A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Bir Sandık Sonrası

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 02 Nisan 2019 13:26:06

Bir seçimin arkasından konuşmak, yazı yazmak kolay olmasa gerek. Küçükken okula gitmemek için direndiğimi anımsıyorum. Seneler önce ilkokula başladığım yer, Ankara’ya yakın bir köy olan ZİR köyüydü. Rahmetli validem ilkokul öğretmenliğine bu köyde başlamıştı. 1949 senesinde iki derslik okulu olan Zir köyüne her sabah validemle birlikte gider, akşam eve dönerdik. Bu macera bir iki ay sürdü. İki derslik bir okulda 1-2-3. sınıflar bir odada, 4-5. sınıflar başka bir odada ders görürdü.

Validem 4-5.sınıflara gider, benim bulunduğum sınıfta öğretmen olmadığı için, ben dağlarda bayırlarda gezer dolaşırdım.



Zir köyünün, Osmanlı zamanında İstanbul’da Şehzadebaşında kurulan çadırlarda, cambazlık yapan insanların yetiştirildiği bir köy olarak namlı olduğunu öğrenmiştim. Köy iki dik yamacın bulunduğu, arasından derenin aktığı bir küçük yerleşim birimi idi. İki ay sonrası annemin tayini Ankara Kurtuluş ilkokuluna çıkmıştı. Okul daha inşaat halinde idi. Bir önceki dönemde Milli Eğitim Bakanı olan Hasan Ali Yücel,  validemin tayininde önemli bir etkendi. Ancak ben okumak istemiyordum. Sabahları okula gitmeyeceğimi söyleyerek, ağlardım. Haklıydım, üç ay okul yerine dağlarda dolaştığımdan, hürriyetimin kısıtlanacağına inanıyordum. Bir başka neden de okulda kaydolacağım sınıfta bir tek benim okumayı bilmeyen çocuk olarak kenara itileceğimi düşünmemdi.

Ne kadar zor bir bulmaca, şekillerin meydana getirdiği harfler, bunların bileşkesinde kelimeler,  kelimelerin meydana getirdiği cümleler ‘Ali Topu At’ , ‘Ali Al Sana Top’, ‘Yaşa Ali Yaşa’, ‘Ali Yat Yat Uyu’ . Ne kadar zordu bunlara alışmak!  Okumak kolay değildi benim için. Bu nedenle okumamak için evde çocuk aklımla büyük uğraşı verdim. Daha sonrasında bir sabah, yine rahmetle andığım bir öğretmen eve geldi, Yıldız Hoca, elimden tuttu, ‘gel bakalım bu gün okula seninle gideceğiz’ dedi. İtiraz edemedim. Tıpış tıpış okulun yolunu tuttuk. Kısa zamanda ben de okumayı sökmüş, diğer öğrencilerin seviyesine gelmiştim. Okumak hoşuma  gitmeye başlamıştı. Bir de yazar olan dayımın ilkokul ‘Okuma Kitabı’ nı kendisi bana hediye etmişti, dünyalar benim olmuştu.

Şimdilerde ise ekranların seçtiği bazı isimler ya bir masanın etrafında, yahut karşılıklı sandalyelerde oturup, önlerine konan bir konuda fikir yürüterek bir olayı okumaya çalışmaktalar. Ne olmuş da, tepkiye yolaçan etkenler nelermiş diye fikir beyan etmekteler. İşte bu tür söyleşilere ‘Tepkiyi Okumak’  denilmekte. Tıpkı benim ilkokulda okumayı sökmem gibi. Seçim sonrası toplanan oylardan nem çıkarmaya ‘Oyların Okunması’ denilmekte. Bunu anlamakta güçlük çekmekteyim.

Türkiye’de seçmen sayısının yarısından fazlası kadınlardan oluşmakta. 26.70 milyon kadın seçmene karşı 25.99 milyon erkek seçmen bulunmakta. 25 ve daha yukarı yaşlardaki kadınların 2016 yılı itibari ile yüksekokul ya da fakülteden mezun olanları yalnızca %14. Bunun dışında en az bir eğitim seviyesini tamamlamışlarının oranı %70e yakın. Durum böyle olunca, kadın nüfusunun büyük çoğunluğunun hür iradesi ile oy kullandıklarına inanmak doğru olmayabilir. Toplumun gerçek değer yargıları ile bir seçimin yapılmadığı doğru bir söylemdir. Özellikle kadın seçmenler mutfakta yangın olduğu halde, körükörüne eşlerinin istekleri doğrultusunda seçimleri etkilemiş olabilir.

Tarımda zor durumda olunmasının nedenlerini, hayvancılığın durma noktasına gelinmesinde izlenen yalnış politikaların yattığını analiz edebilecek bilgi ve değer yargıları gerekir. Anadolu’da genelde tarım arazileri olan halk, tarımı bırakmak noktasına gelirken, ekonomiyi zora düşüren siyasi kurumlara hala teveccüh etmelerini anlamakta güçlük çekmekteyim. Anlaşılan Anadolu halkı, benim çocukluğumdaki gibi hayatın gerçeğini okumaya dirençli diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git