A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Bir Harekatın Anatomisi

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 17 Ekim 2019 10:52:04

Günlerdir sabah akşam gece gündüz demeden ekranlardan yayınlanan demeçleri, toplumun nasıl bir tepki verdiğini izledik. Geldim, geliyorum, gelirsem fena yaparım, pişman olursunuz gibi söylemleri dinlemekten toplum hem rahatsız olmuş, Hem de artık inandırıcılığını yitirmeye başlamıştı. Hani yalancı çoban köy kahvesine koşarak gelip, kurtlar bastı sürüyü, koşun yetişin koyunları kurtaralım, diye köy halkını kandırırmış ya bir kaç gün. Sonunda kahvedeki insanlar çobana artık inanmaz olmuşlar.

Birgün hakikaten kurtlar sürüyü telef etmeye gelmiş, çoban koşarak  yine kahveye gelip yardım istemiş ama kimse yerinden kıpırdamamış. Kanımca kurt olarak tanımlanan ‘Türk Ordusu geliyor’ diye söylenince de kimse kıpırdamaz olmuş.

Ordumuzla, her ne kadar geçtiğimiz senelerde yıpratıldıysa da, yine düzenli bir ordu mekanizması olduğundan gurur duymaktayız. Yabancı basın ve televizyonlar, akıllarına hangi soru gelirse onu sormakta ekranlarda, akıllarında ne varsa onu yazmaktalar sütunlarında.

Yörede yeterince dolaştığımı zannediyorum. Hatta yeni romanımda yörede yasaklı olan, hür ve özgür yaşam kurbanlarını işledim. Kobani, Kamışlı, Haseke, Rumela, ve Tel After  gibi kasabalarda çok bulundum. Burada yaşayan halk ile yaratılmak istenilen düzen arasında inanılmaz farklılıklar bulunmakta. Suriye tarafında, geçmişte, sınırda nöbetçi kulübeleri, jiletli tel örgüler gibi  koruyucu önlemler yoktu. Hatta konuştuğum bir çok Suriyeli ‘Sınırı zaten Türk askeri korumakta, bu nedenle biz niye önlem alalım ki?’ diye bana sorarlardı.

Doğruydu, ancak durum şimdi değişik. Türkiye ile Suriye arasına özellikle, doğal gaz ve petrol bulunan yerlerde ayrı devletler kurularak petrol ve doğal gazın kontrolünü ele almak isteyen dış mihraklar, burada ilk önce kendi adamlarını ülkeye sokarak ISID örgütünü yarattılar. Merkezi idarenin zafiyetinden dolayı ülkede sayısı bile bilinmeyen örgütler, dış güçler tarafından hem parasal destek gördüler, hem de silah ve mühimmatla donatıldılar. Hatta bu ülkede aynı örgütten, farklı adlarda birkaç ayrı örgüt bile yeşerdi. Onlar da bu destekten kendilerine pay çıkarttılar. Hem de ne pay! Amerika’nın Irak yolu ile silah ve mühimmat yanında askeri araç bile verdiğini izledik. Stratejik Ortaklık adı altında ezilen bir ülke politikasında çıkış yolu mutlaka bulunması gerekmekteydi. Bu arada Amerika’nın da pek aptal olmadığını bilmemiz gerekir.

İkiyüz yıllık Ortadoğu projesinin henüz daha başlayamadığını farkeden Amerika’nın, Türkiye’nin harekatına geçit vermekten başka yapabileceği bir şey yoktu. Bu arada PKK ve YPG, her ikisi de aynı kökten gelen örgütün düzenli bir ordu karşısında ne yapabileceğini denemeye kalktı. Olmadı, olamazdı Amerikan yönetiminin kararları daha başlangıçta bile çok büyük bir hata idi. Şimdi ise 35 kilometrelik bir şeridin altına çekilmeye başladığını ilan etti Trump. Düzenli ordu, her ne kadar karşısında bir düzenli ordu ile savaşmaya kurgulu ise de, Türk ordusunun PKK eşkiyası ile 50 yıldır mücadele ettiğinden, düzensiz bir ordu gibi de düşünmeye idmanlı olduğunu unutmamak gerekir.

Yabancı bir televizyon programında Amerika’nın bir bükük elçisi sorulara yanıt vermeye çalışmaktaydı. Bayan‘ın soyadı ilgimi çekti. Ekrandaki büyükelçinin soyadı  Rice idi. Birden Dış İşleri bakanlığı yapmış bir kişi olarak tanıdığımız  Condoleezza Rice‘ın TelAviv’deki meşhur konuşması geldi aklıma. ‘Ortadoğu’da artık ılımlı İslam devletleri olacak ve sınırlar yeniden çizilecek‘  bu sözleri sizin de benim gibi hatırladığınızı düşünmekteyim. Bu küstah sözlerden daha da küstah sözler, Başkan Trump tarafından söylendi. Ancak dinlediğim büyükelçinin sözlerinden bir şey anladığımı iddia edemem. ‘We are concerned on the national security of United States in this operation in Syria  diye adlandırdığı cümlede Amerika’nın Suriye’de hangi ülkenin emniyeti konusunda endişeleri olduğunu anlamakta güçlük çekmekteyim.

Her zaman deyimlerden, ata sözlerinden bahsederiz. Pek çoğunun boşuna söylenmiş laf  olmadığı bir gerçektir.  Şam’ın yıllarca Abdullah Öcalan’ı, Amerika’nın desteği ile Şam’da Suriye Silahlı Kuvvetleri Başkanlığı yanındaki yeşil binanın 4.katında korurken, bugünlerle karşılaşacağının hesabını yapmadığına inanmaktayım. Keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner, diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Erdoğan'ın tek hedefi iktidarını korumak…
İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli

Avustralya Eylül'de Filistin'i devlet olarak tanıyacağını açıkladı.
İsrail'in Gazze Şeridi'nin işgali kararına tepkiler büyüyor.
E-imza ile sahte diploma: Devleti kandıran ağ nasıl kuruldu?
On binlerce kişi Sidney Limanı Köprüsü'nde Filistin yanlısı yürüyüşe katıldı.
Üremeyi Kim Hak Ediyor? Koşullu refahın arkasındaki tehlikeli mantık...

ABD'de gümrük gelirlerindeki artış, Temmuz'da rekor harcamalarla yükselen bütçe açığını frenleyemedi…
Çin yapay zekayla “yumuşak gücünü” artırıyor.
Avrupa nasıl Çin'le ABD'nin arasında kaldı?
Elon Musk yeni parti kurduğunu duyurdu…
Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak

Yeni Zelanda'dan yeni turist politikası…
Dünyanın en eğlenceli 40 ülkesi seçildi.
Dedikodu neden toplumda 'olumlu' bir rol oynar?
Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"

MÜNİH, 30 EYLÜL
DİL DEMİŞKEN
BABAM
YAZ-IN SÖZLÜ TARİHLE YAZ-IN SÖZLÜ TARİHLE YÜRÜMEK
İKİ DİRENİŞ

DİPLOMA
Güzel Sözler
YANGIN
DEVLET NEDİR
Kim Kimi Kandırmakta

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git