpmak gerekir diyerek, bu virüsün nasıl yayılma eyleminde olacağı anlatıldı. Ne ülke yöneticileri, ne de halk bunun ciddiyetini kavrayamadılar.

Covid19 vakaları katlanarak, ülkelerden ülkelere sıçrayan bir yayılma göstermekteydi. Türkiye’de 10 Mart gecesi haberlerde Sağlık Bakanı Koca, Covid19 virüsünün Türkiye’de görüldüğünü söylemeye başladı. Ancak bu hastalığın görülmeye başlamasının, bu tarihten çok evvel olduğu bilinmekteydi. Bunun gecikmesinin nedenlerini tahmin etmek zor olmasa diye düşünmekteyim.

Güzel yapılan olumlu işlerin başında, Sağlık Bilim Kurulu adı altında sadece danışma görevi yapacak, Tıp Fakültelerinde konularında uzman olan bilim adamlarını topladılar. Fakat bu kurul, sadece danışılan bir kuruldu, karar merkezi olmadığı için, kurulun kararları Bakanlar Kurulunda süzgeçte kalmaktaydı. Hatta Sağlık Bakanlığı verilerinde olumsuz gelişmeler olduğunda, suçun Bilim Kurulunun aldığı kararlara dayandırılması, 5 Tepenin bir taktiği haline gelme eğiliminde oldu.

Bu arada yurdum insanına bakanlık birkaç tavsiyelerde bulundu.
1. Maske Takma
2. İnsanlar arasındaki mesafenin en az 1.5 metre olması
3. Kalabalık mekanlardan kaçınılması.

Ancak maskenin dağıtılması konusunda yapılan bir çok hatanın yanında, ülke insanının ihtiyacı bir kenara bırakılıp, başka ülkelere tonlarca maske gönderilmesini yurdum insanı anlamakta güçlük çekti. Amerika’ya da gönderilen bu maskeler, FDA’ nın testinden geçmediği için, gönderilen bütün maskeler bir üçüncü ülke, Meksika’ya yollandı. Bu durum yaşanırken büyük şehirlerde zarflarla ‘’Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hediyesi’’ şeklinde ev ev dağıtılan üç maske, ülke insanına Dr.Paul Joseph Goebbels ‘in taktiklerini anımsattı.

Aynı tarihlerde iş yerleri kapanan esnafa yardım amaçlı Büyükşehir Belediyeleri tarafından belirlenen banka hesabına, Saray Hükümeti tarafından bloke konulması yadırgandı. Esnafa yardım yapması gerekirken Hükümet’in, bir bankada bir hesap açarak halktan yardım istemesi kadar anlamsız davranışı izlemek, vatandaşı ve esnafı derinden yaraladı.
 
Pandemi süreci başlarında Türkiye’den yurt dışına organize edilen turlarla, yurt dışı seyahat bağlantıları yapan Turizm firmalarının, bu turlardan vazgeçmeleri halinde, yapılmış bulunan bağlantıların ücretlerini ödemek mecburiyetinde kalacakları aşikardı. Ayrıca bu seyahatlerden vaz geçenlerin paralarının da geri iade edilmesi kaçınılmazdı. Bu koşul, bir firma için yok olmak anlamına gelirdi.  Sadece bu ihtimal, bir firma ile sabit kalmış olsa, belki konu 5 veya 6 bin yolcu ile sınırlı kalacaktı. Konu içinde bir de Turizm Bakanının kendi firması olunca, ülkemiz için 2 veya 3 hafta kapanmaya Hükümet yanaşmadı.

Yine Ocak ayı ile Mart ayı içinde dini vecibelerini yerine getirme arzusu içinde olan 83,430 mütedeyyin yurdum insanı, Diyanet İşlerine adam başı 26.000 T.L.  peşin para ödeyerek, Hac seyahati hayal etmeye başlamışlardı. Bu seyahat için planlanan süreçte, Hacı adaylarından toplanan para: 2 milyar 170 milyon lira. Bu bütçeden Diyanet İşleri Başkanlığı vaz geçmek istemedi. Suudi Arabistan ülkesinde hac döneminde, çeşitli ülkelerden gelip orada toplanan milyonlarca insanın yaşam şartlarını düşünürsek, hijyenik koşulların ciddiye alınmadığı bir mekandan bahsetmekteyiz.  

Bu seyahate giden insanların sayısını 10la çarparsak 1 milyon muhtemel covid19 vakasının göze alınması anlamına gelmekteydi. Bilim Kurulu’nun bütün ısrarına rağmen Cidde’ye seyahatler 2020 senesinin ilk aylarında başladı.

Nisan ayında önlemler yavaş yavaş şekillenmeye başladı ancak, bu önlemler son derecede yumuşak önlemlerdi. 15 gün ülkenin tam kapanması gerekmekteydi. Bilim Kurulu bu konuda çok ısrarcı davrandılar. Ülkemizin ekonomi çarkının başında bulunan Damat Albayrak’ın, buna yanaşmaması, Merkez Bankası başkanının Sarayın direktifleri dışına çıkamaması, ekonomide inişi işaret etmekteydi.

Bu olaylar sırasında ani verilen bir kararla, yıllarca İstanbul’a hizmet veren, iki ayrı yönde, Güney –Kuzey 03/23  pisti ve Doğu- Batı  istikametinde 06/24 pisti bulunan Atatürk Hava Limanının 06/24 numaralı uçak pistinin tam  üzerine, pistin  bir daha kullanılmaması amacı ile, tek katlı 70,000 metrekare kapalı alanı bulunan, baraka tipli Pandemi hastanesinin imtiyazlı bir şirkete inşa ettirilmesini izledik. Kullanılmayan Atatürk Hava limanı terminal binasının 349,935 metrekare kapalı sahası olan mevcut binaları bırakıp, barakadan yeniden hastane inşa edilmesi, hebaya giden ülke kaynaklarını çağrıştırmakta.

Bilim Kurulu’nun ısrarlarını öne sürerek, 65 yaş üstü vatandaşların statik bir yapıya geçmesinde ısrar eden yönetimin, 65 yaş üstü insanların mutlaka hareket etmeleri gerektiği gerçeğini görmezden gelmeleri, en önemli yanlışlardan bir tanesi idi. Bir de ihtiyaç gidermeleri için hane dışına çıkışlarını sabah 10.00 ile 14.00 arasına almalarını, güneşin en sıcak zamanına rast gelmesi açısından, zararlı olduğunu göremediler. Bu hatayı da bilim kurulunun üstüne yüklediler.

Bir hırs veya başka bir egonun tatmin edilmesi adına olsa gerek, 24 Temmuz 2020 de asırlardır Ayasofya adı ile bilinen, MS 532 yılında Bizans İmparatoru 1. Justinianus tarafından yaptırılan ve 537 de ibadete açılan kilisenin, cami olarak tekrar ibadete açılması, Saray tarafından planlandı. Yüzlerce otobüsle, memleketin çeşitli şehirlerinden, binlerce insan İstanbul’a bu açılışa götürüldü. 21,000 polis memuru 24 Temmuz’da, bu alanda görev yapmak için hazır edildi. 180 ambulans , 1453 namaz kılacak insan yine bu alanda, o gün omuz omuza durdular. İstanbul’da Sultan Ahmet meydanı, namazgahların serildiği alan oldu. Sanki 18 senede bu konu hiç düşünülmemiş de, tam pandemi döneminde akıllara gelmiş misali bir görünüm. Namaz sonrası insanlar yine geldikleri otobüsle memleketlerine, bir ihtimal, Covid 19la beraber dönerken, başlarına neler geleceğinden habersizdiler. 2 haftaya varmayan bir zaman sürecinde ülke sathında Corona olayları pıtrak gibi artmaya başladı.
 
Yaz sonunda artan yoğun bakım yatak ihtiyaçlarından, vaka sayılarının artması sonrası, yatak bulmakta hastalar güçlük çekti. Bu durum, ülkedeki gerçek sayıların ortaya çıkmasına neden oldu. Bakanlık artık gerçek rakamları vermek mecburiyetinde kalmadı. Rakamlar eski verilenlerin 10 katına erişmişti. Bir de Saraydan gelen mazeret gibi bir itirafta ’ Bilim Kurulunun tavsiyelerine uymaktayız’ cümlesi ile suçu Bilim Kuruluna atma girişimlerini, halk kabul etmedi.  
 
Pandemi sürecinde ekonomi alt üst olurken, Avrupa Birliğinde üye ülkelerin zarar gören kendi vatandaşlarına ve esnafına hazinelerini açtıklarını izledik. Bizde ise Merkez Bankasının ihtiyat akçası 55 milyar lira yok oldu, işsizlik tavan yaparken, işsizlik sigortasında bulunan 131.5 milyar lira olarak biriken fon da buharlaştı. Zaten zor bir dönemden geçen ülkenin bir çok konusunda mücadele edilmesi beklenirken, Maliye Bakanı ve Merkez Bankası başkanı koltuklarından oldu. Covid 19’un yaz dönemi başlarında fazla etken olmadığını düşünmekteydik. Ancak ekranlardan bize verilen bilgilerin doğru olmadığını yaz sonunda anlamaya başladık.
 
Bir ülkenin başına pek çok konuda olumsuz olaylar gelebilir. Ekonomi, makro düzeyde yanlış yönetimle, olumsuz etkilenip enflasyonu tetikler. Hatta bu kötü durum  ülkenin bütün çarklarını durdurabilir. Burada bir sorun olmadığını düşünmekteyim. Önemli olan ekonomide doğru enstrümanları kullanırken, ülkenin hukuk sisteminin bağımsız çalışmasını sağlamaktır.

Bir ülkede Hukuka güven sarsılırsa yabancı sermaye gelmez, yatırımlar gelişmez, işsizlik artar. Bu durum ciddi önemli bir kriz dönemi olarak bilinir.  

Kriz yönetimi aslında bir bilim dalıdır. İşletme eğitimi alan üniversite öğrencileri, kriz yönetimi konusunda mutlaka ders görürler. Kriz yönetimi; içinde ekonomik krizden tutun da, her türlü krizin hangi konularla araştırılıp, hangi verilerin irdelenmesi ile anlaşılıp yönetileceğini,  bu verilerin nasıl ele alınıp, hangi önlemlerin acil gerektiği hususunu içeren bir bilim dalıdır.  Bir insan ekonomi tahsili yapmış olabilir, tıp tahsili yapmış olabilir, hatta işletme tahsili bile yapmış olabilir, fakat bunların tamamını kapsayan bir ‘KRİZ YÖNETİMİ’ eğitimi almamışsa, sağlıklı düşünmesini beklemek doğru olmaz diye bir sözüm geldi söyledim Hem nalına hem mıhına.
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git