A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Bir Çocuk Oyunu

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 29 Eylül 2019 04:01:33

Çocukluğumuzda pek çok oyun oynardık. Tabii çocukken bugünkü gibi bilgisayar ve cep telefonları olmadığından oyunlar icat ederdik. Dokuz taş diye bir oyunumuz vardı. Dokuz düz taşı üst üste kule gibi koyar, bir mesafeden küçük topla yıkmaya çalışırdık. Bir başka oyunda ise herkes halka şeklinde yere oturur, ebe olan çocuk ise eline bir mendil alır, halka halindeki oturan çocukların arkalarından dolaşırken elindeki mendili belli etmeden bir çocuğun arkasına bırakırdı.

Halka dışından dolaşıp aynı yere gelinceye kadar arkasındaki mendili fark etmeyen çocuk, ebe tarafından mendille kovalanırdı. Bu dolaşmada ebe ‘Yağ satarım bal satarım ustam öldü ben satarım’ diye bir tekerleme söylerdi.

Bir başka oyun saklambaç ise genelde geceleri bahçede veya sokakta oynanırdı. Yine bir çocuk  ebe olur, bir duvara gözlerini kapayarak yüzü duvarda diğer çocukların saklanmasını bekler, yüksek sesle bir müddet sonra 10 sayısından başlayarak 0’ a  kadar gelir,  ‘Önüm, arkam, sağım, solum sobe, saklanmayan ebe’, diyerek saklananları bulmaya başlardı. Her bulduğu çocuğu görüp duvarda gözleri kapalı bekleyip saydığı yere koşarak gelip, sobe diye eli ile vururdu. Bazen de saklanan çocukları annesinin eve çağırdığı olurdu. O da kimseye haber vermeden eve yemek yemeğe giderdi. Biz onu bulmaya uzun zaman uğraşır, sonra aramaktan vaz geçerdik.    

Topla oynadığımız bazı oyunlar vardı. Bunlardan biri Yakan Top  oyunu idi. Bu oyunları mahalledeki sokağın ortasında oynardık. Ankara’da araç sayısı fazla olmadığından sokaktan geçen araç sayısı da yok denecek kadar azdı. İki takıma ayrılır, yere tebeşirle bir çizgi çizer, elimizdeki topu bir mesafeden atarak, diğer takım oyuncusunu vururduk. O oyun dışı kalırdı. Bu bir takımda bir kişi kalana dek oynanırdı.

Bir de yere tebeşirle bir birine bağlı 3 daire çizilir, ona teğet iki kare, daha sonra yine bir daire sonrası yine teğet iki kare çizilirdi.  Tek ayakla sekerek bu dairelere tek ayak zıplayarak gider  sonrası iki ayak karelere aynı anda basar, sonrası tek ayak sekerek bir daireye basar, zıplayarak, iki ayak kareye basarak dönerdik. Bu oyunda elimizde bir taş olur, onu bu çember içine atar, onların üzerinden zıplayarak geçerdik.

İp atlama oyunu da oynardık. Ancak bu oyun hala boks sporu yapan sporcular tarafından idman olarak yapılmakta.

Çelik çomak oyunumuz vardı. Bir uzun bir de kısa sopa ile oynanan bir oyun. Uzun sopa ile kısa sopanın bir kenarına vurup havalanmasını sağlar, sonra uzun sopa ile ona vurup uzaklara gitmesini sağlardık. Eğer bu zıplamada kısa sopaya vuruş boşa giderse, oyun diğer oyuncuya geçerdi. Hani bu gün Golf Oyunu olarak bilinen bir oyunun ilkel şekli olarak niteleyebilirsiniz.

Bütün bu oyunlarda çocukluğumuz hep dışarda bahçelerde geçerdi. Doğa ile iç içe yaşardık. Bu oyunlarda hile hurda yaşanması pek olmazdı. Kimi çocuklarda, hani mağlubiyet hazmetmesi zor olur ya, işte böyle zamanlarda çocuklar oyunu bırakıp giderlerdi.  Biz bu davranışı  ‘mızımak’ diye adlandırırdık. Böyle davranışta bulunan çocukları bir sonraki oyunlarımıza almamaya gayret ederdik.

Çocukluğumuz genelde dışa dönük geçmişti. Bu günkü nesil bahçede ve sokakta oyun konusunda son derecede talihsiz bir dönem yaşamaktalar. Yatılı okulda okurken oynadığımız oyunları bu gün gibi hatırlar, onlardan nasıl keyif aldığımızı, eski arkadaşlarımızla sıklıkla bir araya geldiğimizde anımsarız. Bunlar bizim hayatımızdaki önemli mihenk taşları olarak kalacaktır.  

Geçtiğimiz 15 Temmuz 2016 tarihinde bir darbe girişimini yaşayan ülkemiz, bu olayın çocukluğumuzdaki oyunlar gibi komik bir tarafı ve de trajik bir senaryosu olduğunu zaman içinde öğrendi. Evimizin balkonundan bir F16 uçağının Kayaş ile Meclis arasında sürekli gidip geldiğini ve Meclise dalış yaptığında bomba bıraktığını dehşetle izledik. Çok kötü bir senaryonun, çok acemi insanların elinde, ne kadar ilkel oynandığına şahit olduk.

Zaman içinde Büyük Millet Meclisi’nde gündem oluşturularak, bu konunun araştırma komisyonu tarafından incelenmesine karar verildi. Komisyon uzun bir süre konuyu inceledi, şüpheli konularda kişilerin ifadelerine baş vurdular. Konu ile ilgili hazırlanan 950 sayfa raporun komisyon temsilcileri tarafından, o tarihteki Meclis Başkanı İsmail Kahraman’a verildiği,  tarafından 12 Temmuz 2017 tarihinde teslim alındığı  kayıtlarda bulunmakta.

Bu gün, Meclis Başkanlığından verilen önemli bilgide, ‘Başkanlıkta böyle bir raporun bulunmadığı’ belirtilmekte. Tıpkı bizim çocukken oynadığımız oyunlarda mızıyan çocuklar gibi, diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü
DEVLET-ULUSTAN FEDERASYONA, ekitap
Dünyada altın madenciliği nasıl yapılıyor, kazalar ne kadar yaygın?
Afganistan: Aktivistlerden kadınlar için online dergi

AB, Türkiye'ye verdiği mülteci fonunun nasıl harcandığını öğrenemiyor.
Avustralya Dışişleri Bakanı Wong: Filistin'i tanımaya hazırız.
İngiltere'de polis, silah ruhsatı almak isteyenlerin eşleriyle de mülakat yapmaya başladı.
Beterin beteri var!
Sağ popülistler ilk kez AB Parlamentosu'nun kontrolünü ele geçirebilir…

Yoksulluk sınırı bir yılda 24 bin TL arttı.
Türkiye son 20 yılda faize 563 milyar dolar ödedi
Uber Avustralya'da taksi şoförlerine 178 milyon ABD dolar tazminat ödeyecek
Çin 2024 ekonomi hedeflerini açıkladı
Almanya'daki Türk doktor sayısı 2 bin 600'ü geçti

Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.
Franz Kolschitzky: Viyana Kuşatması'ndan Kalan Kahveleri Değerlendiren Girişimci
Kış güneşi arayan Britanyalıların adresi Türkiye

Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL
REMZİ RAŞA’YI ANMAK İÇİN

KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI
TARİHSEL KİŞİLİK
TARİHSEL İNSAN
SÜREÇ VE TARİHSEL ÖZNE

'Yeşil İslam' Endonezya'yı iklim çöküşünden kurtarabilir mi?
İsviçreli kadınlar AİHM'de görülen iklim değişikliği davasında zafer kazandı.
Yorgun dünya artık yavaş dönüyor
Avustralya’daki dev yosun ormanlarını yapay zekâ koruyor
2023'te sıcaklık rekoru kırıldı

Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar
Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik , Metaverse, Sanal Uzay Nedir?

Bilim insanı Matthieu Juncker ekosistemi gözlemlemek için ıssız adada 8 ay tek başına kalacak.
Beynine çip takılan kişinin düşünceleri 25 dakika boyunca okundu.
14 Mart Pi Günü, Günün Kutlu Olsun Pi !
Tüm canlılar için en ideal sıcak
Avustralya’da 350 kişinin konuştuğu yeni bir dil gelişti

2023'te 282 milyon insan açlık yaşadı.
Servet dağılımı adaletsizliği: Türkiye'de %1’lik kesim servetin %40’ını alıyor
BM Raporu: İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısında soykırım suçu iddiası
Doğurganlık oranında 'büyük düşüş': Ülkelerin % 97'sinde nüfusun azalması bekleniyor
Dünya Mutluluk Raporu yayınlandı: Avusturalya listenin 10., Türkiye 98. sırasında yer aldı.

GEÇİTKALE'DEN GELİYORDU...
GENÇ BİR YAZARA BİRKAÇ TAVSİYE
DEĞİŞİYOR, YOKSULLAŞIYOR
“KİRAZ ZAMANI” SERÇELER, KİRAZ AĞACIMIZ, RAZZİA
Enflasyon Rehberi

UCUZ ET
Hesap
---İST
SANDIK
TAKSİ DURAĞI

İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi
Dünyanın İlk Destan Kahramanı: Gılgamış


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git