A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Bir hikayem olmasın - 2019’a veda ederken

Kategori Kategori: Yaşam | Yorumlar 3 Yorum | Yazar Yazan: Deniz Günal | 28 Aralık 2019 15:57:00

Yaşadığım yeri bilerek seçmediysem, burada kalışım biraz tembellikten olduysa da şanslıyım. Yaşamda pek çok şeyi aslında rastlantılar belirliyor. Melbourne’da Avondale tepelerine yerleşmemiz de öyle. Melbourne’nun hemen her semti birbirine yalnızca yollar değil parklar, doğal koruma alanları, bisiklet yolları ile de bağlı ama Avondale tepelerinde yerleşmiş olmanın bir Akdenizli için özel bir anlamı var.

Bahçelerde, sokaklarda okaliptüs ağaçları, zeytin, incir ve limon ile;  lilipili, kanguru ayağı, akasya, zakkum, sardunya, küpe çiçeği, begonvil ile yanyana… Evlerden uzaklaşıp, tepelere ya da vadiye uzandığımda ise kendimi buşda buluyorum. Akdeniz’le Avustralya’nın doğasının kaynaştığı bir yer burası.

En güzel yanı ise sanki hiç değişmiyormuş gibi değişmesi. Birşeyler birşeylere dönüşüyor, ama kökleri duruyor, özü aynı.  Ağaçlar büyüyor, zeytinler daha olgun, kuşlar daha cıvıltılı… Avustralya kıtasını kasıp tam anlamıyla kavuran kuraklık ve yangınlar henüz yaşadığım tepeleri etkilemedi. Bu da şans işte.

Yürüyüşlerimde kendimi sık sık vadide buluyorum. Cılız bir derenin aktığı, tek tük okaliptüs ağaçlarının kendi halinde yükseldiği çorak, hüzünlü bir yer değil artık vadi. Aborjin toplum önderleri eşliğinde, vadiyi 'beyaz insan'dan önceki canlı günlerine kavuşturma çalışmalarına çocuklarımla katılmıştık. Sayısız yerel bitki dikildi son on yılda. Şimdi vadi uzaktan bile yeşil. İçinden geçerkense 19.yy’dan bir Frederick McCubbin tablosu gibi.



Vadide yürürken tüm kimliklerimi arkada bırakıyorum. Bir hayatım yok, bir masalım var.  Doğulu Sarı Robin, Kutsal Kral Balıkçısı, Kırmızı Irmak Sakız Ağacı, Şişe Fırçası Ağacının büyülü çiçekleri, mor ışıltılar saçan yerli başaklar… Havalar ısındıkça sinekler, böcekler… Ama olsun. Kimliklerimden sıyrılmanın yeğni bir güzelliği var.  Sonunda bu şiiri yazıyorum.

   bir hikayem olmasın
hikayeler arasında dolanayım
bulutlardan yansıyan ışık hüzmesi
dallara sürünen yeğni yel
toprak yolun tozu
               olayım

sazlığın çığırtısına
börtünün beneğine
mavi gaganın sekişine
               karışayım

başağın eğilişine kurban
yüreğim  atışına hayran
cömert  bakışı aklın
               düşüncelerim  duman

bulanayım ha bulanayım
haşır neşir her nen olayım
dolanayım ha dolanayım
hikayeler arasında
        yok olayım


-ama bir hikayem olmasın-

    Kasım 2019, Steele Creek


Bu son şiirim. Onun her dizesini vadideyken duyumsayarak, vadide değilken orada olmayı özleyerek yazdım. Sevdiniz mi?


İşe bak ki hikaye

Yine bir gün masalımın içinden geçiyordum. Geçen yıl dikilmiş bazı fidelerin söküldüğünü, belki de hafta içindeki güçlü fırtınadan yan yattığını görünce, yeniden dikip destekleme işine giriştim. Kıymık, diken batması, bir kaç kesik, sivri sinek sokması olağan, sorun değil. Fakat toprak yolda yürümek için çıktığım gezide, açık ayakkabı ile otların ağaçların arasına dalmamam gerekiyormuş. Görme şansını bile bulamadığım bir yer canlısı arkadaş tarafından güzelce ısırıldım. Bileğimin yavaş yavaş kızarıp şişmeye başlamasıyla siyim siyim toprak yola çekildim. Düzeltilecek yalnızca bir fide kalmıştı, doğrusu ya daha da hiç umursamıyordum.



Bilekten yukarı çakıp duran şimşekler arasında, yılan ve örümcek sokmaları ile ilgili bilgilerimi anımsamaya çalıştım. Hareket etmemem mi gerekiyordu yoksa bir an önce  yarayı yıkamam, zehiri akıtmam mı? Dereye inebilmek için kayaların üzerinde sekebilecek miydim? Seksem bile derenin içindeki yeşil, kıpırtılı su yerine evdeki temiz suya ulaşmam daha akıllıca olmaz mıydı?

Şişlik ve kızarma durmuş gibiydi. Ayağa kalktım, üstüne basabiliyordum. Arada tüm bedenime elektrik şoku yollayan bir sancı da olsa yürüyebiliyordum, eve doğru yola koyuldum.

Eve, o beni rahat ettiren, tüm gereksinimlerimi güvenle sağlayan, kimliklerimi koruyup bekleyen ev, cennetim! Eve girdiğimde tam da böyle duyumsuyordum.

Isırığı sabunla yıkadım. Örümcek ısırığı olduğunu anladım iki küçük noktadan. Örümcekler de masalımın bir parçasıydı ki,  ilk kez ısırılmıyordum, bu kadarcık ısırma iki güne geçerdi. Kaşıntı ve ağırlaşan bileğim o gece uyutmadıysa da ertesi gün işe gittim, akşamına da kös kös doktora… Örümceğin zehiri değildi, bulaştırdığı mikroptu beni hasta yapan. Güvenli evimde, ayağımı rahat rahat diktiğim koltuğumda, antibiyotiklerle güzelce iyileşirken bir sonraki şiirimi, yaşamımın tüm rahatlıklarını bana sağlamış olan insanlığa yazmaya karar verdim.

Akıllı, meraklı, çalışkan, özverili bilgeleri, bilimcileri, mühendisleri, sağaltımcıları, marangozları, işçileri, emekçileri olan insanlığa!

Ne kadar kaçmaya, aşmaya çalışsam da hep bir parçası olacağım insanlığa!  

Ya da şöyle demeli. Bana yukarıdaki şiiri ve bu hikayeyi yazdıracak olan insan oluşuma yazılmalı en güzel şiirler.

Vadiye hala iniyorum, bot giyerek. Masalımda dolaşıyorum, yeğni bir yel gibi kaygısız… Ha desem kanatlanacak bir kuş gibi… Uzansam toprağa karışacağım toz gibi…

Duyumsamanın, düşlemenin, kendini aşmanın güzelliği, yapılabilecek, yapılamayacak olanların, asla kendinden çıkamayacak olmanın gerçekliği ile karşılaşıyor.

Tam orada evren koca bir tohuma dönüşüyor.

Tam oradan çıkıyor işte, masal, şiir ve hikaye…


            Deniz Günal, Melbourne 2019




Yazıda geçen

Buş (bush): Sözcük İngilizce çalı anlamına gelmesine karşın, Avustralya ve Yeni Zelanda’da insan yerleşiminin çok az olduğu ya da hiç olmadığı, doğal yaşamın el sürülmemiş kaldığı yer anlamında kullanılıyor. Bu Türkçede kır ya da orman olarak düşünülebilir. Avustralya doğası, yaban yaşamı, kendine özgü olduğundan yazımda kır yerine buş demeyi yeğledim.

Doğulu Sarın Robin (Eastern Yellow Robin):  sarı renkli küçümen bir kuş

Kutsal Kral Balıkçısı (Sacred Kingfisher): küçümen mavi bir kuş

Frederick McCubbin (1855-1917): Melbourne doğumlu Avustralya’nın en önemli ressamlarından



Kır Rüyası - Frederick McCubbin

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 5 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

Sevilay { 15 Nisan 2020 02:51:55 }
Ellerine saglik nerdeyse orumcek beni isirmis kadar oldum cok etkikeyicydi 😍
Umit { 29 Aralık 2019 08:22:10 }
Cok guzel. Ayrica cok guzel bir yil dilerim. Sevgiler.
Sedat Erdemir { 29 Aralık 2019 05:22:50 }
Yazilarin ve siirlerin çok rahat ve akici, tebrikler
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü
DEVLET-ULUSTAN FEDERASYONA, ekitap

Türkiye destekli Suriyeli savaşçılar Nijer'de ne yapıyor?
GÜNEŞE YOLCULUK
Cumhurbaşkanlığı seçimini reformcu Pezeşkiyan kazandı.
EKŞİ, "ERİK" TADINDA
BİR TUR DAHA

Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı
Tayland esrarı yeniden yasaklıyor.
İstanbul kirada Avrupa’nın lideri
Türkiye AB’nin 6 milyar Euro mülteci yardımını nasıl harcadı, AB Sayıştayı’nın eleştirileri neler?
Yoksulluk sınırı bir yılda 24 bin TL arttı.

Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.
Franz Kolschitzky: Viyana Kuşatması'ndan Kalan Kahveleri Değerlendiren Girişimci
Kış güneşi arayan Britanyalıların adresi Türkiye

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI
TARİHSEL KİŞİLİK

Dünyanın ekolojik kaynakları haftaya tükeniyor.
Ormanlara yasal haklar verilebilir mi, tüzel kişiliği olan ormanlar var mı?
'Yeşil İslam' Endonezya'yı iklim çöküşünden kurtarabilir mi?
İsviçreli kadınlar AİHM'de görülen iklim değişikliği davasında zafer kazandı.
Yorgun dünya artık yavaş dönüyor

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

Kırık Camlar Teorisi
Dünyanın en eski şarabı 2000 yıllık Roma mezarında bulundu
Otizmin arkasından Neandertaller çıktı.
Beynimiz uykuda geleceği tahmin etmeye çalışıyor.
Bilim insanı Matthieu Juncker ekosistemi gözlemlemek için ıssız adada 8 ay tek başına kalacak.

Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor
Haberleri takip etmeyenlerin sayısı artıyor…
İstanbulluların %44'ü kıt kanaat geçiniyor

"RAHATI KAÇAN" ADAM
GÜZİN'LE
GEÇİTKALE'DEN GELİYORDU...
GENÇ BİR YAZARA BİRKAÇ TAVSİYE
DEĞİŞİYOR, YOKSULLAŞIYOR

DEVENİN BOYNU
Çarpık Eğitim
Ziyafet
Kim Aptal, Kim Akıllı
SİVAS

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git