|
|
Stefanos Yerasimos ileKategori: Kültür/Sanat | 0 Yorum | Yazan: M. Şehmus Güzel | 17 Ekim 2020 13:27:22 Değerli gazeteci, Mülkiye’den sınıf arkadaşım, kadim dost Melih Aşık, 17 Ekim 2020 tarihli Milliyet’te, “Penceresini” “İstanbul Görüntüleri”ne, “Panoramik İstanbul”a açmış. Çok ta iyi etmiş. Bu vesileyle Mart 1990’da Stefanos Yerasimos’la bu konuda gerçekleştirdiğim söyleşiden bir parça aktarmış. Ellerine sağlık. Stefan Paris’teki en iyi dostlarımızdan biriydi ve doğduğu kente, Dersaadet’e tutkundu.
“Muhteşem Sultan Süleyman Sergisi” vesilesiyle, önce o günlerin en iyi haftalık dergilerinden İkibine Doğru’da 18 Mart 1990’da yayınlanan, sonra Kasım 2006’da, İstanbul’da, Peri Yayınları’nca ilk baskısı yapılan ve nihayet birkaç hafta önce ekitap.ayorum.com sitemizde hediye olarak sunduğumuz GURBETTE BİLE BİR GÖKYÜZÜ VARMIŞ nam ekitabımda yer alan bu kısa ve özlü söyleşiyi Stefan’ı selam ve sevgiyle anarak burada bir kez daha sunmak istiyorum: İstanbul âşıkları ve sanat severler için: STEFANOS YERASİMOS İLE SÖYLEŞİ: ORİJİNAL “İSTANBUL GÖRÜNTÜLERİ” “Muhteşem Sultan Süleyman Sergisi”nin hazırlıklarına Bayan Marthe Bernus-Taylor, Gilles Veinstein ve Stefan Yerasimos gibi türkolog ve bilimciler katkıda bulundular. Paris 8. Üniversitesi öğretim üyesi Stefanos Yerasimos ile sergi açılışında “İstanbul Görüntüleri” konusunda kısa bir söyleşi yaptım, buyurun söyleşimize: M. Şehmus Güzel-Selçuk Erez, 3 Aralık 1989 tarihli Cumhuriyet Dergi’de “Süleyman Sergisi yandaşı” bir sergiden söz ediyor ne dersiniz? Stefanos Yerasimos-Böyle bir sergi yoktur. Ancak, bugüne dek New York, Londra, Ber¬lin ve Tokyo’da açılan Sultan Süley¬man Sergisi, şimdi de Paris’te farklı bir anlayışla açılmaktadır. Bir yan¬dan bu dönemin daha geniş bir görüntüsünü verebilmek için yalnız Türkiye’den gelen eşya ile yetinilmedi; sergilenen eserlerin üçte biri Türkiye’den, üçte ikisi ise dünyanın her tarafındaki resmi ve özel kuru¬luşlardan ödünç alınmıştır. Öte yandan, başka sergilerde bulunmayan bir “İstanbul Görüntüleri” bolümü eklenmiş¬tir. Ben bu bölümü hazırlamak üze¬re Louvre Müzesi yöneticileri ekibi¬ne katıldım. Ayrıca sergi düzenleyi¬cilerinin isteği üzerine, biri Mimar Si¬nan, öbürü 16. Yüzyılda Saray Ha¬yatı üzerine iki dia programı hazır¬ladım. MŞG- “İstanbul Görüntüleri” bölümü düşüncesi nasıl doğdu? SY-Bu bölümün amacı çeşitli mü¬zelere dağılmış bulunan 16. yüzyıla ait malzemeyi ilk kez bir araya toplamaktı. Bunların arasında özellikle üç tane İstanbul panoraması var. Biri Danimarkalı ressam Melchior Lorck tarafından 1559’da yerinde çizilen 11,5 metrelik Panorama of İstanbul. İkincisi, Paris Bibliotheque Nationale’da (Milli Kütüphane. MŞG) muhafaza edilen 3 metrelik, tarihsiz (1556-1583 arası olmalı) panorama. Üçüncüsü ise Viyana Kütüphanesi’nden getirilen tarihsiz (1588-1590 arası) panoramadır. Bunların yanın¬da bugüne dek hiçbir yerde sergilen¬memiş, Dresden Kütüphanesi’nden getirilen, toplam uzunluğu 15 met¬reyi geçen ve İstanbul saray hayatı¬nı anlatan, 1573-1578 tarihli, değerli İstanbul görüntülerini içeren Freshfields yorumu. Lambert Wyts’in seya¬hat kitabının resimleri gibi belgeler de var. Sergilenen görsel malzeme¬nin büyük çoğunluğu orijinallerinin çoğaltılmasından meydana gelen gravürler değil, özgün belgelerdir. 10-15 yıldan beri kızkardeşim Marianna (Yerasimos) ile birlikte yürüttüğümüz çalış¬malar, İstanbul’a ait görsel malze¬meyi ve bunun muhafaza edildiği yerleri saptamamıza yol açtı. Seçi¬len malzemenin tümünü doğrudan ya da fotoğraflarından tanıyorduk. MŞG-Bu denli değerli malzemeyi bir araya getirmek zor olmadı mı? Türkiye’de de sergilemeyi düşünüyor musunuz? SY-Bu sergi Louvre Müzesi gibi en ön plandaki bir kurumun aracılığı sa-yesinde gerçekleşmiştir. Onun için böyle bir serginin Türkiye’ye götürül¬mesi olanaklarını şimdilik göremiyo¬rum. Aslında, 1453-1923 yılları ara¬sı İstanbul görsel malzemesini bir araya getirmek olağanüstü güzel bir şey olacaktır. Ancak bu, Paris’te açılan serginin ölçeğinde bir iştir. Serginin 8 milyon Frank’a mal olduğunu anımsatmalıyım. Ve bunu bugün Türkiye'de üstlenebile¬cek bir kurum göremiyorum. O za¬man, bu malzemenin kopyası niteliğinde bir gravür ve fotoğraf sergisi açılabilir. Bu da hiç yoktan iyidir. Kaynak: İkibine Doğru, 18 Mart 1990, s. 61; Gurbette Bile Bir Gökyüzü Varmış, ikinci baskı, ekitap.ayorum.com’da ekitap olarak ve bedava.
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|