|
|
COVID-19 ile mücadelede 'toplumsal bağışıklık stratejisi’ neden bu kadar tartışılıyorKategori: Ayorum Güncel | 0 Yorum | 18 Mart 2020 03:52:47 COVID-19 farklı ülkelere yayılmaya başladıkça, hükümetler salgına en iyi nasıl karşılık vereceklerini çözmekte zorlanıyor Bazı ülkeler virüse karşı 'toplumsal bağışıklık stratejisi’ (sürü bağışıklığı) stratejisini uygulayacağını duyurdu. Ancak bu, bazı uzmanlar tarafından tepkiyle karşılandı. Sürü bağışıklığı nedir?
Sürü bağışıklığı, kısaca nüfusun (veya sürünün) çoğunluğunun bağışıklığının geliştirmesiyle bireyleri salgın bir hastalıktan dolaylı olarak koruma şeklidir. Virüsün tüm halka bir anda değil yavaşça bulaşmasıyla ayrıca sağlık hizmetlerinde bir anda yüklenme yaşanmaması da amaçlanıyor. Çoğunlukla bu kavram aşılar tartışılırken, bir toplumda yüksek aşılama oranlarıyla nüfusun sürü bağışıklığı arttırıldığında konuşulur. Bu starteji, bir hastalığa maruz kalmamış veya bir hastalığa karşı aşılanmamış hassas kişilerin daha güvende olduğu anlamına gelir, çünkü böylece virüs kolayca yayılamaz. Geçen hafta, Birleşik Krallık hükümeti COVID-19 salgınıyla mücadele yaklaşımında sürü bağışıklığından bahsetti. İngiltere’nin Baş Bilim Danışmanı Patrick Vallance, yeni tip Corona virüsün, her yıl mevsimsel bir virüs gibi gelen bir virüs olduğunu düşündüklerini söyledi. "Toplum virüse karşı bağışıklık kazanacak ve bu, uzun vadeyi kontrol etmenin önemli bir parçası olacak" diyen Vallance, "Yaklaşık yüzde 60, sürü bağışıklığı elde etmek için ihtiyacınız olan rakam." Diye konuştu. Toplumsal bağışıklılık kazanılması için virüsün kontrollü bir şekilde yayılması stratejisini açıklayan İngiliz hükümeti, eleştirilerin ve toplamda ölü sayısının 277 bini bulabileceğine yönelik değerlendirmelerin ardından politikasında geri adım attı. İngiltere Sağlık ve Sosyal Bakım Bakanı Matt Hancock "Sürü bağışıklığı bizim hedefimiz veya politikamız değil, bilimsel bir kavramdır" açıklamasını yaptı. Günler sonra ise Hollanda Başbakanı Mark Rutte de, tıpkı İngiltere gibi 'sürü bağışıklığı' yöntemini uygulamayı düşündüklerini açıkladı. Salgınının kısa sürede bitmeyeceğine dikkat çeken Rutte, "Hollanda halkının büyük bir kısmının önümüzdeki süreçte enfekte olacağı bir gerçek’’ diyerek ülkede salgına karşı "kontrollü toplumsal bağışıklık " kazanılmasının gerekliliğine işaret etti. "Bağışıklık kazanan sayısı ne kadar çok olursa virüsün yaşlı ve hastalara yayılması o kadar az olur’’ diyen Rutte, Bu hastalığa yakalanıp iyileşenler tekrar hastalanmaz ve onların bağışıklığı ile zayıfların etrafına duvar örmüş oluruz. Zayıfları ancak bu şekilde koruyabiliriz." diye konuştu. Avustralya'da, Başbakan Scott Morrison okulların açık tutulacağını söylerken "'toplumsal bağışıklık" konusundan bahsetti. Ve Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Paul Kelly henüz COVID-19’a karşı toplumsal bağışıklığının olmadığı endişesini dile getirdi. Dr Kelly, " Aşılamada çok konuştuğumuz toplumsal bağışıklığın önemli sorunu tam şu anda sahip olduğumuz zorluktur "dedi. SBS News, hükümetin toplumsal bağışıklık ve COVID-19 üzerindeki kesin konumunu öğrenebilmek için Sağlık Bakanlığı ile temasa geçti. Sağlık Bakanmlığından bir sözcü, "Avustralya'nın odak noktası, COVID-19'un yayılmasını yavaşlatmak ve Avustralya Sağlık Sektörü’nün Yeni Coronavirüs Acil Müdahale Planı [COVID-19 Planı] rehberliğinde en savunmasız kişileri korumasıdır’’ diye konuştu. Bazı uzmanlar karşı çıktı Bir dizi uzman acil olarak uygulanan tedbirlerden bir sapma olduğunu söyleyerek toplumsal bağışıklık kavramının COVID19 salgını ile ilişkilendirmesine tepki gösterdi. Avustralya Tabipler Birliği eski başkanı ve eski federal milletvekili Kerryn Phelps bu fikre karşı çıkanların sesi oldu. SBS Haber merkezine “Bu yanlış bilgi,” diyen Phelps, “toplumsal bağışıklık kavramı uygun bağlamından çıkarıldı, toplumsal bağışıklık bir aşı programının arzu edilen sonucudur” dedi. " Toplumsal bağışıklık, ölümcül bir hastalığın ortaya çıkmasını önlemek için bir strateji değil." Diyen Phelps sözlerine şöyle devam etti: "toplumsal bağışıklık kontrolsüz bir salgının sonucu olabilir, çünkü hayatta kalan insanlar bağışıklık geliştirebilir veya geliştirmeyebilir. Ve 'olabilir ya da olmayabilir' dediğimde - hala bu virüse karşı bağışıklık kazanıp kazanamayacağınızı ve bağışıklığın ne kadar sürebileceğini bilmiyoruz” diye konuştu. Profesör Phelps, "Avustralya hükümetinin bu konu üzerinde düşünmeyi bıraktığını ve gerçekten sınırlamaya odaklandığını umduğunu" da sözlerine ekledi. Avustralya Ulusal Üniversitesi'nde bulaşıcı hastalıklar uzmanı Sanjaya Senanayake daha da ileri gitti. Toplumsal bağışıklık politikaları sorulduğunda. Senanayake “Pek çok bilinmeyen ve değişkenle çok ama çok tehlikeli bir alan… , kesinlikle tavsiye etmem” dedi, "Nüfusun büyük bir kısmını enfekte ederek toplumsal bağışıklık sağlamak çok riskli bir stratejidir" diyen Senanayake salgının hala "erken evrede" olduğunu ve çabaların, salgının yayılmasını sınırlamaya odaklanması gerektiğini söyledi. Doçent Senanayake "SARS’da biliyoruz ki, salgının başlarında ölüm oranı yüzde iki civarındaydı ama sonunda yüzde 10-15'e dönüştü, bu da ölüm oranının gerçek yansımasıydı" diye konuştu Bu yüzden bu stratejiyi denemeye başlarsak ... bunun geri tepme riski de var" diyen Senanayake’ye Okullardaki çocuklar arasında toplumsal bağışıklık konusu sorulduğunda, salgını konuşmak için henüz çok erken olduğunu ifade ederek "COVID-19'un henüz çocuklardaki etkisini anlamıyoruz ... Çocukların ne kadar kolay enfekte olduğunu bilmiyoruz" diye konuştu Kaynak : SBS
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|