|
|
Çocuklarını Kurban eden 10 UygarlıkKategori: Makale | 0 Yorum | 25 Nisan 2019 06:00:16 Küçümseyerek ya tiksinerek de olsa sık sık eski toplumların geleneklerini sorgularız. Eskiden insanların sosyal statülerini korumak ya da yalnızca hayatta kalmak için şiddete başvurdukları bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçek. Eski zamanlardan beri insanların bu eğilimi bazı inançlar adına iyi şans, kutsanma isteği ya da bazı doğaüstü güçleri tatmin etme amacıyla suistimal edildi. İşte inançları uğruna çocuklarını kurban eden 10 toplum
Babiller Babil antik dünyanın merkezinde, uygarlıkların doğduğu ilk megalitik yerleşim yeriydi. Babil İmparatorluğu’nun son yıllarında baş tanrıları Marduk, şehir tanrıları Uruk ve Anu için çocuklarını kurban ediyorlardı. Çocuklarını Anu’ya kurban etmek için yıllık ateş festivalleri düzenliyorlardı. Milattan önce 23. Yüzyıldan beri Babil’de insan kurban etme geleneği olduğunu biliyoruz. Babil, milattan önce 331 yılında Büyük İskender tarafından fethedilene kadar güçlü bir uygarlık olmayı sürdürdü. Sonrasındaysa hiçbir zaman eski ihtişamına kavuşamadı. Aztekler Aztekler inanışları sebebiyle insan kurban etmeleriyle ünlü bir medeniyetti. Ekim 2017’de arkeologlar yaptıkları keşifte tanrılara kurban edilmek için özellikle silindirik olarak kazılmış ve volkanik taşlarla çevrelenmiş bir çukuru açığa çıkardılar. Tenochtitlan Mexico City’nin merkezinde yer alan antik bir Aztek şehriydi. Keşif de Tenochtitlan’daki Templo Major’un (Ana Tapınak) eteklerinde açığa çıktı. Offerin 176 olarak bilinen bu çocuğun 1400’lerde kurban edildiği düşünülüyor. O dönemlerde Azteklilerde çocuk kurban etme oldukça yaygındı. Offering 176, Savaş Tanrısı Huitzilopochtli’yi yatıştırıp şehirde yaşayanları korumak içi kurban edilmişti. Kenanlılar Kenan, şimdiki Lübnan, Ürdün, Suriye ve İsrail’i kapsayan bir bölgeydi. İncil’de Kenan halkının tanrıları Molek adına sıkça kurban ayini söyleniyor. Hatta Molek bazı kaynaklarda “Çocuk Kurban Edilen Tanrı” olarak anılıyor. Bu tanrının insanların, özellikle de çocukların, yakılarak kurban edilmesiyle tatmin olduğu söyleniyor. İncil’deyse bu uygulama şu ayetle yasaklanmıştı: Ne çocuklarınızı Molek’e kurban edin ne de Tanrı’yla ters düşün. (Leviticus 18:21) İncil’de yasaklanmasından önce İsrailliler de sık sık kurban ayinleri yaparlardı. Bazen kendi tanrıları olmayan Baal için bile kurban sundukladı olmuştu. Kings yazıtları gibi bazı yazıtlarda İsraillilerin yanlış tanrılara tapınıp kurban verdikleri de iddia ediliyordu. İncil’e göre Yahudiler çocuklarını kurbanlık birer hayvan gibi kullanıyordu, bazen onları Jehova için bile kurban ettikleri oluyordu. Bazı kesimler bunu kesinlikle inkar etseler dahi yazıtlar son derece net. Yine de Yahudi-Hristiyan anlayışına göre insan kurban etmenin bir tabu ve inanış açısından yasak olduğu bilinmeli. Olmek Uygarlığı Mezoamerika’daki en büyük tarih öncesi oluşumlardan biriydi. Kültürlerinin Kuzey Amerika’nın güneyi üzerinde büyük etkileri vardı. Belize, Costa Rica, El Salvador, Honduras, ve Guatemala bile bundan payını almıştı. Bulunan kanıtlar genellikle Olmeklerin aleyhinde. Insan kurban eden ilk Mezoamerika uygarlığı olarak biliniyorlar ve Amerika’daki diğer uygarlıklardan çok daha eskiler. Milattan önce 300’lü yıllarda Olmekler gizemli bir şekilde tarih sahnesinden silindi. Yağmurlar daha önce orada yaşamış olan insanların kemiklerini yok etti. Geriye yalnızca kültür mirasları kaldı. Yine de elimizde Mezoamerika’daki kurban ayinleriyle ilgili kanıtlar mevcut. Belize’deki Geceyarısı Terorü Mağarası ve El Manati Kutsal Tapınağı dahil bir çok yerde kemik kalıntıları bulundu. Bu uygarlık binlerce çocuğu tanrılara kurban etti. Çoğu kız olan çocuklardan geriye yalnızca kemikleri kaldı. Mayalar Olmeklerden 1500 yıl sonra yaşadı ve onların geleneklerini devam ettirdiler. Arkeologlar Guatemala’daki Ceibal kentinde ilginç bir keşfe imza attı.Çocukları kurban ettikleri bölgeler obsidiyen taşlar gömülüydü. Obsidiyen siyah ve keskin bir taştır. Maya halkı obsidiyenin kutsal olduğuna inanıyordu. Mayalar Tanrıların çocuklarının kanlarıyla güçleneceğine inanıyor ve onları obsidiyenlerle beraber yüz yüze gömüyorlardı. Toltecler diğer kültürlere oranla çok gelişmişti. Toltecler günümüzde Meksika’nın bulunduğu alanda, Azteclerden hemen önce yaşadılar. Milattan sonra 10-12. Yüzyıllarda bölgenin hakimi oldular ve diğer uygarlıklarda olduğu gibi onlarda da çocuk kurban etme geleneği vardı. Tula yakınlarında bulunan toplu mezarlarda 24 çocuğun kemikleri bulundu ve toplu bir kurban ayiniyle Toltecler tarafından tanrılara kurban edildikleri düşünülüyor. 950-1150 arasında kurban edilip gömüldükleri düşünülüyor. Günümüze kıyasla çok daha farklı bir kültürdü.Geçmişte dünyanın ne denli farklı olduğunu ve insanlardaki vahşet eğilimini gözler önüne seren bir kültür… İnkalar insan kurban etme kültürü bakımından tüm Mezoamerika’ dan farklı bir tutum sergileyerek yalnızca çocukları kurban ediyorlardı. Avrupalılar bölgeye geldiklerinde bu gelenek hala devam ediyordu. Tanrıları tatmin etmek için özellikle en sağlıklı ve en güçlü çocuklar seçiliyordu. Kurban edilen kişi ya da o kişinin ailesinden olmak bir onurdu. Toplumları diğer Mezoamerikanlara oranla oldukça küçüktü, en iyi zamanlarında bile yalnızca 4000 kilometrelik bir alanda yaşıyorlardı. Avrupalı koloniceler bu uygulamaları kaldırmak için çok uğraştılarsa da ayinler gizlice gerçekleşmeye devam etti. Çoğu Mezoamerikan uygarlık kurban ayinlerini gerçekleştirmek için ürkütücü tapınaklar inşa etmişti. Meksika’daki Ay Piramid, tanrıları tatmin etmek uğruna çocukların kalplerinin parçalandığı bu tapınaklardan biriydi. Çocukların kalıntılarını taşıyan piramit yaklaşık 2000 yaşında. Gariptir ki Teotihuacanlar bu tapınak dışında arkalarında kültürlerine dair ne hiyeroglif ne de bir resim bırakmışlardı. Diğer Mezoamerikanlar gibi Teotihuacanların tarih sahnesine neden ve nasıl çıktığını bilmiyoruz. Yıllar sonra Aztecler Teotihuacan’ı Tanrılar Şehri diye andılar. Yerliler yapılarını sonraki kavimler için bozulmamış şekilde bırakmışlardı. Yunan-Roma kültüründe kurban yasaklı bir uygulamaydı ve Roma İmparatorluğu genişlerken bu uygulamadan vazgeçmişlerdi. Yazıtlardan anladığımız kadarıyla ahlaki olarak buna karşıydılar. Romalılardan yalnızca Keltler, diğer adlarıyla Gauller, insan kurban etme ritüellerine sahipti. Keltler istilacılarla savaşan acımasız ama rahat bir kabileydi. Keltler düşmanlarının başını keser, onları mumyalayarak yanlarında götürürlerdi. Bu onlara savaşta psikolojik bir üstünlük de sağlardı. Böyle sert bir toplumun çocuklarını kurban etmeleri çok da şaşırtıcı olmasa gerek.Romalı yazarlar, hatta Sezar bile bu olayı ve onların zalimliklerini kayıt altına aldı . Keltlerin yaşam alanlarında yapılan son kazılarda mumyalanmış çocuklarla beraber insan yapımı “Kan Pınarları” bulundu ki burada kan içilip insan eti yendiği ortaya çıktı. Keltler korkunç derecede vahşi bir toplumdu. Kalıntıları bize insanoğlunun ne denli vahşi olabileceğini gösteriyor. Kaynak : beyinsizler.net / Yazar: Şeyma SÜRÜCÜ
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|