A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Cadı Avı

Kategori Kategori: Ayorum Güncel | Yorumlar 1 Yorum | Yazar Yazan: Gündoğdu Gencer | 13 Nisan 2008 14:09:26

15 Haziran 1662'de 39 yaşındaki 5 çocuk annesi Mary Sanford Amerika'da New England eyâletinde Connecticut'ta cadı olmakla suçlanıp mahkûm edilmiş ve asılmıştı. Mary Sanford'un soyundan gelen 14 yaşındaki Addie Avery ve annesi Debra geçenlerde, olaydan 346 yıl sonra Mary Sanford'un aklanması için Eyâlet Meclisine başvurdular.

Konuyla ilgili araştırma yapan Addie, Connecticut’ta cadı suçlamasıyla idam edilenlerin hemen hepsinin kadın ve hemen hepsinin toplumun en cahil ve yoksul kesiminden olduklarını keşfetti. (Bildiğiniz gibi ABD’de halâ idam cezası var ve bir araştırmaya göre son 300 yılda o eyâlette idam edilen 170 kişiden yalnızca 2’si üniversite mezunu imiş.)
 
 
Mary Sanford’a ilişkin 1662 iddianamesi aynen şöyle diyor: “Andrew Sanford’ın karısı Mary Sanford, Allah’tan korkmadığın, Allah’ın ve insanlığın en büyük düşmanı Şeytan ile ilişkin olduğu ve onun yardımıyla hareket ettiğin ve doğal olmayan yollardan bazı sırlar edindiğin ve bu toplum üyelerinin çoğunda tedirginlik yarattığın için, Allah’ın ve bu koloninin yasalarına göre idamı hak etmektesin”.  Mary suçlu bulunup asılıyor.  İncil’de şöyle hükümler var: “Cadıları yaşatmayacaksın”  (Exodus 22:18), “Sihirbaz olan kadın veya erkek mutlaka öldürülmelidir, taşlanacaklar ve kanları dökülecektir” (Leviticus 20:27), “Aranızda oğlu veya kızı ateşin içinden geçen, fal bakan veya cadılık yapan kimse olmayacaktır” (Deuteronomy 18:10). 
 
 
İngiltere kıraliçesi I. Elizabeth te bunlara dayanarak çıkarttığı yasa ile cadı olmanın idamlık bir suç olduğuna karar vermiş ve o zamanlar İngiliz yönetiminde olan Amerikan eyâletlerinde de bu uygulama –Avrupa’da da olduğu gibi- yaygınlaşmıştı.  Peki Mary Sanford’a karşı getirilen kanıtlar nelerdi?  Şarap içmek ve bir ateşin çevresinde dans etmek.  O kadar.
 
 
Chicago Üniversitesinden Emily Oster’ın araştırmasına göre Avrupa’da cadı avlarının yaygın olduğu 1520 ile 1770 yılları arasında soğuk havalar nedeniyle kıtlık ve açlık baş göstermiş, ekonomik bunalım içindeki halk suçlu aramaya başlamış ve bu yıllarda cadı avları yoğunlaşmış.  Özellikle 1626’da Avrupa’daki soğuk hava dalgası nedeniyle aç kalan insanlar bunun sorumlusu olarak gördükleri “cadı”lara saldırıp öldürmüşler. 
 
 
Bugünün Tanzania’sı ile ilgili bir araştırma yapan California Üniversitesinden Edward Miguel şöyle diyor: “hasatın kötü olduğu yıllarda cadı olduğu suçlamasıyla palalarla öldürülen yaşlı kadınların sayısı birden artıyor”.  Miguel’in araştırmalarına göre bir yıl kuraklık olması Afrika’da iç savaş çıkma olasılığını yüzde 50 artırıyor.  Sudan’ın Darfur bölgesinde süregitmekte olan iç savaşın iklim değişikliği sonucu toprağın çölleşmesi nedeniyle ortaya çıkan ilk iklim savaşı olduğunu ileri sürüyor.  ABD’deki başka araştırmalar ekonomik durgunluk veya tarım ürünlerinin fiyatlarının düşük olduğu dönemlerde zencilerin linç edilme olaylarının arttığını gösteriyor.
 
 
Bunalan, aç kalan, ve bunun nedenlerini bulamayan insanlar sorumlu arıyor, saldıracak insan arıyor.  Öyle de, cadı avlarında neden kadınlar hedefleniyor?  Üç semavî dinin erkek egemenliğini kurumsallaştırmak için son birkaç bin yıldır uğraşmalarına karşın kadınların bu dinlerin koyduğu sınırların dışına taşmaları, yoksul bir toplumda kadının çoluğunu çocuğunu doyurabilmek için yenebilecek kökleri, bitkileri bilmesi, bir anlamda bu becerisiyle ailenin reisi konumuna gelmesi, doğayla daha yakın olması hâkim güç olan erkeğin kuşkularını artırıyor.  Bizde doğal ilâçların “kocakarı ilâcı” adıyla bilinmesi elbette raslantı değil. 
 
 
Bugün iklim değişikliğine neden olan sera gazları en çok ABD, AB ve Çin tarafından salınıyor.  Bunun sonucu kıtlık yaşayan ülkelere yapılan besin yardımı karbon salınımının neden olduğu zararın yanında solda sıfır.
 
 
Oysa dünyada besin üretimi bugünün 7 milyara yaklaşan dünya nüfusunu beslemeye yetecek düzeyde.  Sorun üretim değil, bunun dağılımı.  Nazım o zamanlar İtalyan saldırısı altında olan Etiyopya’daki hayalî bir kadına, Taranta Babu’ya şöyle demişti:
İnsanoğlunun yüreği
kafası
kolu
yedi kat yerin altından
çekip çıkarıp
öyle ateş gözlü çelik allahlar yaratmış ki
kara toprağı bir yumrukta yere serebilir,
yılda bir veren nar
bin verebilir.
Ve dünya öyle büyük,
öyle güzel
öyle sonsuz ki deniz kıyıları
her gece hepimiz
yan yana uzanıp yaldızlı kumlara
yıldızlı suların
türküsünü dinleyebiliriz...
 
YAŞAMAK..
Ne acayip iştir ki
bu ne mene gidiştir ki TARANTA - BABU
bugün bu
«bu inanılmıyacak kadar güzel»
bu anlatılamıyacak kadar sevinçli şey:
böyle zor
bu kadar
dar
böyle kanlı
bu denlü kepaze...
 
 
Türkiye’deki sıkıntıların nedenlerini sistemde, “yeni dünya düzeni”nin dayattığı yeni sömürü düzeninde aramayan, özelleştirmelere değil halkın malının Yahudilere veya Ermenilere satılmasına karşı çıkanların, zenginlerin en güzel yerleri alıp halkın oralardan yararlanamamasına değil, oraların İngilizlere, Almanlara veya Yunanlılara satılmasını eleştirenlerin, o düzenin getirdiği her türlü sömürüyle, pislikle, yozlaşmayla uğraşmak yerine altında Masonları, Sabetaycıları, gayrımüslimleri ya da safkan Türk olmayanları arayan cadı avcılarının 1662 Connecticut’lılarından ya da Tanzania’da ninesini palayla doğrayan aç insandan bir farkı var mı?
 
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

Munevver { 02 Haziran 2008 06:09:08 }
Bugune kadar okudugum en guzel yazilarindan.
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı

Hint - Pasifik'teki Güç Oyunları: Dörtlü İttifak ve Deniz Hakimiyeti İçin Mücadele
Suriye, Irak ve İran'daki PKK uzantıları ne olacak?
Hindistan-Pakistan Savaşı Senaryosu
Hindistan - Yeni Zelanda: Sessiz ama Kritik Bir Ortaklık
Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!

İKİ DİRENİŞ
Bu sistemdeki bir kusur değil, sistemin kendisi
Post-truth dünyada adalet nedir?
1919-1922'de Bir Mayıs’lar, Gösteriler, Yürüyüşler
Türkiye halkı otokrasiye direniyor. Sessizlikten daha fazlasını hak ediyorlar.

ŞEHR-İ İSTANBUL
MECLİS PAKETİ
Bir Fırtına Tuttu Beni
MAGNA CARTA
KURBANIM BUGÜN

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git