A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Barışmak / Barış-bak

Kategori Kategori: Makale | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: M. Şehmus Güzel | 02 Eylül 2020 10:09:10

Ortadoğu'da ve Türkiye’de siyasetin kuralları başka türlü çalışıyor. Başka biçimlerde işliyor. Avrupalarda öğrenilen ve/veya öğretilen siyasetbilimine ve onun ileri sürdüğü ilkelere bazen hiç uymuyor. Bu topraklarda avrupai ölçütlerle siyaseti açıklamak kimi zaman çok zor, kimi zaman ise mümkün değil. Çünkü bu topraklarda akrabalık, sınıfdaşlık, yol arkadaşlığı, tarikat kardeşliği, hemşerilik ve buna benzer bir dizi unsur da siyasette, siyasi gelişmelerde ve onların güdüm ve denetlenmesinde belirleyici roller oynayabiliyor.

Bu coğrafyada siyaset yapmak zordur ama ve ne iyi ki siyasetin önünü açan kimi unsurlar da her yerde bulunan cinsten değildir. Bu unsurlar yerinde ve gerektiği biçimde kullanıldıklarında bütün kapıları açabiliyor. Ve o zaman birdenbire güneş doğuyor gecenin kapkaranlığının orta yerinde.

Barışa giden yollarda, barışı getiren girişimlerde görünenler var elbette. Kimin, nerede, neyi, nasıl yaptığını bilebiliyoruz. Görünenler için. Ama aynı zamanda ve birçok siyasi eylemde olduğu gibi bir de görünmeyenler ve gösterilmeyenler var. Siyasetin perde arkası dediğimiz, siyasetin kulisi adı verilen mekanlarda olup-bitenleri bilmemiz, enazından hemen işin başında, değişik ve kimi mutlaka haklı nedenlerle, mümkün olmayabilir. Ama siyasi tarih sır saklamayı pek sevmez, sır saklamaya da pek gelmez ve birgün veya başka bir gün görünmeyenlerin de neleri, nasıl ve nerede çözümledikleri ortaya çıkar. İyi de olur.

Çünkü barış gibi önemli, ölümleri önlemesi, sakatların ve « hastaların » sayısının artmasını önleyici ve benzeri binbir yararlı ve iyileştirici özellikleri sayesinde neredeyse kutsallaşan bir eylem için gayret gösteren herkesin bilinmesinde ve onlara teşekkür edilmesinde yarar var. Dahası böyle bir işi nasıl kotardıklarını bilmek, bugün veya yarın bu tür barışçıl girişimlere ve eylemlere ihtiyacı olacaklar için dersler de yüklüdür. Ve dersler verildikleri zaman, öğrenildikleri anlarda yararlı olabilirler.

Barışa giden yolda tayin edici adımların atılmasını sağlayanlardan görülenlerin, ve gösterilenlerin isimlerinin yerli ve yabancı medyaya yansıdığı oluyor. Geçmişte oldu. Geçmiş dönemlerin barışseverlerine ilişkin yabancı medyalarda Türkiye’de ve Fransa’da bilinenlerden fazlası var. Bunları bugün artık hemen hemen herkes aşağı yukarı biliyor. Yinelemeyeceğim. Biri hariç:

Bu, geçmiş yıllarda kalmış, isimsiz bir kahramandır: Aslında ismini hemen yazacağım ama bu isim öyle her gün medyalarda tekrarlananlardan değildir: Bu, oğlu asker Yusuf’u, girdiği çatışmada kaybeden bir babadır : Mehmet Nasır Ulaş isimli yurttaşımız, 2009 Eylül ayının başında, oğluna son görevini yerine getirirken, o günün Başbakanına « barış » diye haykırıp şunları dile getirme cesaretini gösteren kişidir :

« Acımız çok büyük. Biz bu kanın (akan kanın) bir an önce durmasını istiyoruz. Benim yüreğim yandı, başkasının yanmasın. Barış istiyoruz. »

Evet onun ismine başka babaların, başka anaların isimlerini ekleyebiliriz. Liste çok uzundur. Barış arzusu bu kadar geniş bir biçimde yaygınlaştı ülkemizde. Elbette siyaset yaptığını iddia eden kimi siyasetcinin ve « kamuoyunun nabzını » tuttuğunu ikide bir yineleyen kimi gazetecinin, köşe yazarının bu tür haykırışları duyamadıklarını üzülerek görüyoruz. Biliyoruz. Ama onlar duymuyor diye bu haykırışlar yankılanmıyor anlamına da gelmiyor. Barış çünkü soğuk bir meze değildir, barış sıcak bir arzudur. Ana ve babalar oğlunu ister, yeşertmek, büyütmek, evlendirmek, çoluk çocuk sahibi olmasını görmek ister. Oğullar ana ve babalarını isterler. Yar sevgilisine kavuşmak ister, sevgili yarına.

Barışa herkesin, hepimizin ihtiyacı var. Ülkemizin, ormanlarımızın, nehirlerimizin, kuşlarımızın, gökyüzümüzün. Barışı kazanmak çünkü aynı zamanda kalkınmak için, büyümek ve gelişmek için dev adımlar atmak demektir.

Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkenin yoksul çocuklarının topla tüfeğe ihtiyacı yok, kaleme ve ekmeğe ihtiyacı var. Daha çok kitap okumaya, sinemaya gitmeye, sevgilisini koluna takıp ana ve baba caddelerde bir tur atmaya.
Sevgilisine bir gazoz ısmarlamaya. İki çay bir simit yerine, iki çay iki simit yemeye. Yuva kurmaya. Çoluk çocuk sahibi olmaya.

Askeri giderlerin azaltılması üzerine elde edilecek zenginlik sayesinde Kastamonu, Kütahya, Artvin, Uşak, Tekirdağ'daki yurttaşlarımızın giysiden yiyeceğe, yakacaktan bakıma ve sağlığa binbir ihtiyacı karşılanacaktır.

Olası doğal felekatlere karşı köylere ve kasabalara, kentlere ve devkentlere cankurtaranlar alınabilecektir. Orman yangınlarını en kısa zamanda söndürebilmek için orman köyleri ve kasabaları gerekli araç ve gereçlerle donatılacaktır.

Daha çok futbol sahası inşa edilecektir, daha çok futbol topu alınacaktır, daha çok futbolcu lisans çıkarabilecektir. Daha çok kadın, daha çok erkek, daha çok çocuk spor yapabilecektir.

Kadınlarımız ve erkeklerimiz daha kırkına varmadan seksen yaşındaymış gibi davranmayacaklardır. Elli yaşındakiler « Çok yaşlandım » demeyeceklerdir. İnsanlarımız daha uzun ömürlü olacaklardır.

Evet barışa hepimizin ihtiyacı var. Kimi siyasetçinin, kimi gazeteciyle kimi köşe yazarının olmayabilir. Onların çünkü tuzu kuru. Gözleri kuru. Vicdanları sessiz. Kalpleri durmuş olabilir. Barışla iş arasındaki, barışla huzur, barışla kalkınma arasındaki yakınlığı görmeleri bu yüzden mümkün değil. Yazık. Ama biz barışa inanıyoruz. Birgün geleceğine de.
 
 
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git