Bence çok önemli bir konudur bir şehirin Başkent olması. Bu konunun bir devletin kuruluşu sürecinde her zaman her ülkede tartışmalı olduğuna inanırım. Neden Washington Amerika’nın başkenti olmuştur? Neden bir süre Bonn olan Almanya’nın başkenti, Doğu ve Batı birleştikten sonra Berlin olmuştur? Türkiye’nin Başkentinin Ankara olmasına nasıl karar verilmiştir?
Yalnızca Büyük Millet Meclisi bu şehirde olduğu için değil, Kurtuluş Savaşı’nın yönetildiği bir merkez olduğundan çok önemlidir Ankara. Türkiye Cumhuriyeti kurulurken Gazi Mustafa Kemal’e, söylemler odur ki, başkent olarak Ankara yerine başka şehirler de önerilmiş. Alman Goltz Paşa gibi Osmanlı Ordusunda hizmet veren bazı ileri gelen generaller, Konya ve Kayseri gibi şehirleri yeni kurululacak devletin başkentinin Anadolu’nun merkezinde olması için önermişler.
Reis’e önerilen Kayseri’yi neden başkent olarak istemediğini kimse bilmemekte. Bu dönemde İKDAM gazetesi başyazarı Ahmet Ferit Bey de bir makalesinde, başkentin Anadolu’nun kalbinde olmasını önermiş. NUTUK’da belirtildiği gibi Milli Mücadele sırasında cepheye en fazla destek veren şehirlerin başında Ankara gelmekteydi. O tarihlerde Ankara, Çorum, Kayseri, Yozgat ve Kırşehir yerleşim birimlerini içine alan bir mutasarrıflıktı. Bir geminin top menzilinin içinde başkent olmaması gerek diye, İstanbul’un Hükümet Merkezi olma ihtimalini ortadan kaldırmışlardı. Meclis kurulup çalışmaya başladığı senelerde ‘’İsmet Paşa hazretlerinin başı çektiği teklif-i kanuni üzerinde , Kanun-i Esasi Encümenince tanzim olunan mazbata 13.11.1923 tarihli ve 35 inci içtimain ikinci celsesinde okunarak aynen kabul edilmiş ve Ankara şehrinin Türkiye Devletinin başkenti olması ekseriyet-i azime ile takarrür etmiştir.’’
Ekseriyetle denilmesinden Kayseri ve Konya vekillerinin bu kanuna olur oy vermedikleri anlaşılmakta. Cumhuriyetin ilanından 16 gün evvel Ankara Başkent olarak kabul edilmiş. Ankara’nın ilk Belediye Başkanı Mehmet Ali Beydir. Daha sonra Ali Haydar Bey bu görevi yapmıştır. Nevzat Tandoğan 1929’tan 1946’ya kadar hem Vali hem de Belediye başkanlığı görevini beraber yürütmüştür. Ne acıdır ki Dersim olayı ve bir cinayet soruşturması sürecinde adının karışmasına tahammül edemiyerek Nevzat Tandoğan intihar etmiştir. Onurlu bir insan olduğuna inanırım. Bu günlerde böyle onurlu insanları bulmak ülkemizde pek kolay değil. O tarihte Ankara Kızılay’da, şimdiki Milli Piyango binasının yerinde, 3 katlı bahçe içinde bir evde otururdu, Nevzat Tandoğan. Bu evi ben çok iyi hatırlarım. Daha sonraları ne için kullanıldığını bilmemekle beraber, Kızılay Genel Merkez binasının hemen arkasında idi.
Başkent Ankara’ya Belediye Başkanı olarak bir çok kişi hizmet verdi. Kimileri belediye bütçesinden dolayı vermek istediği hizmetlerde başarılı oldu, kimilerinin ise başarısız olduğunu izledik. Kimileri hizmet için çaba sarf etti, kimileri ise cebine hizmet etti. Son senelerde ise Başkent’in Belediye Başkanı şaibeli bir şekilde görevden alındı. 23 yıl yürüttüğü ve akıllarda hep soru işaretleri bırakan bir başkan neden görevden alındı? Bu görevden alınmasının nedeni bir şüpheye mi dayanmakta, yoksa gerçek bir olmsuzluk içeren durum mu oluştu?
Hatta parti içinden birisinin de çıkıp ‘Ankara’yı parsel parsel sattı’ diye feryat ettiğini kimse unutmadı. Ankara için böyle uzun bir süre başkanlık koltuğunda oturan iki kişi bulunmakta. Nevzat Tandoğan ve İ.Melih Gökçek. Nevzat bey de 17 sene gibi uzun bir dönem hem vali hem de belediye başkanlığı görevini yürütmüştü. Bir ufak şaibe sonunda intihar eden Nevzat Tandoğan bu gün İ.Melih Gökçek yerinde olsa idi, hakkında konuşulan onlarca şaibelere nasıl bir tepki verirdi diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.