Emperyalist güçlere karşı bayrak açan Türk ulusunun yönetim yerinin Millet Meclisi olduğunun tüm dünyaya duyurulmasının üzerinden 88 yıl geçti. 23 Nisan 1920, cumhuriyetin ilanına giden en büyük adımlardan biriydi. 88 yıl sonra laiklik ilkesi siyasal çıkarlar uğruna adım adım zedelenirken yaşamın her alanı İslamcı bir modelle yeniden inşa ediliyor.
Sporcular, futbolun bütün kimliklere uzak duruşunu unutuyor, moda İslami giyime yönlendiriliyor, okullarda korku yaratılarak çocuklar İslam ilkelerine uymaya zorlanıyor. AKP, çeşitli kaynaklardan beslediği İslamcı basınla, propgandasını yapıp dini duyguları istismar ediyor. Türbanla ilgili düzenleme ile üniversitelerde kargaşa yaratan hükümet, özellikle belediye ve sağlık kurumlarında türbana göz yumuyor. Ortaöğretim kurumlarında türbanla örtünen kız çocukları ılımlı İslam projesine adım adım gidişin habercisi oluyor.
Cumhuriyet Gazetesi Spor Servisinin haberine göre Fethullah Gülen'e olan sempatisini her fırsatta dile getiren ve tarikat bağlantısı iddiaları nedeniyle rahatsızlık uyandıran Galatasaraylı futbolcu Hakan Şükür , 27 Nisan'da Fenerbahçe ile oynayacakları derbi maçı öncesi sporu dini inançlarını duyurmak için kullandı. Futbolun tüm inançlara mesafeli duruşunu unutan Şükür şu açıklamayı yaptı: " Futbolda alınan sonuçlar, kimilerine göre hayati önem taşıyabilir. Fakat biz öyle güzel bir haftanın içinde bulunuyoruz ki, kıymetini bilmek durumundayız. 'Kutlu Doğum Haftası' içindeyiz. Peygamberimize layık olmalıyız. Çocuklarımızı peygamberimizin hoşgörüsü etrafında hayata hazırlamalı, yaşantımızı ona göre şekillendirmeliyiz. " Şükür'ü eleştiren Spor Yazarı Doğan Koloğlu ise şunları söyledi: "...Bunlar G.Saray'a yakışmayan hareketler. Artık G.Saray fatura öder durumda. Herhangi bir karar almadan önce Amerika'ya başvuruldu diye tekzip edilmeyen yazılar var. Neden susuluyor?"
Geçen pazar günü Kuşadası'nda Belediye Düğün Salonu'nda gerçekleştirilen "Ey İnsanoğlu Düşün? Mutluluğumuz İçin" konferansında konuşan , Mihr adlı tarikata yakın olduğu iddia edilen "Medeniyet İrfan Hayır ve Ref Derneği" Başkanı Fazıl Emre , Osmanlı dönemine övgüler yağdırdı. Emre'nin şu sözleri 2008 Türkiyesi'nde dehşet uyandırıcı boyutlardaydı: "Osmanlı devleti 600 yıl Kuranıkerim´e göre karar verdi. Ve hep kazanan oldu. Biz de inşallah, kısa süre sonra Allah´ın istediği standartlara gelirsek tekrar Osmanlı devleti olacağız.''
Gaziantep'te Hasan Ali Yücel Lisesi öğrencilerinde davranış bozuklukları görülmesi üzerine çocuklara Azrail temalı filmin gösterildiğinin ortaya çıkması AKP döneminde dinsel baskının boyutlarını ortaya koydu.
Tesettür giyim üretimi yapan Tekbir Giyim'in Yeşilköy WOW Convention Center'daki İlkbahar-Yaz defilesinde İslami yaşam tarzının bir başka boyutu sergilendi. Defileyi izleyenler arasındaki çok sayıda kişi salonun girişinde ayrılan bir bölümde yatsı namazı kıldığını gördüler.
Adana'da Hizbullah'a yakın olduğu iddia edilen Mustazaflar ile Dayanışma Derneği'nin Adana Büyükşehir Belediyesi'ne ait Mimar Sinan Açık Hava Tiyatrosu'nda düzenlediği etkinlikte tehdit dolu mesajlar verildi.
Kutlu Doğum Haftası kapsamında Bolu'da düzenlenen "Gözyaşı Geceleri" adlı etkinlikte izletilen sinevizyon gösteriminde bir kız çocuğunun babası tarafından diri diri gömülerek öldürülmesi birçok kişiyi ağlattı. Küçük çocuklar ise bu görüntüyü şaşkın bakışlarla izledi.
Bolu Belediyesi, İl Müftülüğü ve Mimar Sinan Vakfı'nca Gençlik Spor İl Müdürlüğü'ne ait spor salonunda düzenlenen etkinliğe yaklaşık 4 bin kişi katıldı. Birçok kişi de salona dizilen sandalyelerde ve kilimlere oturarak etkinliği izledi. "Gözyaşı Geceleri" adlı etkinlikte ilk olarak sahneye oyunun yönetmeni Haşim Aktan çıktı. Sisler ardından sarıklı, cüppeli ve sakallı bir şekilde sahneye gelen Aktan, sinevizyon eşliğinde yaşamın bir oyundan ibaret olduğunu anlatan gösteriyi sahneye koydu. Bu sırada salondan görüntü almak isteyen gazetecilere oyun yönetmeni Haşim Aktan izin vermedi. Gösterinin ardından semazenler sema döndü. Gece yaklaşık 3 saat sürdü.
Tüm duyarlı yurtaşların Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınızı kutlarız.