A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Kanal İSTANBUL

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 06 Aralık 2019 12:47:31

Her konuda olduğu gibi ciddi konularda da yozlaşmanın, sadece bizim ülkemize has bir davranış biçimi olmadığını düşünüyorum. Seneler öncesi bir bakanlık için acil ihtiyaç malzemesini tedarik etme işi firmamıza verilmişti. Malzemeler Almanya’dan sevk edilecekti ancak , içinde bir iki parça ürün Kanada’dan yüklenip, Frankfurt’a gelecekti. Diğer parçalarla birleştirilip, Ankara’ya sevk edilecekti. O yıl Aralık ayı çok soğuk ve kar yağışlıydı. Almanya’da ilk defa şehir içindeki yollara da tuz dökülüyordu.

rankfurt hava alanı pistleri renkli malzemelerle kaplanmış, her uçak kalkmadan evvel antifriz sıvıları ile kanatları işlem görmekteydi. Yoğun kar yağışı, hava trafiğini  engelliyor, uçaklarda gecikme kaçınılmaz oluyordu.



Böyle bir atmosferde hava alanında, Kanada’dan gelecek malzemeleri beklemekteydim. Gümrük işlemleri ile ilgili bir firma ile anlaşmıştım, malzemeler Kanada’dan geldiğinde havaalanına yakın olan atölyeye hemen alınacak şekilde çalışmalarımızı planlamıştık.

Atölyede paketleme işlemi sonrası malzeme balyalar halinde tekrar sarılacak, ve bu şekilde  uçağa yüklenmeden önce basınç odasında 48 saat test edilecekti. Bu Almanya’da yasa gereği  yapılması mecbur bir işlemdi. Taşıma sırasında uçakta her hangi bir olumsuzluk yaşanmaması adına, bu test her pakete uygulanmaktaydı. Hatta basınca hassas bir malzeme bile olsa, uçağa yüklenmeden önce bu testi geçmesi gerekmekteydi.

Biz ise malzemeyi vermiş olduğumuz süre içinde teslim etmek için her yolu kullanmaktaydık. Kar yağışı, tipi ve uçak gecikmeleri bizi çok olumsuz etkilemişti. Malzemenin paketlenmesinden sonra basınç odasında 2 gün beklemesinin, teslim için verilen zaman sürecinde bizi sıkıntıya sokacağı muhakkaktı. Almanya’daki gümrük işlemlerimizi yapmaya yetkili kıldığımız firmanın çalışanı, genç bir Türk delikanlısı, Atilla  idi.

Bazı konularda Alman yetkililerini esnek davranmaya, bizim yurdum insanlarının çok zorlamış olduğunu anladık. Basınç odasına balyaları sokmadan, testten geçmiş gibi raporlanması konusunda kişileri biraz zorlayınca, bir bedel karşılığı bu raporun alınabileceğini öğrendik. Bu bizi biraz rahatlattı. Gerekli ücreti, el altından, oradaki Alman çalışanlarına aktarınca, bizim balyalar basınç test sistemine girmiş gibi temiz bir rapor elimize geldi.  

Biz bu sevkiyatta 3 gün kazanmış olduk. Kar, tipi olumsuz hava şartları altında balyaları atölyeden alıp doğrudan uçağa yüklemenin rehavetini, aynı uçağa aldığım biletle koltuğumda çıkarmayı düşledim. Zorluklar içinde işlemleri tekamül edip, uçağa bindim. Koltuğuma oturduğumda gözlerimi kapayıp, uçak daha kalkmadan, derin bir uykuya dalmıştım. Dünyanın en ciddi ülkesi olarak kabul ettiğimiz bu ülkede de üç beş Mark’ın nelere kadir olduğunu görmüştüm.

Bu yazı ile, gözünüzden kaçmış olabileceğini düşündüğüm bir konuyu dikkatinize sunmak istemekteyim.  Kanal İstanbul projesi  için Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı tarafından hazırlanan fizibilite raporundan birkaç cümleyi aktarmak istiyorum:

"Finansal Fizibilite çalışmasına konu olan gelir, gider kalemleri aşağıdaki şekilde tanımlanmıştır:  
 
GELİRLER
 
-Gayrimenkul gelirleri
-Kanal kullanım kiralama gelirleri
-Entegre gelir işletme gelirleri
 
İstanbul’da açılacak bir kanalın ana getirisinin, kanalın kıyılarında oluşacak arsaların, rant adına KATAR’a satılacağını söylentisi yayılmakta. Bu da bize bu şehre İSTANBUL’a  yapılan İHANETİN hala sona ermediğini ifade etmekte diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.
 
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 2 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Zehirlenen yalnizca tabaklar değil: Türkiye’de gida güvenliği krizi ve sistemin çürümüşlüğü…
İngiltere’den Türkiye’ye £35 Milyonluk Ray Sözleşmesi: Fırsat mı, Çıkmaz mı?
Avustralya ve AB teknoloji devleri çocukların sosyal medya erişimini nasıl sınırlandırıyor?
DEVLETLERÜSTÜ ŞİRKET-LER ve BAŞKAN
Türkiye’de Hayvan Hakları İhlallerine Hasidik – Kabala Perspektifinden Bir Bakış

Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!
Çocuklar için bir öğün: bütçenin %1,5’inden başlayan dünya ölçeğinde bir adalet mücadelesi
Çin'in 'Salam Dilimleme' Stratejisi: Pekin, Güney Çin Denizi'nin Haritasını Nasıl Yeniden Çiziyor?
Trump, Veliaht Prens ve Kaşıkçı'nın Öldürülmesi

Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga
Gri listeden çıktık ama... AB'nin 2024 Türkiye raporu'ndan çıkan şaşırtıcı gerçekler!
Çin'in beş yıllık planları dünyayı nasıl değiştirdi?
Türkiye'de yoksulluk sınırı 88 bin liraya dayandı.

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Vatan kirim’a sahip çıkmak: Teslimiyete karşı onurlu direniş
İŞGALİN KARANLIĞINDA BİR IŞIK: Veciye Kaşka’yı Unutmayalım
2025 Hazar Türk-Musevi Hakanlığı: Tarih Yeniden Yazılsaydı Dünya Nasıl Görünürdü?
Sürgün Devrim girdabında Isaac Deutscher ve Avraham İşcen
Eriyen Şövalyenin Gölgesinde Devrimci Moses Hess

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git